Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '17

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bal Hakkında Fetva Verenlere İthafen!

Efendim, üzerine vazife olmayan kişilerin sosyal arenada, kulaktan duyma bilgilerle bal hakkında yaptıkları yorumlarını okudukça; tüketicilere ister istemez ""acaba" dedirtecek kadar bu ulemanın olumsuz algı yaptıklarına şahit oluyoruz! İnsanların bırakın bal almayı; bu mesnetsiz iddialarla bal adından bile çekinmeleri gayet normaldir! Sosyal arenada ahkâm kesenleri akademik toplantılarda konuşmacı olarak görmek istiyoruz (!) Facebook’ta veya başka bir sosyal arenada ya da kendi web sayfasında sallamak kolay, …“SIKIYORSA” gelin o iddialarınızı insanların gözünün içine bakarak akademisyenlerin katıldığı panellerde anlatın görelim!

Bir takım üreticiler o kadar kolay % veriyorlar ki sanırsın bunlar bal üreticisi değil hepsi "TUİK” görevlisi (!). Türkiye de bir üniversiteli genç istavrit balığına “lüfer yavrusu” diyebiliyorsa sıradan insanların bal hakkında söylenen olumsuz, yalan yanlış her şeye inanması gayet normaldir. Gruplar bu bilinçsiz cahil üretici veya tüketicilerin paylaşımlarını anında silmeli ve bu şahısları yorum yapmaktan men etmelidir!

Sadece birinden örnek vermek gerekirse mesela; bal üreticilerinin % 98 nin ballarının şeker balı olduğunu iddia etmesi veya Türkiye’de üretilen balın ancak %2 sinin gerçek saf bal olduğunu yazması gibi! Adamın saymaca 50-60 kovanı ile Türkiye’nin gerçek, saf bal ihtiyacını sadece kendisinin karşıladığını ima etmesi gibi! Efendim aslında arkadaşların bal satmaya ihtiyacı yokmuş! Ürettiklerini kendi ailesi için üretiyor fazlasını da “yok” satıyormuş! Yok, sattığı için erken sipariş vermeniz gerekiyormuş! Malum yok sattığı için de reklama ihtiyacı yokmuş!

Yok, seninki ilaçlı, şekerli, akide şekerli, kesme şekerli, elma şekerli, baklavalı börekli vs vs! Yani bu tür iddiaların, iftiraların (istisnalar hariç) sonu yok gibi! En can alıcı nokta ise şahısların münferit hadiseleri örnek vererek, Türkiye geneli adına konuşması ve Türkiye adına % vermesidir. Aslında bu hareket onların hadsizlikte sınır tanımadıklarının bir göstergesidir!

Kendi balını öne çıkarmaya çalışarak başkalarının üretimine çamur atmaya çalışanlar küçük insanlardır! Küçük işlerin peşinde koşan insan müsveddeleridir! Bir balın içeriğinin ne olduğunu öğrenmek çok mu zor? (Yaz google amcaya sana bal hakkında ne var ne yok, her şeyi tek tek anlatsın!) ya aldığın balı analiz ettirirsin ya da analiz ettirilmiş bal alırsın!  Üretim sahasına gider üretimi yerinde görür ve içine sindirerek bal alırsın! Arı kolonilerinin yaşam döngüsünü öğrenirsin. Hangi zamanlarda arılara ne amaçla şurup, kek verilir öğrenirsin. Şeker şurubunu sağımdan sonra arıya yavru attırıp güçlü bir koloni ile kışlatmaya hazırlamak için verildiğini öğrenirsin. Aynı şekilde kıştan çıkmış zayıf arıya da bal sezonuna kadar kovan içi arı popülasyonunu sayısal olarak çoğaltmak için şeker şurubu ve kek verildiğini öğrenmiş olursun.

Bal sezonu başlamadan en az on beş gün öncesinde şurup verilmediğini, verilmeyeceğini bu vesile ile öğrenmiş olursun! Bugün kilosunu beş, altı yüz liraya aldığınız organik balın üreticilerinin de aynı amaçlarla başka şekillerde de olsa arılarına şeker şurubu verdiğini akademisyenlerin anlatımlarından öğrenebilirsin. İlla da “şekersiz” diye tutturuyorsan o zaman balta girmemiş ormanlara gidip ağaç kovuklarında arı bulacaksın. Aman dikkat, balını aldığın “organik arının” yaşaması için ona bal bırakmayı unutma ya da istersen yanında şeker şurubu veya kek götür ki hayvan kışın açlıktan ve ya sayısal zayıflıktan ölmesin(!)

Hangi işe el atsam “uzaylılar” ile karşılaşıyorum; bunların da hangi gezegenin sürgünleri olduklarını öğreneceğim inşallah (!) Sektördeki tüm iyi insanlara selam olsun, kötüler aman ha benden uzak dursun!

M.Talip Girgin

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..