Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '13

 
Kategori
Eğitim
 

Bakan açıkladı “Meslek lisesi mezunu yeterli bulunmuyor” Sayın Bakan, öyleyse bu okullar niye var?

Bakan açıkladı “Meslek lisesi mezunu yeterli bulunmuyor” Sayın Bakan, öyleyse bu okullar niye var?
 

Çalışma ve sosyal güvenlik bakanı Faruk Çelik TV’deki bir programda işverenlerin meslek lisesi mezunlarını yeterli bulmadığını söyledi.

“Ağaç yaşken eğilir, küçük yaştan çırak…” gibi doğruluğu ispatlanmamış söylemlere dayanan Türkiye’de gençlerin meslek öğrenme maceralarının fiyaskoyla sonuçlandığı en yetkili ağızdan böyle teyit edildi. “İşverenler meslek lisesi mezunlarını meslek bilgisi ve iş eğitimi bakımından yeterli bulmadıkları için işe almıyorlar” Allahım Kerim Korkut’u bir kere de haksız çıkar nolursun! Daha önceki yazılarımızda biz “Meslek lisesini bitirip işe giren genç yoktur” demiştik.

Çalışma bakanı bizi tasdik etti “Okullarımız işe yaramıyor” dedi ama çocuğunun elinden tutup “hadi seni okula götüreyim” demeyi marifet sanan anne babalar bizi tasdik etmiyorlar nedense. Okul olsun isterse içeride “Salaklık” dersi verilsin, anne babalar için fark etmiyor.

Yani şimdi ortaokulu bitirmiş 13–14 yaşındaki çocuğa sen 4 yıl eğitim veriyorsun ama işveren onu işe almıyor. 4 yıl az bir zaman değil, bu kadar zamanda insan iş öğrenemez mi? Öğrenemez, çünkü bu okullar adı üzerinde okul. Kara tahta var, kalem, defter, silgi var. Derslerin yarısı meslekle ilgili değil. Yarım saatte bir teneffüs zili çalıyor. Hocalar öğretmen ve kravatlı.

İsteyen bana kızsın, Türkiye’de bilinçli veli yok. Çoğu için “Meslek lisesi” kelimesi yetiyor. Bir de “Bilgisayar bölümü” filan dediniz mi çocuğum bilgisayar öğrenecek diye uçuyorlar. Çocuğunun Bill Gates olacağını sanıyor.

İş, meslek, sanat okulda öğrenilemez. Türkiye’deki yüzlerce meslek lisesinde on binlerce gencimiz okuyor. Ama görünen o ki hiçbir işe yaramıyor. Genç bölümü ne olursa olsun meslek lisesini bitirince işe giremiyor. İşveren “Çocuk bu” diyor; öğrenci olarak görüp çalışmasına, yeteneğine güvenmiyor. Çünkü meslek öğrenmenin formatı bu olamaz. Öte yandan derslerin bir kısmı meslek üzerine olduğu için çocuk/genç diğer dersleri de eksik alıyor ve meslek lisesi mezunları üniversite sınavında da başarılı olamıyor; çünkü ÖSS’nin genel bir formatı var, meslek lisesinin kaynakçılık bölümünü bitirene kaynakçılık sorusu sormuyorlar.

Günümüzde meslek lisesi mezunları ne iş bulabiliyor ne de üniversiteyi kazanabiliyor(Bazılarının çocukları bu kurala uymayabilir ancak bu durum istisnadır; genele bakılmalı) Kerim Korkut’ta meslek liselerini biliyor; çünkü kendisi de meslek lisesi okumuş (İnşaat teknik lisesi) Eğer meslek liselerinin velilerin önem verdiği kadar doğru bir mesleki eğitim yeri olduğuna inansaydı kendisi yeni bir mesleki eğitim formatı (MES) yazmazdı. Anne babaların sistemimizi incelemeleri gerekiyor.

Kısaca değinirsek bizim 06–16 yaş arası standart bir Temel Eğitim Sistemimiz (TES) var. Burayı bitirince genç/çocuk için mesleki branşlaşmasüreci başlıyor. 10 yıl temel eğitimde rehber yetiştiriciler tarafından izlenen çocuk/genç 16 yaşından gün aldığı zaman TES sürecinin bitmesi üzerine mesleğini belirliyor. Ve bu meslekle ilgili olarak ya üniversite sınavına giriyor ya da girip kazanamıyor veya tercih etmiyorsa Mesleki Eğitim Sistemi (MES) Sürecine kayıt yaptırıyor. Bu süreç 21 yaşından gün aldığı tarihe kadar sürüyor. Çocuk/genç bu sürede gerek meslek öğrenme standlarında gerekse fiili olarak ülkenin fabrikalarında, tarlalarında, iş yerlerinde işi bizzat yaparak mesleğini öğreniyor.

Meslek öğrenme neden böyle geç başlıyor? Çünkü iş kalem tutmaya benzemez. Çocuğun/gencin hem akıl/duygu hem de beden/kas olarak işe uygun hale gelmesi gerekir. Çıraklık çocuğu ezme sürecidir; sağlıklı bir meslek öğrenme yöntemi değildir. Hem çocukların bu yaşlarda hala çocukluklarını yaşamaları gerekir. 13 yaşındaki çocuğun eline iş tutuşturmak yanlıştır.

Peki, Mesleki Eğitim Sisteminin süresi neden bu kadar (16–21 yaş arası, 5 yıl) uzun? Bunu bir kurs hafifliğinde düşüneceksiniz. Baskı yok, zorlama, ağır disiplin yok; günün belli saatleri arasında sanki hoş zaman geçirmek/hobi gibi gençlerin sevdikleri ve tercih ettikleri işlerle uğraşmaları mecburi bir 5 yıl olarak değerlendirilmemeli.

Ayrıca çocukların büyümeleri için zaman gerekli.

Ayrıca gençler bu çağları aşkları, arkadaşlıkları, spor ve oyunlarla dolu dolu yaşamalılar. Yoksa biz bu işleri, meslekleri 2 hatta bir yılda bile öğretiriz. Sağlıklı çalışma için bireyin ruhsal ve bedensel olgunluğa erişmesi gerekir. Bu da bize göre reşit sayılma yaşı olan (21) yaştır. 1 yılda eğittiğimiz çocuk/genç bu yaşa kadar ne yapacak. Onu tamamen boş bırakıp serserilik yapmasına imkân tanımamalıyız.

Çalışma eğitiminin 16 yaşından önce başlaması çocuğun bünyesinde (ruhsal olarak da etkiler) hasar meydana getirir. Daha önce de yazdığımız gibi Çıraklık çocuğu ezme sürecidir; sağlıklı bir meslek öğrenme yöntemi değildir.

Ayrıca gençler bu sürede yine de çalıştıkları için bir üretim ortaya çıkacaktır. Bu üretimin değerlendirilmesi sonucu gençlere bugüne göre ayda (300 TL) cep harçlığı verilecek ki ailelerine yük olmasınlar ve arkadaşlarıyla gezebilsinler. Bu miktar o günkü imkânlara göre yükselebilir.

16 yaşında temel eğitim sürecini (TES) bitiren genç isterse üniversite sınavına girer. Kazanamazsa bile HALK ÜNİVERSİTESİ diye de nitelendirilen mesleki eğitime (MES) devam eder.

Branşlaşma sürecinde seçtiği meslekte üniversite eğitimi almak isteyen genç ÖSS’ye girer. Elbette üniversite daha bir üst eğitimdir. İşin bilimsel ve araştırma, uzmanlık yönüne daha fazla girilir. Örneğin MES mezunu işin nasıl yapıldığını bilirken üniversite mezunu ek olarak işin neden yapıldığını da bilir. Üniversiteler öğrenilecek işe uygun çalışma atölyelerine çevrilecek, iş bizzat yapılarak öğrenilecektir.

MESsürecini (16–21 yaşları arası) başarıyla tamamlayanlara (başaramayanlar başarabileceği bölüme alınırlar) MES (Mesleki Eğitim Sistemi) diploması verilir. Bu diploma olmadan Türkiye’de hiçbir işte çalışamazsınız.

Okul çağında olmayanlar için mevcut mesleği ya da yapmak istediği meslekle ilgili olarak (2 yıl süreliARA EĞİTİM  verilecektir.

Ülkede çalışma hayatında insanlar sadece iki tane unvana sahiptirler. MES diplomalılar ÇALIŞAN, üniversite diplomalılar ise UZMAN’dır. Uzmanlalar:

1-) İş ve görev dağıtımı yaparlar

2-) Çalışanlara işin nasıl yapıldığını gösterirler (gerekli olursa tabi)

3-) Çalışma sistemini uygularlar

Uzmanlar çalışanların amiri değildirler. Hiç kimsenin başında amir yoktur.

Peki, üniversite ile MES arasında başka nasıl bir fark var. Her ikisinde de standart süre 5 yıldır. Yalnız doktorluk, pilotluk gibi özellikli mesleklerde tamamı uygulamada geçecek ek süre vardır.

Ücret olarak iseiş/meslek/sanatlara göre ayrı ayrı belirlenmiş BİLİMSEL ÜCRET bazında uzmanlar çalışanlardan (%30) daha fazla ücret alırlar.

Ağaç Hareketi’ndeki sistemler 30 yıldır, aylarca yıllarca düşünülüp bulunmuştur.

Sevgili anne babaların, velilerin sistemlerimizi incelemeleri çocuklarının doğru eğitim ve meslek seçimi bakımından çok önemlidir.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..