Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bak şu Firavunun yaptıklarına !

Bak şu Firavunun yaptıklarına !
 

Son günlerde, kısa mesajla popstar seçer gibi, dünyanın yedi harikası, sözümona yeniden seçildi. Bu durum başlı başına bir komedi idi. Neyse şimdi boşverelim bu popüler kültür zırvalıklarını da organizasyonun tüm ucubeliğine rağmen yine de listeye girmeyi başarabilen, meşhur “Keops” piramidinin müthiş sırlarına, enteresan özelliklerine bir bakıverelim.

Keops, malumunuz, dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan Eski Mısır uygarlığından, günümüze kadar gelen, müthiş bir dünya mirasıdır. Bugün ki Mısır devletinin tarihi başkenti Kahire’de bulunur ve her yıl milyonlarca turisti ağırlar.

Dev piramidin içinde mumyalanmış firavunlar yatmaktadırlar. Bunlardan birinin bulunduğu odaya, yılda, sadece iki kez güneş girer. Bu oda, Keops’un, adına yapıldığı firavunundur ve o iki gün de, bu firavunun doğduğu ve tahta çıktığı günlerdir. Akıllara zarar.

Piramidin tam üzerinden bir meridyen ya da boylam geçer. Eee geçerse geçsin diyebilirsiniz. Durun acele etmeyin. Keops’un tam üzerinden geçen meridyen; dünya üzerindeki karaları ve denizleri tamı tamına iki eşit parçaya bölmektedir.

Ve bu büyülü piramit, dünyamızın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunur. Tanrı rahmet etsin, bizim Hoca Nasreddin de bu merkezin Akşehir olduğunu düşünüyordu. Konya’nın Akşehir’i nire, Mısır’ın Kahire’si nire. Sapmaya bak Ya Rabbim.

Keops’un boyu 164 metredir. Bu rakamı bir milyarla çarptığınızda dünyanın güneşe olan uzaklığını bulursunuz. Daha da enteresanı, hani bu lisedeki matematik derslerinde, hangi taşı kaldırsanız altından çıkan meşhur bir sabit sayı vardır ya. Söyleyince bakın hemen hatırlayacaksınız: Pi Sayısı. Yirmi iki bölü yedi desem. Ya da en meşhur söylemi ile üç virgül on dört. Hatırladınız değil mi 3, 14’ü. İşte bayanlar ve baylar, Keops’un taban alanını, yüksekliğinin iki katına böldüğünüzde, karşınıza sonuç olarak pi sayısı çıkmaktadır.

Piramit, her biri on iki ton ağırlığındaki iki buçuk milyon adet bloktan oluşmuştur. İhale edelim bu işi ENKA’ya ya da STFA’ya falan da, bir tane de biz yapalım desek ve günde mesela on blok yerleştirebilsek en yüksek teknoparklarımızla, işin bitimi tam 664 yılımızı alacaktır. Ne hükümet dayanır, ne de devlet vallahi.

Keops’un içine konulan günlük süt, birkaç gün tazeliğini koruduktan sonra kaymaklı tava yoğurdu haline gelmektedir. Afiyet olsun efendim.

Çiçek, sebze gibi bitkiler piramidin içinde kudurmaktadırlar. Anormal hızlı büyümekte ve gelişmektedirler. Bu ne idüğü belirsiz çiçek çoşturan, yaprak açtıran, başı göğe erdirten cinsinden malzemelerin çıkış noktası demek ki bu Keops’muş bakın hep.

Ümraniye çöplüğünü getirip koyun efendim Keops’un içine. Kahire Büyükşehir Belediyesi’nden izin almak şartıyla tabi. Yoksa maazallah, kaçak çöp dökmekten başınız derde girer. Çöp içindeki yemek artıkları hiç kokmadığı gibi bir süre sonra da mumyalaşmaktadırlar. İnanmayan gitsin denesin efendim.

Bir yeriniz kesildi, fırından tepsiyi çıkarırken elinizi yaktınız, dirseğiniz sıyrıldı, açık yaranız var; hiç uğraşmayın ilaçla, pansumanla. Keops’un içinde, birkaç gün, ultra herşey dahil rezervasyon yaptırın ve gidin kalın. İnanamayacaksınız ama yaralarınız hızla iyileşecektir.

Kirli ve kullanılmış sular, Keops’un içinde birkaç gün kaldıktan sonra arıtılmış su olarak tekrar geri alınabilir, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dikkatine sunulur efendim. Körfezin korunması için.

Bu enteresan yapının içinde radar, sonar gibi ultrasound cihazlar, ne kadar yırtınırsanız yırtınınız çalışmamaktadır. Muhtemelen Turkcell ve Avea da çekmemektedir, denemedim. Bir ihtimal Vodafon çekebilir, bu arkadaşlar global ya o bakımdan yani.

İşte böyle dostlar. Piramit deyip geçmemek; durup-düşünmek, gidip-görmek, gezip-tozmak lazım. Dünya gözüyle...

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..