Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Bal şeker tadında olmak

Bal şeker tadında olmak
 

(Bu düzenleme konuya uygunluğu için sanal ortamdan alınmıştır)


Kutlu Ramazan'ın bitmemesini isteyebilir:
Ne kadar da alışmıştık sana, gitme ey on bir ayın sultanı diyebilirsiniz.

Komşu hakkı, kul hakkı diyerek güler yüzle bayramlaşacak tatlı yiyip tatlı konuşacaksınız.
Arada bir kapıya gelen yüzleri gülücüklü çocuklara çeşit çeşit bayram şekerleri vereceksiniz.
Çünkü o kutlu Ramazan ayının oruçlu günleri bitti bugün Şeker Bayramı.
İslâm Kardeşliğinin pekiştiği bu günlerin değerini iyi bilelim.
Kardeşlik, komşuluk gibi ortak değerlerimize sımsıkı sarılalım ki görenler korksun.

Her konuda sabırlı olmayı öğütleyen bu kutlu günleri kardeşçe yaşamak istememize rağmen onun üzerinden yapılan siyasetler ile oy avcılığı yapmak, gizlice nice çıkarlar sağlamak, kin gütmek ve can almak için nice işler tasarlayanlar ile maddi kazançlar uğruna her türlü yola başvurmak gibi yola çıkanları yine yanı başınızda görebilirsiniz.

Bütün bunlara rağmen biliyoruz ki:
Bayramın getirdiği dinlenme için mutlu olanlar kadar mutlu olmayanlar da bulunabilir aramızda. İnsanlık durumu, geçim dünyası, gözü açıklar ile kapışarak pastadan pay kapma yarışı bu!

Her şeye rağmen Yüce Yaratıcıya karşı bir nebze de olsa oruç tutarak, kulluk yarışında bulunmuş olmanın gönüllere yerleştirdiği esenliği; uzak yakın nice canlar ile paylaşmanın mutluluğu ile direncinizi artırarak, daha güvenli olmak, artık sizin de hakkınız!

O karşı konulamayan değişimlere karşı direnmek, o saf vicdanlardan yükselen sesleri duymak, yeni zenginlerin coşkularını gördükçe yer yer başkaldırmak da hakkınız!

Her şeyi iyice düşünmek, nice iyilikler hayırlar için hamdü'senalarda bulunmak için bugün kadar güzel bir fırsat olabilir mi?

Dün olduğu gibi yarın da erkenden kalkacak; iyice demlenmiş çayın yanında, sıcacık ekmek, sucuklu yumurta, incir reçeli, üç çeşit beyaz peynir, börekler, çörekler, kömbeler, çerezler ile bir kahvaltı yapacaksınız!

Komşu hakkı, kul hakkı diyerek güler yüzle bayramlaşacak tatlı yiyip tatlı konuşacaksınız.
Arada bir kapıya gelen yüzleri gülücüklü çocuklara çeşit çeşit bayram şekerleri vereceksiniz.
Çünkü o kutlu Ramazan ayının oruçlu günleri bitti bugün Şeker Bayramı.

Biliyorum aramızda 'bu gibi yiyecekleri ben, hiç bir zaman bir arada yemedim' diyenlerimiz de olacaktır.

Belki:
'Güzeller güzeli annem öğlen ayrı, akşam ayrı bulgur pilavı pişirirdi. Biz isyan etmeyelim diye birini domatesli yapardı, birini de sade! İkinci yemek olarak ekşili suya kuru nane katardı, pilavın yanında katık olsun’ diye hatırlayabilir, bugünlere şükredersiniz.

Ayrıca:
'Sabahları peynir olmazdı soframızda. Birkaç zeytin, dörder dilim ekmek ile çaydı kahvaltımız. Çoğu zaman da çorba içerdik! Liseye giderken, her gün bir kese kâğıdına iki dilim ekmek, bir salkım kabarcık üzümü ile az da çökelek koyardı anacığım' diyenlerimiz de olabilir aramızda.

Beşparmağın beşi bir olabilir mi?
Evden okula, okuldan eve dere tepe aşarak saatlerce yürüyerek gidip gelenler; yalnızca soğan ekmek yiyerek ilköğretimlerini bitirenler de vardır aramızda.

Sınırlarımızı, yollarımızı, köylerimizi, kentlerimizi bekleyen nice canlar da bu bayram coşkusunun burukluğunu duyacaklar, sıla hasreti ile bir kez daha dolup taşacaklardır!

Nice anasız babasız büyüyenler ile binlerce on binlerce kader mahkûmu da bu bayrama, en umulmadık ümitlerle başlayacaklar yine! Yine de bu bayram günlerinde erkenden evin içinde bir koşuşturma başlayacak, her kafadan bir ses çıkacak, televizyonlarda çığırtkanlıkların bini bir para olacaktır!

Siz eve gelecek olanlar için biraz tedirgin, öğleden sonra da bazı arkadaşları, akrabaları görmek için ise biraz telaşlı olacaksınız!

Düşüneceksiniz :
Eski Bayramlar vardı, bazı büyüklerimiz vardı, eskiden yollarda topluca yürünürdü diyeceksiniz. Yollarda büyüklerin eli öpüldüğünde bir kaç parça şeker alındığını, iyi mi kötü mü diye incelendiğini de hatırlayabilirsiniz!

Bayram günleri boyunca göremediğiniz öğretmenlerinizin ellerini, okulda üşenerek, sıkılarak öptüğünüz de olmuştur.

Belki artık büyüdünüz:
Mezar ziyaretine üçüncü gün akşamüzeri gideceksiniz yine!

Belki doğduğunuz topraklardan uzaklarda olduğunuzdan mezar ziyareti nedir unutmuşsunuzdur.
O yemyeşil gizemli alanda çocuklarla şeker dağıtmak, kovalarla su getiren çocuklara bayramlık vermek gibi buruk duyguları iyice unuttunuz.
Eğer var ise bazı kırgınlıklarınız, bazı küskünlükleriniz için, yeniden sebep sonuç ilişkilerine dalacak, ister istemez kadere boyun eğeceksiniz!

Büyük olsun küçük olsun, kimselere gitmek yerine, onların ayağınıza gelmesini bekleyebilir, kendi kabuğunuza çekilmek isteyebilirsiniz! Göreceğiniz sevgiden saygıdan dolayı mutluluktan uçabilirsiniz de!

Uzaklarda olan sevdikleriniz için, bir telefon açamasanız bile, en iyi dileklerinizi biriktirir durursunuz için için!
Onlardan biri aradığında ise kim bilir ne kadar mutlu olursunuz!

Belki de yaşadığınız onca değişimi, uzaklıkları, hısım akrabayı, özlemleri, varsılları, yoksulları düşünecek; ister istemez nice beklentilerinizi, nice ümitlerinizi bir kez daha gözden geçireceksiniz.

Geçmişten gelen bir birikim ile acı tatlı her şeyi belleğimizde bir kez daha iyiden iyiye tartarak, her türlü ayrımcılığı bir yana bırakarak ellerinizi gökyüzüne doğrultarak ya da içinizde çağlayan bir zikir gizliliği içinde peş peşe nice dualar okuyacaksınız!  

Sağlık esenlik içerisinde gerçekten demokratik, insan hak ve özgürlükleri konusunda eşitlikçi, her türlü harcamanın şeffaflaştırılmış olduğu, nice noksanlarına rağmen canların ve malların kollayıcı gücü adalet'in kinci siyasete ayarlanmadığı, atalar mirası tam bağımsız bir TÜRKİYE için hepimize bal şeker tadında mutlu bir bayram dilerim.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..