Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '12

 
Kategori
Bilim
 

Bakteriler bizim için depoluyor.

Bakteriler bizim için depoluyor.
 

Sanal verileri taşıyan bakterile: geleceğin film senaryosu


Sabırsızlıkla planlıyordum bu yazıyı yazmayı. Filmlerde bile görmediğimiz, belki de senaristlerin bile hayal edemediği uygulamalar gerçek oluyor. Son olarak Hong Kong, Çin Üniversitesindeki bilim insanları bir bakteri kolonisine veri depolamayı başardı.

DNA'ya veri şifreleme yöntemini kullanarak bilgisayar verilerini canlı hücrelere aktaran bu yeni teknoloji 1 gramlık bir yaşayan bir koloniye 10 GB'a kadar veri depolamayı başarabiliyor. Bu işlem şimdilik pahalı ve bakteri, evrim sürecinde üzerindeki kullanılmayan genleri silebiliyor, bu da haliyle verilerin kaybına yol açıyor.

Proje yeni ve MIT, bunun gibi teknolojiler üzerine  bir yarışma düzenleyerek genetik geliştirme uygulamalarını 9 yıldır destekliyor. iGem yarışması dünyanın bir çok üniversitesinde okumakta olan öğrencileri kapsıyor. Takımlar halinde yarışan öğrencilere yaz başında bir takım biyolojik diziler veriliyor ve yarışmacı öğrencilerden bu dizileri geliştirmesi, kendi dizilerini oluşturması ve bu dizileri yaşayan bir hücreye aktarması isteniyor. Amaç kendi tabirleri ile "canlı makineler" üretmek. Diğer bir deyişle olmayan özelliklerin ortaya çıkarılması ve sentetik sistemlerin biyolojik yapılara eklenmesi ile oluşturulacak sıradışı hücreler. Yarışmada DNA şifreleme yöntemi ile bilgi taşıyan ve bilgi çoğaltan bakteriler de sık sık tasarlanıyor, uygulanmaya çalışılıyor. Bu da DNA kullanarak veri transferi, taşınması ve korunması alanında gelişime önemli katkı sağlıyor.

Bu yeni teknoloji insanın aklına ilk bakışta bilim kurgu gibi karşılanan ancak gerçek kokan fikirler getiriyor. Bir film hayal edin bir deney tüpünde Dünya'yı yok edecek bir makineyi deaktive edebilecek şifreleri taşıyan bakteriler olsun. Ya da nükleer bir patlamadan bile sağ çıkabilen bakterilerin bilgilerimizi sakladığını... Deri hücrelerinde gizli istihbarat bilgileri taşıyan ajanlar, bilgileri bakterilere çoğaltan bir örgüt, o bilgileri kullanarak bilgisayarlara sızan bakteriler, taşıdığı bilgileri insan beynine aktarmayı başaran hücreler... Yarı hayal yarı gerçek ancak tüm bunlar belki de 100 yıl içinde gerçek olabilir ve bugün bu fikirler ortaya çıktıysa film sektörü bu fırsatları kaçırmayacaktır.

Tüm bunlara bakıldığında savaşa neden olan cd'lerden, disklerden sıkılan sinemaseverler için tazecik bir kurgu görüyorum. Bence, bu gelişmelerden çok daha yakın bir zamanda film sektörü bu teknolojiyi sık sık kullanmaya başlayacaktır.


 

Bu ve daha fazlası için

http://supermayk.blogspot.com/


 

 
Toplam blog
: 17
: 596
Kayıt tarihi
: 11.08.12
 
 

Bilimsel ve kişisel yazılar. Sporcu. Dört yıla kalmaz mühendis de olacak. ..