- Kategori
- Şiir
Bahtı kara
Bahtı karam, yürek yaram
Yer Ankara….
Gökyüzü bulutlarla karamı kara...
Yıl 2006 günlerden ise Salı…
Oldukça serin bir gündü…
Kimileri üşümüş kazaklarına sarılmıştı…
Küçücük bir kızdı gördüğüm …
Esmer güzeli küçücük bir kız…
Ayakları yırtık naylon terliğin içinde döneliyordu.
Çorap beklide çok nadir giydiği bir giysiydi…
Merkez Bankasının önünde durmuştu.
Bir kız bu kadar mı güzel olurdu…
Küçücük bir kız kömür gözlü
Saçları bellerinden aşağı inmiş…
Rengi gözlerinin renginden de karaydı.
Koymuşlar önüne kırık dökük bir baskül
Etrafa çekingen tavırlarla bakarak
Tartı …tartı… tartı var…
Yok mu tartılacak diye sesleniyordu…
Oysa tartılan olsa bile…
Bilmiyordu ki daha okuma yazmayı
Tartıdaki rakamları…
Onun çekingenliği
Tavşan gibi ürkekliği yaktı…
O gün yanından geçip gidenleri…
Düşündüm o güzelim kızın…
Acaba gözlerimi….
Acaba saçlarımı….
Yoksa hepsinden çok bahtımı kara…
Sonra yine düşündüm …
Zaten onu gördüğümden beri…
Nedense hiç çıkmamıştı
Aklımın köşesinden silüeti…
Işıl ışıl bakan gözleri…
Sonra karar verdim …
Aynı acıyı yeniden hissetim …
Aslında yüreğimin en içinde …
Onun bende bıraktığı derin yara
Gökyüzünde oluşan …
Kara delikten de daha karaydı