Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bahtı Kara Maderi...

Bahtı Kara Maderi...
 

Sayın Başbakan demokrasiyi bir tramvaya benzetiyor.

Sonra devam ediyor:

-          Varmak istediğimiz durağa geldik mi, ineceğiz…

Bu söylemde “ileri demokrasi” neye benziyor?

Her halde hızlı tramvaya…

Demek ki, hızlı tramvay ile varılmak istenilen durağa daha çabuk ulaşmaktır Sayın Başbakan’ın niyeti…

Diyelim ki, hızlı ya da yavaş, o durağa gelindi.

Ne yapılacaktır?

Tramvaydan inilecektir.

Yani, ilerisi gerisi fark etmez, demokrasiden tümüyle vazgeçilecektir.

Şu anda ülkenin yaşamakta olduğu demokratik ortam dahi, mumla aranır bir hale gelecektir.

Peki… O durakta ne vardır?

Ve bu durağa niçin bir an önce varılmak istenmektedir?

Başbakan’ın söyleminden hareket edersek, durak, demokrasi tramvayından inildiği bir yerdedir. Böyle bir konumdadır. Bu nitelikte bir çatının altındadır.

Demokrasinin olmadığı yerde, diktatörlük vardır.

Halk egemenliğinin yerinde tek-adam egemenliği vardır.

Cumhuriyetin yerinde istibdat vardır.

Ve eğer milli egemenliğin demokratik mekanizmaları ile iktidar koltuğuna oturmuş olan bir başbakan böyle düşünüyorsa, o ülkenin geleceğini karanlık bulutlar sarmış demektir.

Karanlık bulutlar sadece ileriye dönük diktatörlük özlemleri ile sınırlı değildir.

Ülke tüm komşuları ile kavgalıdır.

Memleket sıcak savaş ortamına bir kıvılcım uzaklığındadır.

“Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi bir kenara itilmiş, Atatürk ilkeleri olarak özetlenen uygar ve bağımsız yaşama hedefleri tümü ile terk edilmiş ve halk geçim sıkıntısı içine yuvarlanmış debelenip durmaktadır…

Hukuk düzeni temelinden sarsılmış, geniş halk kitlelerinin adalete olan güveni temelinden sarsılmış bulunmaktadır.

Her şey tek adamın iki dudağının arasına sıkışmış durumdadır.

Dış politika onun iradesi ile belirlenmekte, yasalar onun emirleri doğrultusunda oluşturulmakta, savcıların bir çoğunluğu onun direktifleri ile soruşturmalar açmaktadır.

Milli eğitim hedefleri, cemaatlerin ekseninde şekillenmektedir.

Ve Başbakan’ın tramvayı böyle bir ortamda yoluna devam etmektedir…

Hep beraber inilecek durağa şunun şurasında az bir zaman kala… İşte tam da bu sırada, Taksim’in Gezi Parkı’nda belediye buldozerleri üç-beş ağacı kökünden devirmiştir.

O da ne?...

Yoksa?..

Yoksa vatanı bu acıklı durumdan kurtaracak “bahtı kara maderi” mi inmiştir Taksim Meydanı’na?..

“Gençliğe Hitabe” yeni yeni mi anlaşılmaya başlamıştır damarlarından asil kan akan insanlarca?..

Kim bilir? Belki de öyledir.

Ya da öyle olmasına sadece bir çeyrek

vardır?..

 

farukhaksal@gmail.com

 

www.akceder.com

www.soruyusormak.com

 

 

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..