Bakalım, kimler bu Memlekete yön verecek

İnsanlığın yaşaması ve nesillerin devamı ve nesillerin faydalanacağı, adı ne olursa olsun her şeyin devamı için, elbette yön verenler olacaktır.

Şüphesiz bu tür insanları tarih var oldukça yaşatacak, gelecek var oldukça da hatırlayacaktır/ hatırlanacaktır.

Tarihte olup bitenleri bizlere aktaran ansiklopedileri, Bilim, Sanat, Felsefe ve Edebiyat tarihini okuduğunuzda, kaç tane dengeli insan var, kaç tane çılgın olup olmadığına karar vereceğiniz insan oldu acaba?

Tarihe yön verenler, tarih yazanları, tarihte olan biteni yazanlar arasında kuralcı, baskıcı, yasakçı, dengeci tipler inanın yoktur.

Keşifleri, araştırmaları, tutkulu, inançlı, maceracı ve çılgın insanlar gerçekleştirmiştir.

Bilime, teknolojiye ve sanata onlar yön vermiştir.

Araştırma, gelişim ve değişime hep onlara ivme kazandırmıştır.

İnsanlığın tarihsel ve kültürel mirasına onlar katkı sunmuşlardır.

O deli denilen, (meczup paranoyak yaftası yiyenler) ve tutkulu olan insanlar.

Yani sıradan görünüp, aslında sıradan olmayan insanlar.

Komplekslerini aşmış,

Kendini çok ciddiye almayan,

Şaka kaldıran,

Kendiyle dalga geçenler,

Hiyerarşiyi çok önemsemeyenler,

Yaş, mevki, makam, kademe ve statüyü değil; zekâyı, birikimi ve derinliği referans kabul edenler,

Üstten ve iri harflerle basit konuşmayanlar,

Sevgiyi, saygıyı, hürmeti, şefkati önemseyenler,

Tahammülü, hoşgörüyü, yardımlaşma ve paylaşımcılığı es geçmeyenler,

Bilgece, dostane, candan ve samimi yaklaşanlar,

Benlik manyaklığını aşmış, ben değil biz diyen insanlar, hep yön vermişlerdir geleceğe.

Toplum bu tür insanları daha çok sevmiş, bu tür insanlara daha müsamaha göstermiş, fırsatlar sunmuş ve desteklemiştir.

Küçük dağları ben yarattım diyerek büyüklenenleri de oldum olası hiç tutmamıştır bu millet ve tarihin o tozlu sayfalarında kaybolmaya, yok olmaya mahkûm etmiştir.  

Sayılan söylem ve tavırlarından sıkılmayan, bunalmayan, yüz veren kimse var mıdır?

Bilemiyorum!..

Çoğu zaman hayal kırıklıkları neticesinde hep deneyerek, hep canımız acıyarak test etmişizdir.

Hayal kırıklığının faydası ancak gerçek olanla yüzleşmektir inanın.

Ancak şunu da iyi bilmeli, hesabını kitabını iyi yapmalıyız.

Eğer aynı şeyler sürekli tekrarlanıyorsa, sürekli canımız yanma pahasına öğreniyorsak, hayal kırıklığına uğrayan kişi/kişiler kendi kendilerini, kendi beklentilerini, olaylara ve olanlara insanlara olan bakış açılarını sorgulamalıdır.

Ya kendilerini değiştirmelidir ya da bakış açılarını.

Yani anlayacağınız, tarihin içinde süzülerek gelmiş ve tecrübeyle sakıt olan bazı şeyleri de kıyamete kadar böyle devam etmeyeceğini düşünerek, kabul etmeli ve bu gerçeği bilerek, ona göre yönünü bir yerlere çevirmeli, umudu başka yerlerde aramalı ya da aramamalıdır...

Bakalım bu memlekete kimler yön verecektir, kimler geleceğe daha doğru ve emin adımlarla ulaştıracaktır. Hayırlısı olsun diyelim.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com