Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '15

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bakışların bana biraz cesaret versin. Arkadaş mısın yoksa seks partneri misin?

Bakışların bana biraz cesaret versin. Arkadaş mısın yoksa seks partneri misin?
 

WoDaaBe yerlisi erkekler ve peşinde oldukları...


“Bakışların bana biraz cesaret versin. Korkuyorum sana aşktan söz etmeye ben.” Ferdi Tayfur’un da kafası karışır elbet. Hangimizinki karışmıyor? Kadınların mı, erkeklerin mi kafası daha net ve algısı daha sağlam? Yoksa herkes içgüdüsüne göre mi yorumluyor? Cevaplar birazdan… [Aslında buraya bir ‘dınının’ fon müziği iyi giderdi ama, kitapta da yazarken aynı sıkıntıyı hep duydum. Yazmak konuşmak kadar etkileşimli olamıyor.]

Adam Starbucks’ta siparişini vermiş kuyrukta uslu uslu bekliyordu. Bankonun L yaptığı köşede, L nin kısa bacağında ki kız doğal olarak kahvesini beklerken tüm kahve kuyruğunu ve kapıyı görmekteydi. Adam göz ucuyla kızın kendine baktığını gördü. Sanki dikkatle adamı süzüyor gibiydi. Gururla omuzlarını geriye attı. Takmıyormuşcasına etrafına bakındı. Sonra çaktırmadan kendisinin arkasındaki kuyruğa baktı. Orada daha uzun boylu, daha genç ve yakışıklı bir adam vardı ve sabit gözlerle kıza doğru bakıyordu. Adam tuttuğu nefesini bıraktı, omuzları düştü ve kahvesine doğru uzandı.

Burası Orta Afrika’da bereketli mevsimler sonrasında gerçekleştirilen bir törenin modern şekliydi bir anlamda. Her ne kadar WoDaaBe yerlilerine göre normal bir sosyal eylem, Cerevol  (Geerewol) denilen bir yarışma, hatta bir festival olsa bile, bizim toplumumuzca ahlaksız olarak yorumlanabilecek bir tören yapılıyor. Tören kuraklık sonrası gelen yağmurlu yılda yapılıyor.

Çevre köylerden kadın ve erkekler bir araya geliyorlar. Erkekler tavus kuşu gibi süsleniyor. Sıraya geçip güzelliklerini Yaake dansıyla sergiliyorlar. Bu seks için yapılan bir kur dansı. Kazanmak yeni bir sevgili bulmak anlamına geliyor. Başka birinin eşini çalmak anlamına gelse bile. Erkek onunla evlenebilir veya sadece gönül eğlendirebilir. Her törende üç bekar genç kız -evli veya bekar- beğendikleri genç erkeği seçiyorlar. Evli veya bekar erkekler de ve bu genç kızları kendilerini seçsin diye ellerinden geleni yapıyorlar. İlginci oraya ilk karılarıyla geliyorlar ve karıları da bu açıdan erkeğini özgür bırakıyor, hatta destekliyor. Çünkü toplumsal kurallarda eğer Wodaabe erkeği de güzel bir vücuda sahip değilse kadınının güzel vücuda sahip bir erkekle sevişmesine izin veriyor.

Kadınları güzellik ve danslarıyla ayartmaya çalışan erkekler tüm o temaşaya rağmen seçilmeyince büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Olaya farklı açıdan bakılsa, sanki Hollanda’daki Kırmızı Fener sokağının orta Afrika versiyonu ve cinsiyetler yer değiştirmiş gibi. Amaç, kızların sağlıklı erkek seçmeleri. Sebep, doğurganlık, sağlıklı nesiller… Yani madem yağmur yağdı ve o yıl ekinler garantide, süratle azalan nüfusu çoğaltmak lazım. Hem de en iyi genlerle. Bu arada Wodaabe yerlilerinin çoğunluğu Müslüman.

Durun! Bu töreni anlatırken aklınıza kuşlar mı geldi? Hani aynı dalda birbirlerinin üstünden ve sırtından yana zıplayıp, dans eden rengarenk minicik erkek uzun kuyruklu Menakin kuşları  ve onları seyreden ‘çirkin’ dişi mi geldi gözünüzün önüne? Ya da kuyruğunun tüm ihtişamıyla temaşa halinde ve gulu gulu diyen erkek tavus kuşu ve onu seyreden ‘eh işte güzellikteki’ dişi mi? Acaba neden hemen aklınıza kuşlar geldi?

Sürü yaşamı süren aslanlarda, sürü içinde tüm dişilere sahip bir tane güçlü erkek var. Bu nedenle seçicinin o olmasını beklersiniz değil mi? Naaaayır!!! Esas seçici dişidir. Çünkü kızışma zamanı gelmediyse erkek aslanı yanına bile yaklaştırmaz. Parçalar suratını erkeğin. Ama kızıştıysa erkeğe rahat vermez. Sürekli kur yapar. Erkek aslan bu aktif dönemde dişiyle 3-4 gün boyunca yirmi dakikada bir cinsel ilişkiye girer. Erkeğin penisinin uyarısıyla dişi yumurtayı serbestleyene kadar ilişki tekrarlanır. Sonra dişi erkeğe pençe atarak onu uzaklaştırır. Erkeğin ters kıvrık penisinin yumurta salınışını uyardığı varsayılıyor. Yumurtayı serbestledikten sonra, penis çıkarken dişide ağrıya neden olmaya başladığı için dişi cinsel ilişkinin sürmesini reddediyor olabilir.

Bakışmak, kur yapmak, feromonlar ve mevsimler, içgüdüler. Hepsi bu kadar basit gibi. Yoksa değil mi?

İki ayrı çalışma var güncel. Birisi cinsel özgürlükte erkek kadın eşitliği olan Norveç, diğeri ABD. Her iki çalışmanın sonucu ortak. Zaten farklı şey beklenemezdi, çünkü her gün benzer durumları biz de yaşıyoruz.

Sonuçlara dayanarak diyor ki araştırmacılar; erkekler sohbet ettikleri kadının arkadaşça davranışını ‘cinsel kur yapış’ olarak algılama eğilimindeler. Kadınlar ise erkeğin cinsel kur yapışını ‘arkadaş olma arzusu’ olarak değerlendirme eğilimindeler.

Amaaa! Eğer kadın davranışları gerçekten kur yapma amaçlı ise erkek hemen şıp diye anlıyor bu durumu. Kadın anlamıyor maalesef. Erkeklerin belirgin bir kısmı da, bunu doğrular şekilde, cinsel kur yapışlarının kadınlar tarafından yeterince algılanamadığı yönünde ifadede bulunmuş. Belki de bizim cinsel ayartıcı yaklaşımlarımızı kadın beyni aşk seranadı ve bağlanma taahhüdü olarak algılıyordur. Yani Norveç gibi eşitliğin yüksek bulunduğu ülkede bile ve hatta rahat cinsel hayatı olan kızlar için bile, erkek davranışı gereğinden fazla cinsel amaçlı olarak algılanıyormuş.

Acaba içgüdüler sosyal konumu ve kültürel ortamı fazla takmıyor mu? Nedir?

Hemen sonuca varmadan başka bir bilgiyi incelesek mi? İlk ve ikinci çocuklarıyla hiç ilgilenmeyen, hatta isimlerini bile anmaktan kaçınan WoDaaBe erkeklerinin aksine, Aka pigme erkekleri bebeklerine o kadar ilgi gösteriyorlar ki, onları sakinleştirmek için kendi memelerini bile emziriyorlar. Kadının annelik işlerini paylaşma ve kültürel aktarmada anne kadar etkin rol alıyor Aka erkekleri. Ama iş eş bulma ve sevişmeye gelince, erkekler oğullarını, kadınlar kızlarını eğitiyor. Yani kültür bir yere kadar.

Bir başka yoğun emek içeren çalışmada kadın ve erkekler arasında bedensel olanlar dışındaki  farklılıklar ve benzerlikler incelenmiş. Örneğin psikoloji, sosyal etkileşim, bilişsel beceriler gibi. Burada farklıklar önemli. Çünkü 12 milyon deneğin sonuçlarına göre ‘benzerlikler’ oldukça fazla (386ya kıyasla 10) bulunmuş.

Çalışma sonuçlarından konumuzla ilgili olanları ise; erkekler muhtemel partnerlerinde güzelliğe kadınlardan daha fazla önem veriyorlar. Ayrıca erkeksi eğilimleri kadınların kadınsı davranışlarına kıyasla daha fazla öne çıkartıyorlar. Yani kadınlar açısından yorumlarsak; kadınlar dişiliği ve kur yapıcılığı daha örtük tutuyorlar.

Çalışmaya göre; kadınlarda yaşıtlarına ve hemcinslerine bağlanma eğilimi erkeğe göre daha fazla. Ayrıca nesnelere kıyasla insanlar daha fazla ilgilerini çekiyor. Yani kadınlar sosyal bağlılık ve dayanışmayı öne çıkartıyorlar. Belki bu nedenle bir kadın dostça yaklaştığında erkek bunu cinsel çağrı olarak algılarken, kadın arkadaşlık potansiyeli olarak değerlendiriyor.

Araya çok ilginç bir sonucu ekleyeyim; erkekler erkeklerle grup aktivitelerine kadınlardan daha fazla eğilimliler. Neden futbol fanatiklerinin çoğunluğu erkek anlaşıldı mı? Ayrıca erkekler cinsel olarak hedeflerine ulaştıktan sonra hemen arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih etmelerinin sebebi görülmüştür umarım.

Artık erkekleri suçlamayı bırakın da doğayı suçlayın diyorum. Haksız mıyım? Çünkü biz kadınları suçlamaktan yirmi bin yıl önce vazgeçtik. Çünkü doğanın kestiği parmak acımaz.

Şimdi diyeceksiniz ki; “O halde ne diye kuşları ve aslanları araya sokuşturdun?” Ne derler, kıssadan hisse her zaman ekmeğe sürülmüş ballı tereyağı gibi elden hazırlop verilmemeli. Kişi yağını ve balını kendisi sürerse daha lezzetli olur.

Yani; düşünen akıllar için ‘mesajlar’ daha besleyicidir.

Kaynaklar:

Haselton, M. G. (2003). The sexual overperception bias: Evidence of a systematic bias in men from a survey of naturally occurring events. Journal of Research in Personality37(1), 34-47.

Hewlett, B. S., & Cavalli-Sforza, L. L. (1986). Cultural transmission among Aka pygmies. American Anthropologist88(4), 922-934.

Hewlett, B. S. (1989). Multiple caretaking among African pygmies. American Anthropologist91(1), 186-191.

Mons Bendixen. (2014). Evidence of systematic bias in sexual over- and underperception of naturally occurring events: a direct replication of Haselton (2003) in a more gender-equal culture. Evolutionary Psycholog, 12(5),1004-1021

Ethan Zell, Zlatan Krizan, Sabrina R. Teeter. (2015). Evaluating gender similarities and differences using metasynthesis. American Psychologist, 70 (1), 10-20

 
Toplam blog
: 15
: 1407
Kayıt tarihi
: 10.12.13
 
 

İstanbul Tıp Fakültesinden 1982 yılında mezun oldum. Ayrıca Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü m..