Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '12

 
Kategori
Mizah
 

Bahse var mısınız ?

Bahse var mısınız ?
 

Biz kadınlar, öyle sanıldığı gibi eksik etek ve aptal sarışınlar sınıfına dahil değiliz. Bu yakınlarda felsefeye daldım ve neticesinde kelimelerle oynamaya başladım. Bu bağlamda kadınsı içgüdülerimle bazı söz ve fıkralara takıldığımda gördüm ki, pek de sanıldığı gibi değiliz. Valide Sultanlarımızdan geçme genlerimiz mi var nedir. Son zamanlarda genetik insan ve hayvanlar sınıfı arasında pek irdelenmeye başladı ya.

 "Aptal Sarışın" deyimine takıldım önce. Descartes amcama gittim. Gerçi Sokrates dedemin affı ancak çıktı geçenlerde. Geçmiş olsun. Tarih yargılarsa süresi biraz uzun olur doğal olarak. Gerçi şimdilerde de en kısa süren dava 15 yıl filanı buluyor. Geri dön ütopik uzatma!

Ne demiştim, pardon sarışın bir kadına aptal sarışın diyene bir yanıt vermek istedim.

- Sarışınlar aptaldır. Sarışınlar sadece kadın mıdır? Erkek sarışın ise akıllı mıdır?

Bu da artıksal yazım; Sarışın kadınlar aptal olabilir, akıllı da olabilir. ama erkekler erkektir.

Fıkralar bile kadınsız olmuyor. İlgili fıkraları paylaşmak istedim.

Kadının biri bankaya girerek müdüre yüklü bir para yatıracağını söyler. Müdür kadına bu kadar parayı nereden bulduğunu sorar ve parayı kabul etmek istemez. Kadın bahisten kazandığını söyler. Müdür;

- Ne tür bir bahis bu? Kadın yanıtlar,

- Her tür bahiste çok iyiyimdir. İsterseniz sizinle derhal bahse girelim.

- Asla olmaz, bu meslek etiğine de bana da aykırıdır. Bu şekilde parayı almak istemem.

- Peki öyleyse, bende başka bankaya giderim. Ama 100.000 dolara bahse girerim ki yarın saat oniki de sol kalçanızın üzerinde bir kelebek dövmesi olacak.

Müdür bu sözün imkansızlığına ve paranın miktarına kapılarak kadının ardından seslenir.

- Pekala kabul ediyorum.

- Öyleyse yarın görüşmek üzere, diyerek kadın bankadan ayrılır.

Ertesi gün öğlen vakti kadın tanıklık ettirmek amacıyla yanında avukatıyla bankaya gelir. Ve müdüre kalçasını açmasını söyler. Avukatın da iyice görebilmesi için biraz daha öne eğilmesini söyler.

Neticede kalçada bir şey yoktur. Kadın avukatından 100.000 doları alıp sayarak müdüre verir. Müdür şaşkın ve sevinçlidir. Ama avukatın kara kara düşündüğünü görünce neyi var diye sorar. Kadın yanıtlar,

- Dün onunla, bugün saat tam onikide onun önünde eğilip kalçanızı göstereceğinize dair 200.000 dolara bahse girmiştik. Şimdi kaybettiğine üzülüyor der ve bankada 100. 000 dolarlık hesap açar. Dönüşte uçağa binerek tatile çıkar. Uçakta yan koltukta elinde at yarışı bahisi okuyan birini görür. Yerini değiştirerek yanına oturur. Kadın aptalı oynar meraklı olur ve adam kadınla bahse tutuşmaya can atar. Kadın,

- Ben sen kadar bilgili değilim, soracağın her soruyu bilebilir miyim? der.

Adam biraz aşağılayarak biraz da kurnazca,

- Pekala soracağım soruyu bilebilirsen ben sana 1000 dolar vereceğim, ben bilirsem sen 100 dolar ver.

Kadın kabul eder ve ilk soruyu adam sorar.

 - Şu an dünyaya ne kadar uzaklıktayız?

Kadın çıkarır ve 100 doları adama verir. Şimdi sıra bende diyerek,

- Söyle bakalım, üç ayakla çıkıp, dört ayakla inen nedir?

Adam düşünür ne dese bilemez. Ve çıkarıp 1000 doları verir. Bu arada uçak inişe geçmiştir. Adam kadının arkasından seslenir.

 - Peki ama söylesene yanıt neydi?

Kadın durur ve çantasından 100 dolar çıkarıp vererek gider. Eh tatili de bedavaya getirmiştir.

Gününüz neşeyle dolsun.

 

 
Toplam blog
: 165
: 856
Kayıt tarihi
: 17.10.07
 
 

Edebiyet fakültesi  mezunuyum. Öğrenmenin yaşı yoktur diyerek çeşitli kurslardan da el sanatları ..