Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '06

 
Kategori
Balıkçılık
 

Balık beni tuttu - 2

1985 kışı böyle geçiyor. Zaten bütün göller ve fiyortlar buzla kaplı. Sadece buz delip balık tutanlar var. Ben teorik çalışıyorum bu sıra. Buz balıkçılığı ayrı bir uzmanlık alanı. Katiyen yılgınlık yok. Bir çıkış noktası olacak.

Ve Türkçe bir kitap elime geçti bir yerden. Bu Türkçe kitap önce çözülmeliydi. Hep duyduğum ama ne olduğu, ne işe yaradığını bilmediğim bir yığın sözcük vardı. Zoka, beden, kıstırma, iğne vs... Başka bir sürü balık. Her balığa göre takım. Balıkçılığın esasını oluşturacak balık bilgisi. Misinalarda çap çapmış. Vay babo. Niye la. Kamışlar boy boy inceli kalınlı makaralar çeşit çeşit. Kıyı takımı, sandan takımı, sürütme takım, binlerce çeşit kurşun, iğne, aldatıcı……yığınla bilgi. O kadar çok şey var ki öğrenilecek...

Ve muhtemelen yaşamımda ilk kez bir konunun dosyasını tutmaya başlıyorum. Balık ve balıkçılık dosyası. Bu dosyada önce her türlü bilgi yer alıyor. Daha doğrusu şurda burada duyduğum, gördüğüm her türlü bilgi ve şema. Bu arada Türkçe balıkçılık ve balık hakkındaki kitabı didik didik edip, temel terminolojiyi döktüm. Sonra bunun şifre gibi çalışmasıyla İsveççe yayınlar daha anlamlı gelmeye başladı.

Şimdi balıkçıları daha bir anlayarak izliyorum. Ama henüz şunu sormaya cesaretim yok. Bu arada dosya kabarıyor. Bilgileri ana başlıklar itibariyle ayırıp bir iç düzen sağlıyorum. Daha sonra bu içi ayırım yeni bir ana başlık müstakil bir dosya olacak. Sürekli bilgi depoluyorum.

Ancak henüz uygulamaya yönelik bilgi değil bunlar hammadde. Seziyorum bu her bilgi parçasının bir gün işime yarayacağını. Ve 1986 mayısına ulaşıyorum. Bu kez en basıt bir takımla ava çıkacağım. Çok küçük cocukların tuttuğu bir takım. Ve yine bu takımla yine çok küçük çocukların tutup sevinç çığlıkları attığı balıkları bir akşam alacası bende tutuyor, çığlık değilse de nara atıp karşı tepeleri çın çın öttürüyorum. Çok acemice yapılmış bu takımın geliştirilmesi gerek. Sadece kitabi bilgi ve resimlerle oluşturulduğundan, uygulayanları görmeli.

Ve inceliyorum çocukları. Takımı daha da geliştiriyorum. Böylece işe başından başlamış oluyorum. Ve aynı yaz bu işi bilen biriyle 1-2 ay sürekli balığa çıktım. Bu sürenin verimi çok daha fazla oldu. Artık daha kaliteli balıkları daha çok tutabiliyordum. Olay beni sürüklüyordu.

Sırada turna var. Göllerin en iyi balığı. Ancak henüz turna takımı yapmasını bilmiyorum ve o yaz öyle geçecek. Ancak balıkçılık konusunda gelişimim ivme kazanıyor. Bilgileri sistematize etmeye başladım. Daha doğrusu konuya hakim olabilmek için buna mecburum. Çevremdeki göl ve balıklardaki balıkları tanımaya başladım. İnce, şekül ve görünüşlerini balık satan yerlerden incelerken, özelliklerini, avlanma yer, zaman ve yöntemlerini kitaplardan ve bilinlerden sorarak…

Bu bir ana başlıktı. Bir başka ana başlık kamışlardı. Kamışların özellikleri, nitelik, amaç ve kullanılışları. Keza bir başka ana başlık makaralar. Bir başkası yemler ve aldatıcılar. Bir başkası kıstırma, iğne, iskandil, vs destek malzemeler. Ancak bunlar genel çizgilerle yer alıyor. Herbirinin bir dosyaya dönüşmesi zaman aldı. Şu günlerde dünyadaki tüm balıkların 3 dilde sınıflandırılması, ayrıca olta düzenleri, ayrıca yer ve zamanları vs konularında ayrı dosyalar oluştu. Elimin altında 2 Türkçe, 4 İngilizce ve 20-30 tanede İsveççe katalog var. Olay beni buraya getirdi.

Bunun için buna mecburdum ve tuttum. Tuttuğum turnayı o yaz daha pek çok turnalar izledi. Sonra değişik bir alana atladım. Balığa çıktım. Çapariyle kilolarca ringo -Bizdeki istavrit) balık çektim. Bugünlerde konuya hakimim, gerçi henüz kolyoz avına çıkamadım; çünkü fiziksel imkanım olmadı ama diğer koşullar elverdiği takdırde kılıç avına çıkacak temel balıkçılık bilygisi donanımına sahibim.

Hiç kuşkusuz konu tamamlanmış değil. Balık avcılığı pek çok konuda destek bilgi gerektiriyor.

 
Toplam blog
: 115
: 1244
Kayıt tarihi
: 17.07.06
 
 

Tek düşüncem yaşadığım dünyayı nasıl yorumladığımı başkalarının bilmesidir. Aslında yorumun özünde t..