- Kategori
- Tiyatro
- Okunma Sayısı
- 1461
Bahar Noktası... W.Shakspeare

Nasıl olduysa unutmuşum İstanbul trafiğini… Tiyatroya gideceğiz yine, akşam 18.30’da çıktım Bostancı’da çalıştığım şirketten. Yarım saatte Üsküdar’a geldim ama malum tünel inşaatı yüzünden motor iskelesine kadar epeyce yürümek zorunda kaldım… Saate bakıyorum yetişirim diyorum, Beşiktaş’tan Taksim’e gitmek için de otobüse bindim taksiye de binsem değişen bir şey yok diye düşünerek. Ama trafiği hesap etmedim ne yazık ki, oysa tam beş yıl çalışmıştım orada ve son zamanlarda stadın üst kısmındaki trafiğin nasıl yoğun olduğunu unutmuşum…
Tam Ceylan Inter Continential’in önünde durdu taşıtlar, 5 dakika kadar bekledikten sonra endişelenmeye başladım, inip taksiye binsem değişen bir şey olmayacak, yol açık olsa otobüs de gidecek. Aslında en büyük aptallığı Beşiktaş’a gelmekle yapmıştım, aynı yerden kalkan motorla Kabataş’a gelip, oradan metroya binseydim şimdiye çoktan varmış olacaktım Taksim’e. Malum oyun başlarken kapılar kapanır ve ikinci perdeye kadar açılmaz, işin kötüsü internetten aldım biletleri, benim kredi kartım gerekli ve arkadaşım da beni bekliyor, bilet elinde olsa beni beklemez girer içeri… Tüm bunlar kafamdan geçerken baktım ki biraz hareketlendi trafik, bir müddet dur kalk olarak daha sonra da tam açıldı da koşarak vardım Taksim Sahne’sine, kılı kılına yetişerek girdik salona…
Bahar Noktası, William Shakspeare’in yazdığı bir eser… Can Yücel’in dilimize çevirirken neredeyse yeniden yazdığı eser aşkın insanları düşürdüğü halleri anlatan, düşle gerçek arasında gidip gelen bir komedi…
“Öyle bir meşk ki aşk, en bayağı, en aşağılık şeyleri allayıp pullamaya, yüceltmeye birebir.
Eros’u onun için mi acep kör gösterir esatir? Kanatlı ya, havalanır, uçar gider kafirliğine,
Gözünün gördüğüne değil de, aklının estiğine.”
Atina Dükü Theseus, Amazonlar Kraliçesi Hippolyta ile evlenmek üzeredir… Egeus, çiftin
Sarayına gelerek kızı Hermia’yı, kendisinin uygun bulduğu Demetrius ile değil de Lysander
İle evlenmek istediği için şikayet eder. Hermia da mecburen sevgilisiyle birlikte en yakındaki
ormana kaçar. Gerçi ormanda da işler çok karışıktır. Zira periler kralı Oberon ve periler
kraliçesi Titiana’nın arası kıskançlık yüzünden limonidir! Sırf bu yüzden doğanın düzeni
birbirine girmiş vaziyettedir. Oberon, kendisini aldattığından şüphelendiği Titiana’yı
cezalandırmak için baş uşağı Puck’ı vazifelendirir. Sihirli bir çiçeğin öz suyundan bir
solüsyon hazırlar. Bu çok özel iksir kimin gözüne uyurken damlatılırsa, gözünü açtığında
gördüğü ilk “yaratığa”, adama değil ama yaratığa, deliler gibi aşık olacaktır!
Baş rollerde Sumru Yavrucuk, Metin Belgin, Mustafa Uğurlu, Erkan Taşdöğen oynuyor… Sumru Yavrucuk’a Yabancı Damat dizisindeki Feride rolünde hayranım zaten, öyle güzel oynuyor ki sanırsınız gerçekten Antep’li, konuşmalardaki aksanı, rollerdeki tabiiliği muhteşem… Oynadığı o rolü düşünüp bir de bu oyundaki büründüğü role bakarsak büyük oyuncu sıfatını hak eder sanırım. Diğer tüm oyuncuları da beğendim, Mustafa Uğurlu çok güldürdü izleyenleri, bir de karanlık ormanda elindeki fenerle ay ışığı rolü yapan oyuncu çok güldürdü… Her “ayisiğiiiii” (ay ışığı kelimesini böyle söylüyordu) dediğinde koptu herkes gülmekten…
Yine güzel bir oyun izledim geride hoş lezzetler bırakan… Dün gece Müfettiş adlı oyuna da bilet aldım internetten. Muhteşem bir oyun olduğunu söylüyorlar, biletler bitmek üzere, seyretmeyenlere tavsiye ederim… Çalışma hayatının stresini, ülkemizin içinde bulunduğu nahoş durumu, küresel ısınmayı, geçim sıkıntısını düşünmekten biraz olsun uzaklaşmak için birebir inanın… Aynı sloganımı tekrarlıyorum yine… Sevgiyle kalın, tiyatrosuz kalmayın…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Bir İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olarak, şunu söyleyebilirimki okudugum en güzel Shakespeare eseriydi. Aynı zamanda tiyatroda da izleyebildim. Cok keyifli bir eserdir; edebi yorumları, dil oyunları bana sınavında çok çektirmiş olsada... :)
eda ertekin 10.07.2007 16:48- Cevap :
- Eda'cım... Oyunu biliyorsun, aynı zamanda Devlet Tiyatrosunda'da izlemişsin, ben de çok keyif almıştım... Shakspeare tümüyle harika zaten... Sevgilerimle... 10.07.2007 20:39
Essiz sehir Istanbulda bulundugum yillar simdi adlarini bile zor hatirladigim taksim AKM harbiyedeki bir tiyatro hemen devaminda hafizam yaniltmiyorsa bir pasajda gazanfer ozcan kadikoy yokusun yukarisinda giris katindaki bir ozel tiyatro yu ve seyrettigim oyunlar aklima geldi.Sonra londra ve newyork taki seyrettigim oyunlar ile karsilastirma hele o muzikaller sonrasini pek yazmak istemiyorum. Tatli bir animsatma idi tesekkurler saglikla
Newyorker 07.03.2007 9:11- Cevap :
- Sizi tatlı anılara götürdüğüm için sevindim... Haftaya Müfettiş adlı oyuna biletim var, nasıl heyecanlıyım bilemezsiniz. Bu oyunu çok görmek istiyordum bilet bulamıyordum neyse ki buldum ve aldım... USA'ya son gelişimde Broadway'a müzikale götüreceklerdi beni ama kısmet olmadı, kısmetse Haziran'da Newyork'ta olacağım ve inşallah bu kez giderim çok merak ediyorum çünkü... Sevgiler... 07.03.2007 23:14
Shakespeare'in "Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası", Can Yücel'ce yazıldığında etkileyici ve esprili bir hal alıyor. Üniversite yıllarımdayken tiyatro kulübümüz bu oyunu oynamıştı. Oyunun dekor, kostüm ve özellikle makyaj işlerinden sorumluydum."Cin" makyajı yaptığım arkadaşımla hala bir araya geldiğimizde o günleri konuşup konuşup gülüyoruz:) Blogunuzu görünce tekrar hatırlamış oldum... Teşekkür ederim.. Sevgilerimle:)
Yeşim Özdemir 24.02.2007 19:18- Cevap :
- Sevgili Eylül... Tiyatro oyunlarını izlemek bir hobi olmaktan çıktı bende, gidemediğim zamanlar büyük bir eksiklik hissediyorum içimde... Ne mutlu size ki kısa bir dönem de olsa yaşamınızda var olmuş tiyatro, o havayı solumuşsunuz, ben de salonların havasını soluyarak gideriyorum bu hevesimi. İnanılmaz keyif alıyorum izlerken... Yorumunuz için teşekkürler... Sevgiyle kalın... 24.02.2007 22:15
Önceleri Shakespesre'e soğuk yaklaştım. Onu İngiliz kültürünün bir şişirmesi sandım. (Malum ABD ve İngiltere önemsiz kişileri öyle bir şişirir ki) Sonra bir kot pantolonu markasının reklamında onun bir repliğini kullandılar. O an bu dili kullanan adamın kitaplarını almalıyım dedim. Tam 7 kitabını aldım ve onu geç tanıdığım için pişman oldum. Sanki o bu dünyadan değil başka bir yerden gelmiş gibi o ne güzel kelimeler, cümleler. Hatırlamama vesile oldunuz. Saygılarımla.
Eşit Ağırlık 23.02.2007 22:48- Cevap :
- Hatırlamanıza vesile olduğuma çok sevindim, gördüğüm oyunları yazmaya devam edeceğim... Sevgiyle kalın... 24.02.2007 22:05