Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '18

 
Kategori
Blog
 

Bakü'nün 28 Yıllık “Kanlı Noeli”

Bakü'nün 28 Yıllık “Kanlı Noeli”
 

Fidan Aliyeva


Özgürlüğü kanımızla kazandığımız gün ... 20 Ocak faciasını hep ya büyüklerden, ya da kitaplardan, televizyonlardan izlemiştim ... O gece hep bana acı ama gurur verici geliyor. “Keşke o zaman bir gazeteci olabilseydim” diyorum hep... 28 yıldır acı ile uyanan millet haline geldik. Her söylediğimizde, "bu kan yerde kalmayacak", fakat şehit kanları hâlâ yerde... Yine de, dünya bu olayı görmezden geliyor.

1990 yılı Ocak ayının 19`nu 20`ne bağlayan gece Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü bozmak girişimini protesto ederek sokaklara çıkan yerli halka zulüm etmek amacıyla Sovyet İmparatorluğu'nun harp makinesi Bakü'ye yürütülerek vahşi bir katliam gerçekleştirdi.

Azerbaycan'ın mutluluğu ve özgürlüğü uğruna yüzlerce yurttaşımız kahramanca şehit düştü. 744 kişi yaralandı, 133 kişi öldürüldü, 841 kişi yasa dışı olarak tutuklandı.

20 Ocak olayını Sovyet yönetimi, net olarak Gorbaçov tarafından Azerbaycan halkına karşı işlenmiş en büyük suç olarak değerlendirdi. Sovyet birliklerinin büyük bir kısmının Bakü'ye yürütülmesi ile ilgili gerçekleşen faciadan haberdar olduğunu beyan eden Haydar Aliyev Azerbaycan halkına başsağlığı dilemekle beraber, katilleri lanetleyen açıklama yaptı, bu eylemi insanlık dışı, demokratik ve hukuka aykırı olarak nitelendirdi. Aynı zamanda talep etti ki, ilerici insanlık Azerbaycan halkına karşı yapılmış bu cinayeti işleyen kişilerin cezalandırılması için adımlar atsın. Bu 20 Ocak olayı ile ilgili verilen en doğru kararlardan biriydi.

Bu korkunç olayın sarsıntısını yeniden yaşamak, bir daha aynı döneme dönmek, olup geçenleri hatırlamak pek de kolay değildir. Çünkü toprağın özgürlüğü uğruna toprak üzerine akıtılan kan asla silinmez.

Nedense, bana öyle geliyor ki, kanlı ocak cumartesi akıtılan kan bizim milletin tarihindeki izdir ve bu iz bizim bir halk olarak hep ayakta olmamızın teminatıdır. Zira özgürlüğe giden yol hep bu yolda hayatını feda etmiş, şehit olmuş insanların kanı üzerinden geçiyor.

28 yıl önce dünyanın en büyük ve korkunç devletinin, Sovyet İmparatorluğu`nun başkenti Moskova'nın ideolojik silahı tamamen bize doğru yönelmişti. İmparatorluğun silahına karşı biz çıplak elle, ama düşünce ile şirin kelime olan "özgürlük" sözü ile çıkmıştık. Şimdilik ise hiçbir fikir tüfek mermisinin kurbanı olmamıştır. Ama bu değil bir psikolojik husus dikkatimi çekti. Nitekim bu yönde denilen düşünceler önemli.

Hiç kimse şehitlerin anlamsız yere kurban gittiğini diline getirmiyor,. çünkü yıllar geçtikçe, 20 Ocak yarasının kabuğu kalınlaşıyor. Bu yara kabuğu kalınlaştıkça biz tarihsel süreçlere sentimentalistcesine, duygusal düzlemde değil, gerçekçi bakıyoruz.

Şimdi şehitlerin mezarlarını ziyaret eden insanlar 28 yıl önceki gibi "onların suçu neydi" sorusunu hiç kendine de sormuyor. Çünkü onlar sadece olarak özgürlük fedaileriydi ve şehitlere bu değeri biz değil tarih kendisi verdi. 20 Ocak şehitlerine işte bu tür pragmatik yaklaşım bize şehitlerin fedakarlıklarına tarihsel açıdan değerlendirmeye olanak sağlıyor.

Artık 28 yıldır Bakü'ye karanfil yağmuru yağıyor. 1990 yılının 20 Ocak gecesi Vatan evlatlarının kanı akan sokaklara, meydanlara, caddelere kıpkırmızı karanfiller dizilmektedir . Bugün ulusal hüzün günü değil, yobazlığa, irticaya, despotizme, milli ayrımcılığa karşı halkımızın birlikte mücadeleye başladığı ve bu mücadelede ilk kurban verdiği, kahraman evlatlarının ilk şehitlik katına yükseldiği gündür. Bugün hem 70 yıl şanına türküler söylediğimiz, şerefini canımızla koruduğumuz Sovyetler Birliği`nin yalancı uluslararası sloganları ile örtülmüş karakterinin ortaya çıktığı gündür.

Ve nihayet, "milletlerin karşılıklı dünyası" değil, "halklar hapishanesi" olan Kırmızı imparatorluk kendi tarihi varlığının sonunun yaklaştığını duydu, yaptığı kanlı trajediden tam bir buçuk sene sonra çökerek, tarihin kara sayfalarında kendine yer aldı. İmparatorluğa boyun eğmeyen bir milletin kahramanlık tecessümüdür "Şehitler Hiyabanı" mız.

Ve... 20 Ocak'ta Bakü saati ile saat 12.00'de ülke topraklarında şehitlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu yapılacak, gemiler, otomobiller ve trenler ses sinyalleri verecektir. Biz o geceyi unutmadık ve unutturmadık...

 

 
Toplam blog
: 7
: 174
Kayıt tarihi
: 10.01.18
 
 

Ben Fidan Afer 1990, 19 Ağustos doğumluyum. 2012`de bakü Slav Üniversitesinin Filoloji bölümünden..