Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Bak, bu model de Türk modeli!

Etnik ayrımcılıktan şikâyet edenler yaptıkları davranışlarla etnik ayrımcılığı körüklüyorlar. Demokratik özerklik adı altında çözüm üretiyorlar. Raporlar hazırlıyorlar. Bu çözümün içinde neler var, neler!

Eyalet sistemine geçilecek. Türkiye yediye bölünecek. Genel af ilan edilecek. Resmi yerel yönetimler (valiler, kaymakamlar) orada yaşayan halk tarafından seçilecek. Doğal zenginliklerin paylaşımı belediyelere bırakılacak. Dil ve eğitim özgürlüğü sağlanacak.

Bütün bunlar yapılırken ve yeni anayasa oluşturulurken de İspanya modeli esas alınacak. İskoç modeli incelenerek isteklerine uygun bölümler alınacak. Irak anayasası örnek alınarak etnik yetki paylaşımı uygulanmasına geçilecek.

Velhasıl dünyada ne kadar işlerine gelen model varsa hepsinden bir parça alacaklar ve eşi benzeri görülmemiş bir model oluşturacaklar.

Peki, ne mi var bu modeller de? Mesela İspanyol modeline bakalım.

İspanya’nın kuzeyinde Bask özerk bölgesi var. Burada İspanyolcadan başka kendi resmi dilleri var. Kendi polis teşkilatları ile güvenliği sağlıyorlar. Bu bölgenin İspanya’dan ayrılması için 41 yıldır ETA terör örgütü mücadele veriyor. Parlamentoda ETA’nın temsilcisi olarak görülen Batasuna adlı partileri faaliyet yapıyor.

Biraz mesafeli durulduğu söylenilen ancak incelenmesinde fayda görülen İskoç modeli ise yarı özerklik içeriyor. İngiltere ile 1707 yılında birleşen İskoçya’nın başkenti, bayrağı ve parlamentosu var. Ancak sınırlı yasama yetkisine sahip. 1979’da yapılan referandumda bağımsızlık isteği %33 iken 1997’de yapılan referandumda bu oran ezici bir çoğunlukla arttı ve 129 üyeli özerk parlamento kuruldu. En son 2004 yılında yapılan araştırmada ise İskoçların %66’sı parlamentonun yetkilerinin daha da arttırılmasını istiyor. Yani tam bağımsızlık yolunda ilerliyorlar. Tabi İngiltere’nin İskoç parlamentosunu feshetme yetkisi hâlâ duruyor.

Irak anayasası ise Şiiler, Kürtler ve Sünnilerin mücadele alanına dönmüş durumda. Kürtler etnik bir federasyondan yana iken Şiiler İslam devletinden yana tavır alıyorlar. Sünniler ise parçalanmaya karşı olduklarını söylüyorlar.

İşte beslenilen kaynakların durumu bu. Pervasızca bu modellerden oluşturacakları ne olduğu belirsiz bir modeli bu topraklarda uygulamayı düşünebiliyorlar. Ama bilmedikleri daha doğrusu bilmek istemedikleri bir modelin olduğunu görmezden gelmeye çalışıyorlar. Ne İskoç ne İspanyol ne Irak modeli. Bu topraklara mührünü vurmuş olan ve Cumhuriyetle beraber et ve tırnak gibi fikir ve beden olarak kaynaşmış olan model Türk modelidir. Bu modelin bir ucu Orta Asya’ya bir ucu Anadolu’ya dayanmaktadır. Bu model etnik ayrımcılığın nasıl yok edilip insanları aynı hedefe birleştirildiğinin dünyadaki en güzel örneğidir. Bu model Anadolu topraklarında kurulan Türk devletlerinin bıraktıkları minarelerde, su kemerlerinde, vakıflarda, medreselerde yaşayan ruhun mirasçısıdır. Bu model küresel hegemonyanın ‘böl, parçala, yönet’ taktiğinin karşısına dimdik çıkabilecek bir millet projesinin en güçlü ve birleştirici örneğidir. Bu model ay ve yıldızın gölgesinde yaşmayı bir kıymet kabul edenlerin ebedi mekânıdır.

Model aramaktan gözünün önünü göremeyenler, bakın, Yahya Kemâl Süleymaniye’de Bayram Sabahı adlı şiirinde bu modeli ne güzel anlatıyor:

Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını

Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.

Çok şükür Allah'a, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.

Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı

 
Toplam blog
: 26
: 1002
Kayıt tarihi
: 01.04.10
 
 

Tokat Erbaa doğumluyum. Okumayı seviyorum. Siyaset, tarih ve edebiyat ilgi alanlarım. Hayatı anla..