Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Beyhan BiÇKİN KOZANOGLU

http://blog.milliyet.com.tr/turk35

01 Nisan '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bak postacı gelmiyor!!!!!

Bak postacı gelmiyor!!!!!
 

Çocukluğumuzun şarkısıydı 'bak postacı geliyor, selam veriyor, herkes o'na bakıyor merak ediyor' diye devam eder giderdi. Merakın konusu bize de mektup gelir mi acaba diyeydi belki.

Son zamanlarda değişen bir şeyler oldu sanırım, ne gelen var ne giden. Beklenen postacılar her ne hikmet ise bir türlü gelemiyor. Tamam mektupları dağıtmamak için yakıyorlar ama paketlere de aynı şeyi yapmıyorlardır inşallah.

Şimdi ben yine Danimarka diye başlayan bir örnek vereceğim, beni sevmeyenler yine hücum borusu çalacak ama bunu yapmadan bazı şeyleri anlatmam imkansız geliyor bana. Yani lafla peynir gemisi yürümüyor ya, işte örneksiz de bazı şeyler anlaşılmıyor.

Danimarka içinde postanın iletim zamanı bir gün. Neresi olursa olsun, bugün verdiğiniz posta yarın yerine ulaşıyor. Yolda aksilik oldu diyelim, taş çatlar bu süre 2 güne çıkar. 20 senedir bunun tersi bir durumla karşılaşmadım. Yurt dışı için ise süre üç gün. En geç 1 hafta içinde paketiniz veya mektubunuz yerine ulaşmadıysa başvuruyorsunuz araştırıp size haber veriyorlar. Hadi burada insan sayısı az, memleket küçük filan diyerek bahaneler bulalım, ama bizde posta kayboluyor, buna ne bahane bulacağız.

Çok sevdiğimiz minicik bir arkadaşımıza Eray'ımıza karınca kararınca, bir paket yolladık. Çünkü bu paket bizim arkadaşımıza, girmesi gereken ameliyat öncesi moral olacaktı, arkadaşımız yaşı minicik olmasına rağmen kendisini düşünen birileri olduğunu hissedecekti. Günlerce bir şeyler aldık tek tek paket yaptık. Çünkü bir paketin içindeki pek çok minik paket arkadaşımızın güzel yüzünü güldürecek, çektiği acıları, sıkıntıları biraz olsun unutturacaktı.

Ama olmadı. Çünkü paketimiz ne yazık ki kayboldu. Evet kayboldu. Sırf paket değil karşılıklı olarak bizim hayallerimiz ve umutlarımız da o paketle birlikte kayboldu. Çünkü biz birine verilmiş sözümüzü yerine getiremedik, çünkü Eray'ın gözlerindeki pırıltıyı göremedik, heyecanla bekleyişinin sonunu getiremedik, Eray'ın, o koca hastane yatağında yatarken minik elleri boş kaldı. Oysa minik ayıcıkla O'na tüm sevgimizi ve dualarımızı da yollamıştık. Elbette daha kocaman bir ayıcık alacağız ama vakit geçmiş olacak o zaman kadar :(((

Danimarka posta sistemi paketin izini İstanbul'a kadar sürebildi. Ve 'paketiniz İstanbul'da' diye bilgi verdi bize. Ama O minik arkadaşımın umutlarını yeşertecek paket kayboldu. Ne yapacağımızı bilemeden her gün dua eder olduk. Çünkü bu paketin çalınmış olma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum. İçindekilerin değeri bir kaç paket yabancı sigara parası belki ama, minik arkadaşımın yüzünü güldürecek şeylerdi onlar. Hastane odasında yatarken sarılabilecegi, ona bizim sesimizle ' seni seviyoruz Eray, çabuk iyileş' diyen bir ayıcık ve şekerlerden oluşan bir paketti o. İçinde ne olduğunu görüp , Eray'a geçmiş olsun diyen mektubu okuduğu halde paketi yerine ulaştırmayan bir insan olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Benim insanım bu kadar adileşmiş olamaz.

Şimdi eğer o paketi biri aldı ve yerine ulaşmasını engellediyse, şu andan itibaren tek isteğim ve ona ulaşmasını istediğim tek düşüncem gece rüyalarında bizi ve benim minik arkadaşım Eray'ı görmesi. Bir insanın, hem de hasta yatağında bir yudum mutluluğa umuda ihtiyacı olan o minicik yüreğin, mutluluğuna, umuduna engel olduğu için inşallah uyuyamaz.

Benim aklıma başka bir şey gelmiyor, elim kolum bağlı kaldım. Üzüntümü sizlerle paylaşmak istedim. Sizin aklınıza gelen bir yol var mı kaybolan paketimize ulaşmak için?

 
Toplam blog
: 124
: 1137
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Danimarkada yaşayan bir İzmir'liyim. Hiç de sanıldığı gibi yurtdışında olduğum için milliyetçi değil..