Bağlanmayacaksın

Bu şiirin benim için ne anlama geldiğini anlatayım istedim. Aklıma birbirinden süslü, çarpıcı yüzlerce cümle geldi. Ama hepsini ait oldukları yerde bırakıp biraz kendim olacağım. Bu şiiri ilk kez okuduğum anı hatırlıyorum. Sözcüklerin arasından ardı ardına çıkan büyük kollarıyla ruhumu bir ahtapot gibi sarıp sarmalamıştı. İlk dizelerinden itibaren beni avuçlarının içine aldı. Olduğum yerde çevirdi, çevirdi ve öylece kontrolsüz bir şekilde hayatın namlusunun önüne attı. Beni en ağır bunalımlarımdan birisinin kontrolsüz insafına, en büyük suçluluk duygularımın karşısına bıraktı. Hayattan ilk yıldızlı sıfırımı o gün aldım. O günden sonra bu şiiri kaç bin defa okudum, dinledim bilmiyorum. Bu şiir, aldığım tüm yıldızlı sıfırları içinde özenle kurutarak biriktirdiğim, yaprakları sararmış ama sayfalarındaki mürekkebi inatla kurumayan seyir defterimin “C” sayfasının sakinlerinden oldu. Unutma, bu şiir zehirli bir hipnozdur. Rachmaninoff’un üçüncü konçertosu gibidir. Tuşların çığlığını kesebilmek için Helfgott cesareti ister. İnsanı akşamdan sabaha bir gecede büyütüveren hayata karşı bu şiiri narkozsuz dinleyen ya da okuyan kişi, gözlerini tekrar açtığında yaşayabileceği her şeyi göze alan kişidir. Tek isteğim, işte o seçilmişlerden birisi olabilmek…

Tokmak masaya vurulur, duruşmaya ara verilir, ama bu mahkeme hiçbir zaman bitmez…

Teşekkürler Can Yücel...

BAĞLANMAYACAKSIN

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa,
Kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim" diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin,
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan,
Renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...