Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bakırköy sahilde

Bakırköy sahilde
 

Yağmurlu geçen temmuz günlerinden sonra açan güneş beni tek başıma da olsa Bakırköy Sahile itti. Denizin başladığı yerdeki kayalıklara indim ve düşündüm, seyrettim…

Önce yük gemileri çarptı gözüme,

Demir atmışlar yüklerini bekliyorlar, gidecekler ne zaman ve nereye bizim için meçhul…

O gemilerdeki insanların hayat hikâyelerini merak ettim. Aylarca memleketlerinden, sevdiklerinden uzakta. Başkaca bir hayat tarzı, çekilir mi? Bilinmez. Düşündüm de belki ekmek parası için, belki de bir şeylerden kaçış içindi bu seçim…

Sonra sağ tarafta yat limanı ve lüks yatlar…

Ne kadar tezat değil mi?

Bir yanda kaçış veya ekmek parası için çekilen ayrılık acıları, diğer yanda lüks bir yaşam…

Marinanın hemen yanında ise deniz otobüsü iskelesi, karşıya geçiş için en uygun yol. Bu yoldan geçerek birilerine kavuşmak ya da birinden ayrılıp kendi dünyasına dalmak için koşuşturan insanlar. Birileri gelirken diğerleri gidiyor. Bir de her gelen gemiyi iskeleye bağlayan İDO görevlisi, o sabit orada, ekmek parası için…

Ortamı mekanik tonlu bir ses bozuyor. ”İskelemizde bulunan Piri Reis Deniz Otobüsü saat 16:00 ‘da Bostancı’ya hareket edecektir.”

Denizin ortasında, kayalıklara yakın bir bölümde yosun tutmuş dubanın üzerinde etrafı seyreden yalnız bir martıya takılıyorum. Onun da kendi hayat hikâyesi var. Açlığını giderecek bir şeyler arıyor muhakkak…

Sonra;

Etrafıma bakındım,

Kayalıklarda sarmaş dolaş sevgililer,

Onlarınki ayrı bir hikâye,

Bir de kayalıklardaki pislikler,

Bir pet şişenin çevreye verdiği zararı bilmeyen yok ama çöpe atan da yok.

Düşündüm de;

Kendi hayat hikâyemizde hapsolmuş, çevresine kayıtsız ve duyarsız insanlar topluluğu mu olduk?

 
Toplam blog
: 5
: 459
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

1969 yılında Denizli ili Çal ilçesinde dünyaya geldim, 1991 yılında meslek hayatıma başladıktan sonr..