Bal tutan kovanı götürüyor

“CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir arsanın imar durumunu değiştirmek karşılığı 1 milyon dolar ücret talep etmiştir. Bu belgelerin altına imza atanların elleri temiz olamaz” dedi

Ali ÖZTUNÇ / ANKARA

ANKARA- CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri’deki bir arsanın imar değişiklikleri ile ilgili olarak AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’ye “1 milyon dolarlık iş takibi ücreti” ödenmesine ilişkin belgeyi basına dağıttı. Meclis’te dün basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=AKP_Genel_Baskan_Yardimcisina_1_milyon_dolarlik_suclama_193222_9&Newsid=193222”

İnsanın ahlakı onun davranışları ile anlaşılır, sözleri ile değil. Bakınız bu haberdeki insan kendini başkalarına göre daha “dindar” olarak ifade eden insanların toplandığı bir partinin insanı. Dindar denilince bize çocukluğumuzdan beri öğretilen, ahlaklı, insan hakkı yemeyen, rüşvet almayan, başkasının malında namusunda gözü olmayan insanlar topluluğu aklımıza gelir. Ama hayat insana bunun böyle olması lazımken böyle olmadığını öğretiyor, hem de evire çevire öğretiyor.

İnsan solcu olunca da yoksulun hakkını koruyan, ihtiyacı kadarını alan kalanını adil pay eden insanların varlığını görmek istiyor, ama yine hayat bunun böyle olmadığını evire çevire öğretiyor.

İnsanlar yoksul sofralarında oruç açan siyasetçilerin onlardan biri olduğunu zannediyor, ama hayat bunun böyle olmadığını evire çevire öğretiyor. Öyle öğretiyor ki o sofralarda oruç açan fakir halkın tamamı varlığını pazara çıkarsa, sofrasında oruç açan zengin dindarların ayakkabısını bile alamayacağını yüzüne vuruyor.

İnsanın olduğu her yerde her şey vardır. İnsan düzgün olmadığı için tüm dinlerde cehennem kavramı vardır, insan düzgün olsaydı cehenneme ihtiyaç olmazdı.

Ben o yüzden derim ki insanın söyledikleri ile davranışlarını izlemeden, karşılaştırmadan o insan hakkında karar vermeyin. Ben dindarın diyenin dindarlığına, solcuyum diyenin solculuğuna, milliyetçiyim diyenin milliyetçiliğine, hümanistim diyenin insancıllığına inanmayın. Sadece davranışlarını gözlemleyin. Çünkü üzerine etiket yapıştırmak çok kolay, hele o etiketi kişisel çıkarın için yapıştırıyorsan o hepsinden kolay. Ama bu insanlara hala kanmak onların peşinden gitmek ne anlama geliyor onu anlamak lazım.

Ya bir gün ben de fırsat yakalayıp cukkayı götürürüm diyorsunuz.

Veya çok safsınız kandırılmayı seviyorsunuz.

Ya da herkes aynı ne yapayım elde iyi yok diyorsunuz.

Ama ne olursa olsun millet olarak her şeyin bedelini biz ödüyoruz. Ekonomik krizde en çok zararı kim görüyor? Bakınız ülkenin hortumunu elinde tutan son 30 yılın yöneticilerine bir tane var mı krizden etkilenen, krizlerden etkilenen. Adamları üçyüz yıl hapis istemiyle yüce divanlara gönderiyorsunuz, sonra beraat ediyorlar. Yakında bu dönemin de hesapları ortaya dökülecek, ama sonrası ne olacak kim bilir?

Ahlak sadece lafla olmaz, ahlaksızlığın müeyyidesi olacak ki kimse yeltenmesin insan hakkı yemeye, başkasının malını iç etmeye, millete yoksulluk çektirmeye.

Bal tutan parmağını yalamıyor , bal tutan kovanıyla balı götürüyor.