BAL Ligi sorun ve çözüm önerileri (Bölgesel Amatör Lig)

Bölgesel amatör ligde sona yaklaştık. Ulusal basın yayın organlarında hiç bahsedilmese de şu günlerde en çok konuşulan konuların başında geliyor.

Bunun nedeni ise ilginç ötesi bir statüye sahip olması. Öyle ilginç ki statünün hazırlanmasında matematikçilerden yardım istenilmiş olabileceği ihtimali dahi aklımızdan geçmiyor değil. Statüden bahsetmeye kalksak bloglara sığmaz.

Futbolun yaygınlaştırılması, yeni futbolcuların yetiştirilmesi, profesyonel liglerde takımları olmayan illerde futbolu cazip hale getirme gibi amaçlara hizmet etmesi için kurulmuş gibi gözükse de bu amaçlara hizmet etmekten uzak bir lig olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Lafı uzatmadan eleştiri ve önerilerimi aktarmak istiyorum.

Bugün Türkiye genelinde 13 grupta 174 takımın mücadele ettiği bir lig ile amaçlan hedeflere varmak mümkün değildir. 4 grubun 11’er, 10 grubun 12 şer takımla mücadele ettiği bir ligden söz ediyoruz.

Bir başka değişle Ekim’de başlayan ve Mart ayında biten bir ligden. Her şey 6 ay içinde belli oluyor. Şampiyonlar, ligde kalanlar, küme düşenler. Geriye daha koskoca 6 ay kalıyor, boşa geçen 6 ay. Hadi bir ay hazırlık diyelim 5 ay. 6 ay futbol oynayan 5 ay futboldan uzak bir genç nasıl olurda futbolunu geliştirir birileri açıklayabilir mi?

Üstelik bu 5 ay içersinde futbolcu ne maaş alır ne de bir sosyal güvenceye sahiptir. Teknik adamı, yardımcıları, malzemecisi, masörü, aşçısı, şoförü ve diğer çalışanlar ile hakemleri, gözlemcileri, saha komiserleri için de durum farklı değildir. Yani onlar da işsizdirler.

Çıkmanın bu kadar zor, düşmenin ise bu kadar kolay olduğu başka bir lig yok. İl takımlarının kontenjanını koruyacağız diye grupta genel sıralama ne olursa olsun il takımları sıralamasında altta olan takım otomatik olarak düşüyor. Düşünün ki aynı il takımları ilk 3 sıraya paylaşsa grup 3. sü olan takım ligden düşüyor, 2.cisi ise düşememek için paly-out oynama durumunda kalabiliyor.

Amaç iller arasındaki farkı düşünüp ligde il takım sayılarını korumak olarak açıklanıyor. İlk anda kulağa hoş geliyor ama değil. Futbola yatırım yapan, tesisleşmeye giden, alt yapısını önem veren takımlar ne olacak peki.

Yok, her ilçe takımının gözü 3. Ligde olmasın bununla oyalansınlar mantığı ile bu lig oluşturulduysa söylenecek bir şey yok.  Ama inanın ki bu algı gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Bu dengeyi kurabilmek lazım, aksi halde bu ligin heyecanı yavaş yavaş sönecek, katılım azalacak ve ligin kalitesi düşecektir.

Ayrıntılara fazla girmeden BAL Ligi ile ilgili önerilerimi paylaşmak istiyorum ki bu öneriler şahsımın bulduğu önerilerle sınırlı olmayıp bir şekilde bu ligin içinde olan büyük bir kesimin önerileridir.

1-Takım sayısı mutlaka arttırılmalıdır. Bunun için bu sezon ligden düşme olmamalı ve her ilden yeni takımlar lige çıkarılmalıdır. Böylece hem sezon uzamış olur hem de deplasmanlar (yabancı, dış saha) sayesinde de iç turizm ve kültürel alışveriş gelişir.

Sezonun uzaması ile futbolcular, teknik adamlar, hakemler, gözlemciler ve diğer yardımcı personel yılın büyük bir bölümünü işsiz geçirmez, futboldan uzaklaşmamış olur. Önerimiz 18 takımlı 12 gruplu bir ligdir.

2-Grupların belirlenmesinde aynı ilin takımları farklı gruplarda değil de aynı grupta yer almaları sağlanarak küme düşme hadisesi daha kabul edilebilir bir hale getirilmelidir. Böylece il kontenjanları da korunmuş olur.

3- Bugünkü haliyle futbolcu ya da teknik adam hiçbir sebep göstermeden kulüpten ayrılabilmekte ve sezon planlaması boşa çıkabilmektedir.  Bunun önüne geçilmesi için futbolcu ve teknik adamlarla antlaşmaların 2 yıllığına yapılmasının önü açılmalıdır.

4-Sezon başında alınan katılım bedelleri alınmamalı tam tersine BAL Ligi takımlarına maddi destek sağlanmalıdır. Bölgesel lig olması nedeniyle dış saha maçlarına bir gün önceden gidilmesi maliyeti arttırmaktadır. Bu nedenle en azından dış saha giderleri karşılanmalıdır.

Bu önerileri artırmak mümkün olsa da ilk aşamada bunların sağlanması bu ligin sağlıklı ve sürdürülebilir hale gelmesi için yeterli olacaktır.