Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Şubat '08

 
Kategori
Balıkçılık
 

Balık sevdası Sivrice balık avı şenliği !!!

Balık sevdası Sivrice balık avı şenliği !!!
 

www.baliksevdası.com logosu.


Sivrice’ye yapılacak organizasyon duyurusuna kadar bu yöre hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Sevgili ağabeyimiz “Orhan küçükbiçmen” tarafından gönderilen resim ve bilgilere, daha sonra katılan sevgili trout baba (Vedat Abayoğlu) nın da gönderdiği resimler de eklenince, bu organizasyona katılmak için şartları zorladım. Sonunda bu organizasyona katılan arkadaşlarımızla birlikte bunu başardığımız için çok mutluyum.

Her ne kadar istisnalar kaideleri zorlasa da! Sonrasında yaşanılan güzelliklerin her şeye rağmen muhteşem oluşu ve içimizde mahsur kalmış çocukluğumuzun gün yüzüne çıkmasına, onun biraz şımarıklık yapmasına izin veren arkadaşlarımızın deli cesaretine doğrusu hayran kaldım!

Balık sevdamız uğruna yollara çıkmıştık. Bu yolculuğa sebep olan arkadaşlarımızı ve bizi heyecanlandıran resimlerdeki kahramanlara çok teşekkür ederim.

Her şeyden önemlisi, sevgili Vedat ağabeyimin tayfalarından biri olarak! Onun, engin bilgi ve tecrübeleri karşısında; daha önce resimlerini seyredip hayalini kurduğum balık avcılığını birebir yaşamış olmanın dayanılmaz keyfini yaşadım.
Tabi ki muhtemelen aynı duyguları, Orhan ağabeyimin, Oruç reisin, İlhami kaptanın, Ersin ve Hüseyin kaptanın, cengâver balıksevdası.com tayfaları da yaşadılar.

Burada gördüğüm üç tane tonton ağabeyin bizlere verdiği en önemli mesaj; balık tutmak bir yana insanlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, içlerindeki sevgiyi paylaşma ihtiyaçlarının olması ve bu sevginin önemini bizlere hissettirmeleridir.

Alpler’den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten ve mitolojik ismi “İda” olan Kaz dağlarının bitki örtüsü; iklim ve toprak yapısı sayesinde bu bölgenin devamlı olarak yüksek oranda oksijen üretiyor olması sonucunda, burada yaşayan insanların en azından tanıdığım üç tane tonton delikanlının bu hava sayesinde bizlere ne kadar dinç ve delikanlı bir ruha sahip kaldıklarını göstermişlerdir.

Efsaneye göre;
“ Tanrıların Dağı Olimpos’ta yapılan bir düğüne tüm tanrı ve tanrıçalar davet edilmiş, ancak nifak tanrıçası Eris çağrılmamıştı. Bu duruma sinirlenen Eris düğünün eğlencesini bozmak için düğün sofrasının ortasına üzerinde “en güzele” yazılı altın bir elma atar. Güzel olduğunu düşünen tanrıçaların ellerinde dolaşan elma sonunda üç güzelin arasında kalır. Zeus’un huzuruna çıkan Hera, Afrodit ve Athena elmayı en güzele vermesini isterler. Zor durumda kalan Zeus en güzeli seçmesi için İda Dağı’nda çobanlık yapan Paris’e gönderir onları. Ancak Paris sıradan bir çoban değil Truva Kralının oğludur. Doğduğunda kâhinlerin bu çocuk Truva’nın mahvına sebep olacak demeleri nedeniyle İda Dağı’na bıraktırılmış ve burada büyümüştür. Paris kendisine Helena’nı aşkını vadeden Afrodit’i güzel seçer. Ardından Helena’yı alıp Truva’ya kaçırır. Böylece on yıl sürecek savaşlar başlar ve kehanet doğru çıkar. Yani Truva mahvolur.”

Afrodit’in güzel seçildiği ve tarihte bilinen ilk güzellik yarışmasının yapıldığı Ayazma’da halen her yıl ağustos ayında güzellik yarışması yapılıyor olmasına ilaveten bir başka kategori de “en güzel ruha sahip insanların yarışması” olarak açılmalıdır. Bu yarışmanın galipleri olarak ben şimdiden, bize yakınlık gösteren yediden yetmişe Sivrice’deki güzel insanları ilan ediyorum. Özellikle “Eris” düşüncesi ile hareket etmesi beklenilen fakat tüm imkânları ile çırpınıp didinen o agresif görüntüsünün altında sakladığı insancıl yönü ve elindekini paylaşma arzusu ile yanıp tutuşan (trout baba) Vedat Abayoğlu’nu gösterdiği gayretinden dolayı kutluyorum. Onun dâhiyane fikirleri ve taktiği sayesinde ömrümde ilk defa oltayla kova kova balık yakaladık. Onun bizi sahiplenme duygusu karşısında kendimizi bir babanın şefkatli kollarındaymış gibi hissettik. Onun; insan sevgisinin yanında hayvan sevgisinin de en üst düzeyde olduğunu öğrendikten sonra ortak yanlarımızın ne kadar çok olduğunu düşündüm.

“Vedat ağabeyimin bir zıpırı varmış (keçi) geçenlerde zengin Mustafa’nın baklalarını yemiş ve 50 YTL tazminat ödemeye mahkûm olmuş! Bahçesinde beslediği (yabani) karatavuğu öldüren avcıyı, Midilli adasına götürüp orda bırakmış!:)) Bir eşeği ve birde sıpası varmış Kedileri, köpekleri, tavukları, böcekleri vs. Robinson Crusoe gibi!
Sütçü Ramiz gibi de, her sabah onları dolaşır onlarla muhabbet edermiş. Burada gülmeyin sakın en azından Vedat ağabeyin konuşacağı gerçek eşekleri var! Ya biz ne yapalım? Eşek kılığına girmiş insanlar ile konuşuyoruz’ya çoğu zaman. Yoksa insan kılığına girmiş Eşekler miydi onlar?”

Oruç reis; sevgili ağabeyimiz, komutanımız; Bu ne kadar insancıl yaklaşım bu nasıl bir kişiliktir? Kıpır kıpır yeni tanış bir sevgili gibisin! Her şeyi paylaşma arzusu ile yanıp tutuşan
Sıcak samimi insan sevgisi ile çabucak bizleri sardın sarmaladın.
O eşsiz, birbirinden güzel balık; yemek tariflerin ile halen gözlerimin önündesin! Giderken yanında, kendimi teskereye giden asker gibi hissettim! Ne mutlu senin emrinde görev yapan askerlere! Sen, gerçekten renkli kişiliğin ile gönlümüzde yer yaptın ne mutlu seni tanıdığımıza.

Orhan baba; Koca gövdene yakışır kocaman yüreğin ile sen ne güzel bir insansın böyle? Etrafına yaydığın pozitif elektrik ile bir “gork” tavuğun civcivlerini sarması gibi! Bizlere gösterdiğin yakınlık ile etrafında sevgi yumağına dönüşüverdik. Bir araya geldiğimiz o kısacık anlarda yanında kendimi hiç yabancı hissetmedim.
Gecenin bir vakti bir çocuk sevinci ve şevki içinde arkadaşların ile bizi karşılamanız, hiç tanımadığınız insanlara kucak açmanız karşısında sınıf farkı ayırt etmeden takındığınız tavır giydiğiniz ceket size ne güzel yakıştı böyle?

Sevgili ağabeylerim siz üçünüz “Eris”in arasını açmaya çalıştığı üç güzelsiniz!
Elinizdeki sevgi yumağından oluşan altıntopu dörde bölün her biriniz birer tanesini alın kalan bir parçasını bize gönderin. Yeryüzünde kıyamet kopana kadar, tek bir canlı kalana kadar, yaşadığımız her gün beraber yaşadığımız bu iki günün tadında bizim bayramımız olsun!

Birbirimizi kaybedince değil kaybetmeden değerini bilelim. Bizler http://www.balıksevdası.com/ üyeleri olarak, sizleri tanıdık. Her birinizin değerinizi biliyoruz ve sizlerden herhangi birinizi kaybetmeyi istemiyoruz. Sonraki buluşmaya kadar, sağlıcakla kalın sizleri çok sevdik çok. O tombik yanaklarınızdan ve ellerinizden öpüyor, size sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Her şey için teşekkür ederiz.
http://www.baliksevdasi.com/balik/showthread.php?t=4263 alıntıdır.

Sevgili milliyet blog arkadaşlarım sizleride bu oluşum içinde görmekten mutluluk duyacağız.
Bir aksilik olmaz ise bu akşam yani 29.02.2008 akşam 19.00 ila 22.00 arasında Yaban TV de bu gezimiz ila ilgili yapılan çekimi yayınlayacaklar, seyretmenizi ve balık tutmak gibi bir hobiniz var ise bizimle bu organizasyonlara katılmanızı dilerim. ( Not: 22.10 yayına girdi!)

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..