Bahtsız Palalı Çöle kaçtı , iş Kutup Ayılarına kaldı...

Elinde palasıyla Taksim'de Ninja'lığa soyunan kimliği belirli şahıs, palanın bir silah olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmıştır.. Görüntülerde fotomontaj yapılıp, pala büyük gibi gösterilmiştir.. Aslında pala soğan doğramaya, elma soymaya yarayan bir mutfak aletidir.. Kabak soyacağı, kokteyl şemsiyesi, pasta maytabı, kalemtraş sınıfına girer.. Son tahlilde yetkililer palaya özel bölme açtırıp Swiss Çakısı'na dahil etmişlerdir.. Nitekim Swiss Çakısı da ; Küçük çakı, tırnak makası, tırnak törpüsü, tırtıl, gazoz açacağı, tırbişon ve pala olarak son şeklini almıştır.. Bu masum çakının dağcılıkta ve izcilikte kullanıldığı oymak beyi tarafından da onaylanmıştır..

Kendisine "Taksim Kasabı" ünvanı verilmeyip üstelik bir kadın tarafından palasına sırt vurularak ve ayak tabanı bel ile ittirilip denge bozmak suretiyle kendisi ve biricik palası taciz edilen bu bahtsız adam çareyi Fas çöllerine kaçmakta bulmuştur.. Çöldeki bedevilere nasıl Ninja olunur , pala sallamanın püf noktaları, bedevilikten kasaplığa uzanan çetin yollar, kadın da olsa arkadan saldır gibi gündelik hayatta karşımıza çıkabilecek türden şeyleri öğretmeye kalkışınca, onlar da bu bahtsızın hakkından ancak "Kutup Ayıları" gelir diyerekten, derhal çöldeki "Alo Kutup Ayısı Biri Kaşınıyo Gelebilirsin" hattını aramışlardır... Telefonu alan kutup ayıları altı aylık kış uykularından derhal uyanmışlar, kısmetin çölde de olsa gideceksin, ayılığın ne demek olduğunu göstereceksin ayılığından haraketle yola koyulmuşlardır... Artık ayıların "Palalıyı" bi şekil "Palasını" da ayrı bi şekil değerlendireceklerinden süpheniz olmasın...