Bakar kör

22 Mayıs Pazar günü, ulusal basının ilk sayfalarında kedine yer bulan “BDP’LİLER Manisa’yı birbirine kattı” haberini gelin bir kez daha yeniden birlikte okuyalım ve değerlendirelim. 

“Manisa’nın Kâzımkarabekir Mahallesi Yeni Harmandalı Yolu üzerinde önceki gün saat 21.00 sıralarında toplanan yaklaşık 30 kadar BDP’li, çatışmalarda öldürülen 12 PKK’lı için, izinsiz yürüyüş yapmak istedi.  

Grup izinsiz yürüyüşe müdahale etmek isteyen polise havai fişek ve taşlarla saldırdı. 

Elektrik direğine çıkan 2 eylemci, telleri birbirine değdirip kısa devre yaparak mahalleye gelen elektrik akımını kesti.  

Elektriklerin kesilmesiyle mahalle karanlığa bürünürken, eylemciler bunu fırsat bilip saldırdı. Ara sokaklara panzerlerle giren polis, biber gazıyla eylemcilere yine müdahale etti. Ara sokaklara kaçan 5 eylemci polis tarafından yakalandı.” 

Manisa Ege’nin incisi, Osmanlı hayranı AKP’lilerin deyimiyle “Şehr-i Şehzade” yaşayan Türkçeyle, şehzadeler şehri.  

Şehzade, ”Osmanlı padişahlarının erkek evlatlarına verilen isim.  

Manisa İli de Padişah çocuklarının saltanata hazırlandığı tarihi bir il. 

Egenin göbeğinde, tarihi bir ilimizde bölücü bir örgütün düze inmiş siyasi uzantısı eylem yapmaya cesaret edebiliyor. 

Şimdi kendi kendimize soralım mı? 

Bu cesareti nereden buluyorlar? 

Bu gücü kimden alıyorlar? 

Birlik ve beraberliğimize helal gelmesin diye sabır taşına dönen bu millet daha ne kadar sabredecek? 

12 Haziran genel Seçimlerine sayılı gün kaldı. Seçmen olayları iyi tahlil etmez, oy verirken yaşananları görmezden gelirse, istikbalde görünen resim çok fluğ. 

PKK ve onun siyasi uzantısı BDP’nin Manisa'da bile eylem koymaya cesaret etmesi AKP'nin siyasi başarısıdır. 

Seçmen sokağa çıkmak istemiyorsa 12 Haziranda tekrar AKP'yi iktidar yapmalı, sonrada tası tarağı toplayıp kendisine gidecek yeni yer aramalıdır. 

Yüce kitabımız Kuran’ın ifadesiyle insanlarda bir kalp gözü, birde kafa gözü var.  

Bu gerçeği görmemek için insanın hem kalp gözü hem de kafa gözü kapalı olmalı; ya da bakar kör.