Sağlığın herşeyden önce geldiğini bilip de onu en son düşünen insanlardanım ben de... Para kazanmak için çalışıp, kazanılan parayla kaybedilenleri geri kazanmak için çırpınanlardan olmaya çalışanlardanım... Hayatı bir çırpıda yaşayıp ölümsüzlüğe kafa yoranlardan olamadım ama ölümün de bir çeşit kısa metrajlı hayat olduğuna in..
"Nuh büyük tufan" Filmi / Kuran'a göre " Hz Nuh Tufanı" Kıssası
Öncelikle filmi izlemediğimi belirteyim, eğer filmde Nuh peygambere hakaret var ise diyecek sözüm yok, ama artık filmleri, dizileri lütfen belgeselmiş gibi yorumlamayalım. Nuh tufanı benim ve bizim gibiler için dini bir olay olduğu aşikar. Ancak her dini olayı birebir aynı şekilde yansıtılacak diye bir kural yok sinemada. Eğer çekilen belgesel olsaydı ve kutsal kitaplardan hiç alıntı yapılmasaydı yada bir de o yönden ele alınmasaydı o zaman tamam. Bir senarist dünya çapında bilinen bir "olay"ı kendince yorumlayamaz mı? Mesela son dönemde "Lincoln" diye bir film vardı; Amerika'nın başkanını vampir avcı gösterdiler... Şimdi ne yapsın elin Amerikalısı? "Yok bizim efsane başkanımız vampir avcısı değildi böyle saçma şey mi olur?" desin?... Velhasıl Belgesel ile filmi karıştırmayalım...
08 Nisan 2014 09:31Fenerli(!) medya ve lobicilik
Sizin de olaylara tek taraflı baktığınız da Fb lobisi kadar aşikardır. Fb yönetiminin yıllarca TFF ve MHK üzerindeki baskılarını hiç ama hiç gör(e)mememiz de bunun kanıtıdır. Ayrıca bahsettiğiniz t. direktörlerin kasten FB'ye yenilmesi yada GS'ye yenilmesi şike'dir bu işleri lobicilikle vs açıklayamazsınız bu 1. İkincisi Milli takımda Yanal döneminin en akılda kalan eleştirisi Hakan Şükür'ü kadroya almaması değil oyun yapısını Hakan Ş. varmış gibi devam ettirmesi yada bu yapıyı değiştirememesidir. 9 maçta 11 puan kaybetmesi de bu yüzdendir. Abdullah Avcı ise FB'li iki oyuncuyu kadroya almaması mevcut 3 temmuz sürecinde aşırı yıpranmışlıktandır(ki volkan'ın muhabire saldırması da bunu kanıtlamıştır) ve kaldı ki alınmadığı maçlar grup elemesi yada tur maçı değil sadece 5-6 bin seyircinin izlemeye tenezzül ettiği hazırlık maçıdır. Dolayısıyla öyle zannettiğiniz gibi bir GS lobisi basını vs gibi şeyler FB'lilerin işlerine gelmeyen şeyleri GS'ye yamamaya çalışmasından başka birşey değildir.
28 Haziran 2012 14:35Aziz Yıldırım nasıl bir çıkar sağlamıştır?
Yapılanlar ve sizlerin yaptığı yarısı dolu bardağa bakış farklılığından başka bir şey değildir. Savcı boş kısmını siz dolu kısmını yorumluyorsunuz. Ne savcı ne de siz ortak bir noktaya varamazsınız. Daha düne kadar anadolu kulüpleri hakem hatasıyla kaybettikleri maçların ardında 3 büyük kulübe "hakemi satın almış" imasında bulunmuyor muydu? A. Yıldırım bile isyan edip kulüpler birliğini terk etmemiş miydi?(tabi nasıl olduysa sonra başkanı oldu) O yüzden sanırım herkesin hayır diyemeyeceği tek gerçek, "suçluların sadece şuan da davası görülenler olmadığı, onlarcasının halen daha yöneticilik, antrenörlük vs. yaptığı"dır... Asıl peşinden koşulması gereken şey kişiler değil adalet ve kulüpler olmalıdır. Sizler kişileri yücelttikçe kurumları düşürdüğünüzün farkında mısınız? çünkü hiç bir kulüp yöneticisinden futbolcusundan daha önemsiz daha küçük değildir...
06 Haziran 2012 10:12- Toplam blog
- : 1
- : 312
- Kayıt tarihi
- : 09.12.09