Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Balyoz sana ne yapabilir ki paşam?

Balyoz sana ne yapabilir ki paşam?
 

http://www.aksam.com.tr/balyozda-9-muvazzaf-teslim-oldu--140525h.html


70’li yılları gösteriyordu takvimler...

O devirde hemen her yaşıtımızın gittiği yegâne okul olan Balta Limanı Behçet Kemal Çağlar Lisesi’ne yaptırmıştı kaydımı rahmetli babam.

Aynı sınıfta idik Ayhan’la… Kimi dönemler aynı sırada… Gün geldi birlikte ders çalışıp, notlarımızı yarıştırdık gün geldi oldukça az olan harçlığımız yol parasına gitmesin diye Balta Limanından ta Yeniköy’e yolları aşındırdık.

Günler ayları, aylar yılları kovaladı. Çabucak tükeniverdi üç yıllık ömrüyle ortaokul. Ben aynı okulun lise kısmına devam etmeye karar verirken Ayhan; Kuleli Askeri Lisesini kazanıp uçup gidiverdi bir anda aramızdan.

Birbirine yakın iki mahallede oturmuş olmamıza rağmen gerek Askeri lisenin yoğun temposu gerek benim okul hayatım görüşmelerimizi oldukça azaltıverdi.

 Ben üniversite sınavından oldukça iyi puan getirip tatlı hayaller peşinde koşarken; iki lanet ders olan Biyoloji ve Felsefe ’den ikmale kaldım.  Üniversite treni bağıra bağıra uzaklaşırken bir kibrit fabrikasında işçiliğe başladım. İşçilik döneminin ikinci yılında sınavlara girerek iki dersi verdim ve liseyi bitirdim. Peşinden o zamanlar iki aşamalıya dönüşen üniversite sınavına girdim ilkini verdim ikinci aşamada başarılı olamadım.

Bu arada Ayhan’dan gurur verici haberler gelmeye devam ediyordu. Atasına ve yurduna aşık pırıl pırıl bir havacıyı Kuleli mezun ediyordu.

Bir yıllık tecilimin süresi sona ermiş askere gitmenin zamanı gelip çatmıştı. Üç buçuk aylık acemi dönemim sona ermiş ve çavuş adayı bir onbaşı olarak dağıtım iznine Yeniköy’e gelmiştim.  Üzerimde nefti yeşil askeri üniforma, kolumda yeni dikilmiş onbaşı pırpırları ve elimde melbusat torbası eve giden yokuşu tırmanırken uzaktan resmi üniforması ile bir subay göründü. Birkaç adım sonra birbirimize yaklaştığımızda omuzundaki tek yıldız ile gelenin bir teğmen olduğunu anladım ve anında karşılıklı askeri selama durduk. İşte o selamlama ile geçen süre zarfında bir anda gözlerimiz kesişti.  Birbirimize bakakaldık.  Gelen Ayhan’dı. Askeri selam faslını bıraktık, sarıldık, duygu seline kapıldık. Kolay değil uzun bir dönem sivil giysilerle arkadaşlık etmiş iki insan yıllar sonra askeri elbiselerle birbirini görüyordu. Konuştuk, hasret giderdik ve ayrıldık.

Daha sonraki yıllarda seyrek de olsa izin dönemlerinde, bayramlarda, acı ve tatlı günlerde görüşme imkânı bulduk. Sürekli başarı haberlerini aldık mükemmel bir pilot olduğunu, kurmaylık sınavını kazandığını ve nihayet general olduğunu, hava harp okulu komutanı görevine atandığını duyduk. Gururlandık…

Semtimden, okul yıllarından ve geçen bunca zamandan sonra Ayhan denilince ilk aklıma düşenler; Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı, ulusu ve vatanına ta göbeğinden bağlı bir adam olduğudur.

Metin ol Ayhan!

Balyoz sana ne yapabilir ki paşam?

Ayhan Gümüş'ün kızları ile Ulusal Kanal'da yapılan söyleşi

http://www.aksam.com.tr/balyozda-9-muvazzaf-teslim-oldu--140525h.html

 
Toplam blog
: 262
: 1569
Kayıt tarihi
: 27.09.07
 
 

Anadolu'nun doğusunda sonradan ismi değiştirilen köylerden birinde zemheri zamanına denk gelen bi..