Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Bakanlık okulöncesi eğitimi neden unuttu acaba?

Bakanlık okulöncesi eğitimi neden unuttu acaba?
 

Biliyorsunuz Milli Eğitim Bakanlığı 8 yıllık kesintisiz eğitimden vazgeçerek zorunlu eğitimi 4+4+4 şeklinde kademelendirmeye hazırlanıyor. Tasarıya göre öğrenciler 4. sınıftan sonra örgün eğitimden çıkarak açık öğretim yoluyla ikinci 4 yıllık eğitimlerini tamamlayabilecekler. Çıraklık yasasında yapılacak değişiklikle çıraklık yaşının 11’e indirilmesi planlanıyor. İmzalamış bulunduğumuz uluslararası sözleşmelere rağmen bu durum çocuk işçiliğinin artmasına yol açacak.  Muhtemelen sokaklarda küçük yaşta çöp toplayan, mendil satan çocuklarla daha sık karşılaşacağız. En olumsuz etkilenenler ise yine kız çocuklarımız olacak. Getirilen yapı kırsalda ve varoşlarda kız öğrencilerin büyük çapta örgün eğitimden koparılmasına fırsat yaratacak. Bu bir reform mudur yoksa geriye gidiş midir? Eğitim süresi uzatılmakta mıdır yoksa fiilen kısaltılmakta mıdır? Üzerinde düşünmeğe değer.

Diğer yandan Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun daha geçen yıl 32 ilde başlatılan zorunlu okul öncesi eğitimle ilgili pilot uygulamada büyük başarı elde edildiğini, 25 ilin daha bu kapsama alınacağını açıklamasının ardından okulöncesi eğitimin zorunlu olmasından çark edilmesini neye yoracağız?

Eğitim ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için belirleyici önemdedir. O nedenle eğitimle ilgili gelişmeler es geçilecek şeyler değildir. Dün öyle söyleniyor, bugün böyle yapılıyorsa kendi tutumumuzu netleştirmek zorundayız. Eğitimi yap-boz tahtasına döndürenler karşısında toplum suskun kalmamalıdır. Cehaletin daha çok sefalet getireceğinin farkında olarak demokratik tepkisini ortaya koymalıdır. Bu bağlamda Bakanlığımızın es geçtiği okulöncesi eğitimin önemine dikkatinizi bir kez daha çekmek istiyorum.

0-6 yaş, bireyin zihinsel ve kişilik gelişiminin %80’inin oluştuğu bir dönemdir ve asla ıskalanmaya gelmez. Bu dönemde çocuğun zihinsel, duygusal, sosyal ve bedensel gelişiminin dikkatli takibi ve desteklenmesi çocuğun sağlıklı bir birey olabilmesi için yapılabilecek en önemli görevdir. Çocuk ilk sosyal deneyimini anaokulunda yaşar. Aile ortamından çıkmayı, paylaşmayı, grup içinde hareket etmeyi orada öğrenir. Usta eğitimcilerin rehberliğinde becerileri, dil gelişimi, duygusal yaşamı, yaratıcılığı üst seviyelere çıkar. Özetle okulöncesi eğitim; çocuklarınızın kendine güvenen, sorumluluk sahibi, kendisi ve çevresiyle barışık, paylaşma duygusu gelişmiş, özgür düşünen ve davranabilen, düşüncelerini, isteklerini iyi ifade edebilen, yeteneğini ve yaratıcı gücünü kullanabilen, çevresiyle sağlıklı iletişim kurabilen bireyler olarak yetişmelerini sağlar.

Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, sokağımızı paylaştığımız, paylaşacağımız her insanın çağdaş ve bilimsel eğitim olanaklarından yararlanması sorumluluğumuzun gereğidir. Aydın ve yurtsever olmak sözle değil özle kimsesizlerin kimsesi olmayı gerektirir.

 
Toplam blog
: 114
: 860
Kayıt tarihi
: 29.12.06
 
 

Osmaniye Düziçi doğumluyum. Sınıf öğretmenliği, ilköğretim müfettişliği, il milli eğitim müdürlüğ..