- Kategori
- Dünya Şehirleri
Baltıkta bir inci: Riga
Bu haftaki durağımız Baltık Kıyılarında, sokakları Arnavut kaldırımlarıyla bezenmiş, mütevazı ve otantik görünmesine rağmen “Baltık Kıyılarının Parisi” ünvanını almış Letonya’nın güzide şehri RİGA…
Su kanallarıyla şehir ikiye bölünmüş havası veriyor insana. Ama öylesine güzel köprülerle bağlanmış ki bu parçalar birbirine, parçaları bırakıp bağlayanlara hayran kalıyor insan. Köprülerden birinin tam ortasına otağ kurup iki yanı doya doya seyretmek dayanılmaz bir istek halinde içinize işliyor. Köprülerle ayrılan bu iki taraf zıt özelliklere sahip iki kardeşi andırıyor.Bir taraf ne kadar curcunalı, dolu ve renkli ise diğer taraf bir o kadar sessiz ve içe kapanık bir kardeş.
Sık yağmur yağmasına rağmen Riga’nın yüzü hep aydınlık. Yeşil ve büyük parklar daima çok özenli ve bakımlı. Eğer şehirleri bir şeylere benzetmek icap ederse, Riga tam bir metropol kadınına benziyor. Teşbihte hata olmaz diyelim.
Arada saat farkı yok fakat hava bizden yaklaşık iki saat daha geç kararıyor. Sanki bize biraz daha fazla yer gezme aralığı yaratır gibi….
Avrupa Birliği’ne girmiş olmalarına karşın para birimlerini henüz değiştirmemişler. Bu nedenle pahalı şehirler arasında yer alıyor.
Sokaklarında Türklere çok sık rastlayamayacağınız şehirlerden. Sakin, dingin bir duruşu var. Mahallenin bahçeli müstakil evleri misali kendine yetiyor.
Fazlaca turiste ev sahipliği yapan Riga temizlik konusunda memnuniyet verici bir tarza sahip. Her gittiği yerde annesinin mutfağına hasret kalanlara sokak aralarındaki krepçilerde (akıtma) mola vermeleri önerilir. Çeşitli reçeller ve çikolatalarla ikram ediliyor krepler. "Tuzluyla tatlıyı karışık yiyemem valla" diyenlerdenseniz peynirlileri de mevcut…
Belirtmeden geçilmeyecek bir nokta da güzel kelimesinin oradaki kadınlar için sıradan olduğu. İçinizden harbi güzel ırkmış yaa diyesiniz geliyor.
THY ‘nın haftada iki uçuşu var Riga ‘ya. Yaklaşık uçuş süresi iki buçuk saat.