Bakan, Öğretmenler Gününü nasıl kutlasın!

Milli Eğitim Bakanı temsil ettiği öğretmen camiasının gününü kutlar mı? Elbette kutlar: İçinden gelmese de mecburiyetten kutlar.

Bu kanıya nereden mi vardım? "Sürekli az çalışıp fazla maaş alıyorlar" dediği, "yaz aylarına da seminer koyup boş vakitlerini doldurmalı, öğretmenlerin aldığı paranın hakkını verecek şekilde çalıştırmalıyız" dediği, " diğer devlet memurları sabahtan akşama kadar çalışırken, öğretmenler haftada 20-30 saat ders verip, gerisinde yatıyorlar" dediği, "acil şikayet merkezi!" hattı vasıtasıyla "zaten birşeye yaramıyorlar kafanızı bozarlarsa hemen bildirin" talimatıyla öğrencinin eline öğretmeni bitirecek fırsatı verdiği için ve daha bir çok sebepten vardım bu kanıya.

Oysa sayın Bakanın, Sağlık Bakanına bakıp, örnek alması bile kendine yetecekti. Sağlık Bakanı kendi çalışanlarının şiddete uğramasının üzüntüsüyle gözyaşı dökmüştü. Ya Milli Eğitim Bakanımız? 

Öğrencisi tarafından derste bıçaklanan öğretmene, okul bahçelerinde şiddete maruz kalan öğretmenlere, Doğuda kaçırılan, terör korkusuyla çalışan öğretmenlere gözyaşı döktü mü,  ben açıkçası sanmıyorum. 

Ben öğretmen değilim ama öğretmeni diğer devlet memurlarıyla aynı kefeye koyan zihniyeti şiddetle kınıyorum. Kendi çocuklarıyla bile başa çıkamayan velilerin, çocukların yemek yemesinden tutun, konuşmasına, ders çalışmasına, hatta ailesine saygı göstermesi adına yardım istediği öğretmenleri farklı bir camia olarak göremeyen zihniyetin mutlaka kendini sorgulaması lazım. Hele hele bu; öğretmenleri temsil etmekte olan zihniyetse, problem daha büyük demektir.

Bundan 15-20 yıl önce öğrenci, öğretmeninden  çekinir, saygı duyardı. Şimdi de mutlaka var ama Milli Eğitim Bakanlığının disiplini yoketme adına anlamsız çabalarıyla, artık öğrenci kendi karakteriyle saygı duyacak bir yapıdaysa duymakta, yoksa eli kolu bağlı olan öğretmenler için hele hele liselerde kabus başlamakta.  

Evet sayın Bakan: Keşke imkan olsa da korumalarınız olmadan size bir sezon, Hakkari, Şırnak ya da -buralara da gerek yok-  İstanbul'da bir lisede öğretmenlik yaptırabilsek. Öğretmenliği ve Öğretmenler gününü çok iyi anlardınız eminim. Ülkemiz şartlarında tek maaş bir öğretmenin, yaz tatilini yan gelip yatmak için mi yoksa ek iş yapıp çocuklarının nafakasını artırabilmek için mi beklediğini anlardınız.

Liselerde tehdit alan öğretmenleri, düşük not alsa da sınıfını geçeceğinden emin olan öğrencinin öğretmenine hangi gözle baktığını, sürekli kurduğunuz şikayet hattıyla tehdit edilen öğretmenleri, kuş uçmaz kervan geçmez köylerde terör korkusuyla, yokluklarla mücadele eden ve bütün bunların üstüne  Bakanları tarafından ilk kez horlanan Öğretmenleri anlayamazsınız sayın Bakanım!

Sizi okutan öğretmenlerinizden nasıl tavırlar gördünüz bilmem ama onların eline bir daha düşmemek için dua edin. Tabi buna bu alemde imkan yok ama, diğer tarafta eminim elleri yakanızda olacaktır. Sebep mi?  Öğretmenleri, Devletin yakasına yapışmış "faydasızlar" olarak gösterme gafletinde bulunmanızın ayıbı bile sebep olarak  yetecektir.