Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '06

 
Kategori
Su Sporları
 

Balıkadam olmak yada olmamak

Balıkadam olmak yada olmamak
 

İzmir Karaburun’a birkaç günlüğüne gitmiştik. Sualtı dünyasına keşif gezisi yapma isteği ile cesaretimi toplayıp, bir dalış kulübü olan Scuba Mimas’a uğradık. Aslında denizaltı ile olan tek ilişkim seyrettiğim belgeseller olup kendim bile bu cesaretime şaşırdım.

“Discovery” dalışı dedikleri tüplü dalışın ve ekipmanlarının tanıtıldığı yaklaşık yarım saatlik bir dersten sonra, 5 metreye 20 dakikalık keşif dalışı yapmak için giyinmeye başlıyorum. Dalgıç kıyafetlerini giymek dalmaktan daha zormuş diye düşünmeye başlamışken, bir de sırtınıza ekipmanlar ekleniyor. Dalış tüpü, ağırlık kemeri gibi. Bu arada kilomu soruyorlar, alçak sesle söylüyorum (aman kimse duymasın)., ona göre ağırlık kemeri takıyorlar belime. Henüz pes etmiş değilim ama utanmasam vazgeçeceğim, hava çok sıcak, ensemdeki saçlar terden sırılsıklam oldu. Bir de eşimin kız kardeşi beni o halde kameraya çekmese.

Kızım etrafımda dolanıyor. “Anne, sen şimdi yüzme mi öğreneceksin?”. diye,Belki bin defa soruyor. Her defasında büyük bir sabırla; “Dalmayı öğreneceğim”diye düzeltiyorum.

Deniz gözlüğümü ve paletlerimi alıp, eğitmen dalgıç kıza sonsuz güvenerek denize doğru, üzerimde yaklaşık kırk kilo ağırlıkla gidiyoruz. Ayaklarımın dibinde dolaşan kızım, kameraman ve elini sımsıkı tuttuğum eşimle. Ağırlıktan olsa gerek belimde ağrı hissediyorum. Yok yok benim dalmak neyime, ben geri dönmek istiyorum.

Artık çok geç, denize girdik ve ilerlemeye başlıyoruz. Tüm sevdiklerimi kıyıda, bana bakar bırakarak. Birkaç nefes denemesi yapıp ve kulaklarım için basınç ayarlamasını da öğrenip suya gömülüyorum. Dışarısının sesi bir anda yok oluyor tek duyabildiğim nefes alıp verişlerim. Şimdi eşimin eli yerine eğitmen kızın elini sımsıkı tutuyorum. Deniz dalgalı, dipte hafif savruluyorum sonra toparlıyorum. Dip biraz bulanık dalga kumu havalandırıyor. Derine indikçe kayalar ve yosunların arasında muhteşem balıkları görüyorum. Yaklaşıyoruz, balıkların aralarından geçiyoruz. Sonra bir anda kayalara çarpacakmışım gibi geliyor, sıkılıyorum ve yukarı çıkmak istediğimi işaret ediyorum. Yüzeye çıkıyoruz, nefes nefeseyim. Bir anda deniz yatağı ile daldığımız bölgeye kadar gelen kızımı ve eşimi görüyorum. Kızımın sesi kulaklarımda çınlıyor .

“ Şimdi yüzmeyi öğrendin mi anne?” diye.

Sanırım yirmi dakikayı doldurmadan “Discovery” dalışım burada noktalandı. Ne kadar balıkadam oldum orası bilinmez tabi.

 
Toplam blog
: 45
: 2610
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

Uzun yıllar insan kaynaklarında Ekonomist olarak çalistim. Bir sure Yaratici Yazarlik atölyesine dev..