Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bakma Özgürlüğü

Bakma Özgürlüğü
 

Uzuvlarımızın hareketinin ahlaken sınırlandırılması elbette gerekir, elini insanların bir yerlerini yoklamak için kullanamazsın; ancak bunun aşırı kısıtlanması yahut ölçüsünün olmaması sorunlar yaratabilir.

Bakmak örneğin; üstelik fiili bir temas olmadığı halde kendimizi sınırlamak ihtiyacını hissederiz ya da zorunda kalırız. İnsanların iletişim kurabilmek için birbirlerine bakmaları gerekir ya, birine bakmak ya da kendisine bakılması bazen rahatsız edici olabilmektedir. Oysa bakışlarımızın baktığımız yerle fiili bir teması yoktur.

Kadınlara bakılması, özellikle bilinçli ya da kazara bir yerleri görünen kadınlara bakılması ayıp olarak nitelendirilmekte, bu da erkeklerin kadınlarla iletişimini zorlaştırmaktadır. Aksine literatürde de iletişim başarısı için yüz yüze konuşmak gerektiği yazar.

Diğer davranışlarımız da önemlidir ama sanki onları ayarlayabilme şansımız vardır da bakmayla ilgili bir şey yapamayız. Görmek ve iletişime geçmek için bakmak zorundasın; gözlerini kapatamazsın. Şu kadar bakayım, şöyle bakayım, şu pozisyonda bakayım, eğilip bakmayım yanlış anlaşılırım gibi durumları ayarlama şansımız yoktur. Olsa bile bu kişiye bağlıdır, genel kural olamaz.

Karşınızda mini etek giymiş ve bacak bacak üzerine atmış bir bayanla konuşuyorsanız gözlerinizin kaymaması mümkün değildir. Gözlerinizi tutsanız aklınız kayar. Bu konuda kendisine bakılan kadın/ya da erkeğin durumu bilmesi, anlayışlı davranarak bu basitlikleri aşmış gibi sapıkça tacize varana kadar hoşgörü göstermesi gerekir. Niye baktın diye kimseye ceza verilemez.

Tüm bu durumlar bakanın bakma özgürlüğü olması gerektiğini ortaya koyuyor. Bakma da eğer bir ölçü bir sınır isteniyorsa bunu kendisine bakılan kişi ayarlar. Ayarlayabilirse ya da ne kadar ayarlayabilirse tabii ki. Bu gerçek ortadayken bakanlar suçlanır. Art niyet aranır. Sapık denir.

Her erkek kadına bakarken aklından cinsellikle ilgili bir düşünce geçer. Kadın için de durum aynıdır. Ancak bazı erkekler ve kadınlar duygularını niyetlerini saklayamazlar. Kastettiğimiz etkilenme sanıldığının aksine gözlerinizin içine devamlı bakan değil gözlerini kaçıran kişilerde daha fazladır. Onlar duygularını saklamaya çalışırlar. Kişi bir de karşısındakini beğenmişse heyecanlanır, terler, sıkılır, utanır.

Kişilerin bakma durumlarını fazlaca abartıp ortada sorun varmış gibi değerlendirmemek gerekir. Yoksa bu işin sonu gelmez. Elbette bakmayı bilmeyen ayılar da vardır. Dönüp bakarlar, eğilip bakarlar, yiyecekmiş gibi bakarlar.

Kadınların erkeklerin kendilerine bakmalarını isteyip istemedikleri konusunda değişik yorumlar var. “Rahatsız etmeden baksın” seçeneği ağırlıkta. Ben bakarım arkadaş, gerisi baktığım kimselerin sorunu; hiç kimse de bana niye bakıyorsun, niye şöyle/böyle bakıyorsun diyemez. Bir kadınla konuşurken bir insanla değil dişi bir canlı ile konuşuyorsunuz. Etkilenmemeniz, aklınıza bir şey gelmemesi mümkün değil. En azından konuşurken kadının gözleri, dudakları ve diğer, erkeği heyecanlandıran dişilik objeleri karşınızda oluyor. Bunlara kayıtsız kalamazsınız. Aynı şeyler onun için de geçerlidir. Burada kötü niyetten bahsedilemez. Karşınızdaki kütük değil, kadın/erkek. Utangaç çocuklar gibi başınızı o yana bu yana çevirip (ya da öne eğip) gözlerinizi kaçıramazsınız. Kadın sizin gözlerinize bakıyor, siz ise yere bakıyorsunuz; böyle şey olur mu?

Kadın da erkek de belli etmeden birbirlerini süzebilir, inceleyebilirler. İnançları gereği sınır koyanlar elbette ki istisna. Plajda çıplak diye kadınlara/erkeklere bakmıyorsanız orada ne işiniz var. Görüyorsanız bakacaksınız; gördüğünüz şeye bakmamak olmaz. Bakılan kendisi düşünsün. Gören göze yasak yoktur. Zaten aksi olursa yaşamak zorlaşır. Kadınla konuşuyorsun, tepelere bakıyorsun; hadi ya!

Bakma konusunda kültürlü maydanozlar elitler ve enteller çok hatta gereğinden fazla rahatlar. Şehirden gelmiş Frenk sakallı Cemşit muhtarın tazesiyle öyle rahat konuşuyor ki, gözleriyle kızın her tarafını tarıyor, biz uzaktan seyrederken utanıyoruz. Ama aslında gerçek görme/konuşma/bakma böyle olmalı. Her şeyi düşünebilirsin. Aklından her şeyi geçirebilirsin. Niyetin onunla yatmak da olabilir. Tek şart ofsayda düşmeyeceksin. Gözler ve dudaklar o kadar önemli değil ama memelere ve başka yerlere bakıp kaldığın zaman bu biraz sapıkça bakış olur. Tabii ki aynı şekilde kadınlar da erkeklere bakarlar ama erkekler bu halden memnun oldukları için sorun çıkmaz.

Evli kadınla kocasının yanında konuşmak ciddi şekilde sorun yaratır. Kadın rahat değil, sen rahat değilsin, kocası sizi izliyor… Hele bir de kadın güzelse ve açık giyinmişse işiniz daha zor. Ne yapsanız kocası kıskanacaktır. Kadın erkek konuşurken, aynı ortam içinde ya da zorunlu olarak bir arada bulunurken kişilerin rahat olması gerekir. Bizim toplumumuzda bu mümkün değildir. Kadın erkekten kaçar. Kadının yanında kocası, babası ya da kardeşi varsa hiç bir şey konuşamazsınız. Yol bile soramazsınız. Sahipleri hemen “Kim o adam?” der. Bu kadar ilkel bir toplumda doğal olarak “bakmak” ta sorunludur. Baksanız da bir şey göremeyeceğiniz kapalı kadınlar bu hallerine rağmen yine de sizin bakışlarınızdan rahatsızdırlar.

Tanışıp konuşurken, iş dolayısıyla bir araya geldiğinizde, zorunlu olarak aynı ortamda bulunduğunuzda kadınlara/erkeklere bakmanız sorun oluyorsa ülke ileri gidemez. Siz istemediğiniz sürece sadece bakmakla insanların size zararı dokunamaz. İnsan varlığı(vücudu) tahrik edici unsurlar taşır. Size insanlar bakıyor diye ahlakınız bozulmaz. Taciz edici sapık hareketler dışında insanların zorunlu iletişim nedeniyle birbirlerine bakma özgürlükleri olmalıdır. Toplumun bu konuda uydurduğu “ayıp” kalıpları cehaletin ürünüdür. Kadın evli dahi olsa, yanında kocası, babası veya kardeşi bile olsa bir erkekle bir kadın konuşurken, tanışıp karşılaşınca, zorunlu olarak aynı ortamda ya da durum gereği yakın pozisyonda olunca kadın da erkekte rahat olmalıdır. Çok ciddi bir taciz olmadığı sürece “Karıma niye bakıyorsun?” diyen koca sopalıktır. Bu tür insanlar kaba ve medeniyetsiz insanlardır. Hoşgörü gösterilmemeli, ağızlarının payı mutlaka verilmelidir. İnsan gördüğü şeye bakar kardeşim; bakmanın sınırı olmaz. Ben rahatsız edici bakış kavramını kabul etmiyorum.

  

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..