Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '13

 
Kategori
Ev / Bahçe
 

Balkondaki mucizeli güller

Balkondaki mucizeli güller
 

Tek dalda önce mor, sonra kırmızı, daha sonra pembe açan gül.


Bundan beş, altı ay önce bir dostumuz  gül dikme mevsimi size bir deste gül fidesi göndereyim dedi. Gönderdiği fideleri  balkonumuzdaki özel saksılara bizzat kendim özenerek seçtiğim gübreli toprağa, diktim.

Geriye kalan üç adet fideyi birlikte ayrı bir saksıya kökleri sağlam olsun diye hayli derinliklere bıraktım. Nedense bu en son diktiğim güllere ayrı bir ilgi gösterdim. Diğer güllerin yeri geniş bunların yeri dar, bunlar benim gülüm olsun dedim. Dalların dik durmalarına dikkat ettim. Toprakla boğmak istemedim ayrıca alttan hava almaları için saksıların altına özel bir destek yaptırdım

Misafir ağırladığımız, yemek yediğimiz, çay içtiğimiz bu balkon aynı  zamanda oturma yerimiz. Diğer çiçekler içinde ben üçlü gülüme bakar dururum. Tek, tek dikilen güller yavaş, yavaş açtı. Benim güllerden haber yok. Beni tuttu acabalar toprağını mı beğenmedi, çok derinliklere mi diktim, güneşten mi, yerimi uygun değil diye düşünmeye başladım.

Bazen yanına yaklaşır ne oldu sana gülüm derim. Dediler ki bu saksıda ki güller yaprak açar gül açmaz. Bu arada unutmadan söyleyeyim gül dalı öncelikle ve özellikle saç telleri gibi dikenler açar, dikenler güçlenir. Dikenler büyüdükten sonra yapraklar ve güller açar.  

Bizim güllerden ses seda yok. Sabahları balkonda çay içerken onunla konuşurum. Nasılsın bak sana açmıyor diyorlar. Açmazsan sana küserim, Üç ay gibi bir zaman geçti, dallar büyüdü dikenler çoğaldı, yapraklar açtı. Hep ona yakın oturur onu seyrederim.

Bir gün sabah yine erken  balkona gittiğimde, benim gülümün tek bir dalında yeni gelişmeler yeni hareketler var. Ancak bu gelişmeler sadece bir dalda  gül açılacak ve dünyaya merhaba diyecek Tam on beş gün sonra tek dalda bir adet mor gülümüz açtı. Böyle bir rengi tarif edemem. Rüzgârın esmediği anlarda bile mor gül diğer dallarla dans eder durur gibi beni sevindirdi.

Bir on beş gün sonra bu kez yine aynı dalda tam kırmızı renkli bir gül daha açtı. Dün yine aynı dalda bu kez tam pembe bir gül açtı. Bu yazıyı yazdığım sıralarda  aynı dal bir gül daha açmak üzere ben bu açılacak gülün beyaz olacağını tahmin ediyorum. Gelenler hayretler içinde seyrediyorlar. Aynı dalda dört ayrı renkte gül nasıl olur. 

Kıymetli okurlar ilgi olmadan sevgi olmuyor. Bir çiçek böyle ilgiye sevgiye hasret ise bir insanın, nasıl sevgiye hasret olduğunu düşünün. Ben gülün kendisine gösterilen ilgiden, sevgiden duygulandığını ve benim gösterdiğim ilgiye, sevgiye cevap verdiğini düşünüyorum. İlgi insanı sevgiye, sevgi insanı saygıya, her üçü de mutluluğa götürür.

Diğer çiçekler beyaz, kırmızı güller açtılar, yaprak döküp yenilerini açıyorlar. Onlara biraz haksızlık ettim galiba. Ne yapayım dördüz gülüm hayli nazlıydı. Onunla daha çok ilgilendim, o da ilgime karşı beni sevindirdi. Diğer güller kusura bakmasın. 

Bu konuyu çok merak ettiğim için biraz araştırma yaptım gördüm ki, sadece bizim balkondaki gülümüz aynı dalda değişik güller açmıyormuş. Akyazı’da çiçek yetiştiriciliği ve satışını yapan Yaşar Curoğlu yetiştirdiği çiçeklerin içinde tek dalda 3 farklı renkte gül olduğunu fark etmiş.

Yaşar Curoğlu’nun çiçeği de değişik renklerde güller açmış. Buna çok şaşıran Curoğlu yoldan geçenlere ve iş yerine uğrayanlara her hangi bir aşılama ve doğal işlem yapmadığını doğal şekilde yetiştirildiğini, bunun Allah’ın bir hikmeti olduğunu ,iş yeri sahibi gülün bir sembol haline geldiğini, gülü satmayacağını ve kuruyana kadar saklayacağını söylemiş.

Bizde her şeyin ticari yönü düşünülüyor. Böyle bir gül satılır mı? Sayın Curoğlu.

Yukarıda anlattığım gibi benim de hiçbir aşılama ya da özel bir çabam olmadı. Benim gülüm dediğim çiçeğim tek dalda kendiliğinden üç ayrı renkte üçüz doğurdu, dördüz olacak bunun beyaz olacağını tahmin ediyorum. Sonucu kıymetli yazarlarımıza yazacağım yorumlarda bildiririm.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

 

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN 

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..