Balıkesir sahipsiz bir at arabasıdır

Üç yaşındaki kızım Zeynep’e uyumadan önce birkaç tane masal kitabı okuyoruz. Hangi kitabı okuyacağımıza o karar veriyor. Bize sıklıkla okuttuğu masallardan birinsin ismi: “Sahipsiz At Arabası.”

Masalların küçüklere yazıldığı söylense de büyüklerin sık sık masal okumasından yana birisiyim.

Erdinç Akbaş’ın “Sahipsiz At Arabası” masalını okurken nedense Balıkesir sıklıkla geliyor aklıma.Kısaca size okuyacağım bu masalı “Sahipsiz At Arabası” yerine “Balıkesir”i koyarak dinlemenizi istiyorum.

“Göl kıyısında duran küçük bir at arabası varmış.Küçük arabayı buraya getiren at çayırlara otlamaya gitmiş ama bir daha geri dönmemiş…. Sahipsiz kalan at arabası üşüyor, yalnızlıktan korkuyormuş. Ama gölün kıyısından ayrılıp arkadaşlarının yanına gidemiyormuş. Orada kalakalmış…Göldeki balıklardan birisi dayanamamış, durumuna üzülmüş. ”Sana yardım etmek isterim ama bunu yalnız yapamam, birileri gelirse seni evine çekip götürürüz.” demiş… Bir süre sonra yan yan yürüyen bir yengeç çıkagelmiş. “Başına gelenleri duydum, sana yardıma geldim.” demiş… Balık ve yengeç ne yapacağını düşünürken kuğu çıkagelmiş. İyi kalpli kuğu da yardım edeceğini söylemiş… Kuğu arabayı çekmek için ön kısma geçmiş, yengeç arkaya balık da yan tarafa geçerek yerlerini almışlar… ”Ha gayret!” deyip işe koyulmuşlar ama ne kadar uğraştılarsa sahipsiz at arabasını yerinden bir adım bile oynatamamışlar… Çünkü, kuğu arabayı çekeceğine kanatlarını açıp havalanmak istiyormuş; balık arabayı itiyor ama göle doğru sürüklüyormuş; yengeç ise arkadan iteceğine yan yan yürüdüğü için arabayı geriye çekiyormuş… Hava kararıncaya kadar uğraşmışlar ama hem yorulmuşlar hem de canları sıkılmış. Yengeç ve balık gidince kuğu da havalanıp uçmuş…Sahipsiz at arabası bu üç iyi niyetli hayvanın kendisini evine götüremeyişine üzülmüş… Bu sırada yaşlı kaplumbağanın sesi duyulmuş: ”Seni neden çekemediklerini anlamışsındır. Aralarında uyum yoktu çünkü” demiş. ”Ayrı yönlere doğru sürüklemeye çalıştılar seni. Balık suya, yengeç geriye, kuğu da havaya doğru sürüklüyordu.Üçü bir olup aynı yöne hareket etselerdi şimdi evinde olacaktın…”

Masalda anlatılan olayı Balıkesir’in durumuna benzetiyorum.

İktidar partisi ve onun etkisinde çalışan bir bürokrasi var… Belediye yönetimi var… Sanayi, Ticaret, Esnaf, Ziraat vs büyük bir hemşeriliyi temsil eden meslek odaları var… Ve tabiî ki bulunduğu yerden ileriye gitmek isteyen bir Balıkesir var…

Kuğu, yengeç ve balık gibi her gurup Balıkesir’in bir yerinden kendince tutmuş… Sorarsanız herkes Balıkesir’i bulunduğu yerden ileriye taşımak istiyor…

Balıkesir ilerliyor ama çok çok yavaş bir ilerlemeye sahip… Bunun sebebi İktidar, Belediye, Meslek Odaları uyumsuzluğu… Masaldaki uyumsuzluğa ek olarak bizimkiler de bir de hasetlik devreye giriyor.

Siyasi veya ticari rekabeti bir kenara koyup “ortak akıl” oluşturmayı ve hep birlikte aynı yöne doğru Balıkesir’i çekmeyi, itmeyi, ilerletmeyi beceremiyoruz.

Uyum yoksa iyi niyet ilerlemek için yetmiyor, hatta sırf bu yüzden ilerlemenin önüne kendimiz geçiyor yerimizde saymaya devam ediyoruz..

Ak Parti %50 oy ile tek başına iktidar… Sayın Edip Uğur Ak Parti Genel Başkan yardımcısı…Meslek Odaları bu imkanı uyumlu çalışarak Balıkesir lehine kullanmak yerine ona karşı bildiriler yayınlıyor, savaşa girişiyor… MHP’li Belediye siyasi komplekslerle ondan uzakta mücadele ediyor, rutin müfettiş incelemelerini bahane edip onun aleyhine açıklamalar yapıp savaş açıyor…

Bu manzara bu şekilde ülkemizde başka ilde yok… Farklı partilere mensup bile olsalar “birlikte” çalışarak şehirlerine büyük ivme kazandırıyor herkes.

Belediye, Meslek Odaları iktidar ve iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı ile savaş yaparak Balıkesir’e zaman ve güç kaybettirmek yerine yan yana kol kola birlikte çalışmalıdırlar.

Hepimiz kendi küçük taburemizi korumaya çabalıyoruz; sanki hepimiz bulunduğumuz yeri koruma konusunda gizli bir anlaşma içindeyiz.İçimizden birinin başarılı olup ilerlemesine tahammül bile edemiyoruz.İleri çıkanı desteklemek yerine bölüp, parçalayıp engel koyma konusunda destansı bir işbirliği yapıveriyoruz. 

Balıkesir artık Büyükşehir… Bu güne kadar olan oldu… Artık eski alışkanlıklarımızı lütfen bırakalım.. 40 yıldır, 50 yıldır oturduğumuz koltukları kendiliğinden bırakabilme olgunluğunu gösterme zamanı geldi..Haydi Yırcalı, Kula, Aşanel, Sözat… şaşırtın bizi…

Çoğu zaman kişileri değiştirmeden çağa uyumlu bir vizyon oluşturmak mümkün olmuyor.

Büyükşehir ismi tabela değişikliği olarak gerçekleşmesin istiyorsak buna uygun Meslek Odaları yönetimleri oluşturmakla işe başlamalıyız..