- Kategori
- Felsefe
Bambu' nun mucizesi ve ilke merkezli yaşam
Japonya’da bulunduğum esnada Bambu ağacından yapılma eşyalara çok fazla rastladım. Özellikle Bambudan merdivenleri inşaat alanlarında sıkça görmekteydim. Önceleri, "demek ki kavak gibi çok hızlı büyüyen bir ağaç" diye düşündüm. Ancak sonra işin aslını öğrenince çok şaşırdım.
Çünkü bana, "Bambu tohumu dikilir 4 yıl sulanır ve bu sürede toprak üzerinde görülen ise, sadece küçük bir soğan ve içinden çıkan ince bir filizdir" dediler. "Niçin?" diye sorduğumda, "Çünkü bu süre içersinde toprak altında büyür, gelişir" cevabını verdiler. Peki, "Beşinci yılda ne olur?" diye sorduğum da "Birden bire büyür ve boyu 25 metreye varan dev bir ağaç olur" yanıtını verdiler.
İlke merkezli insan olmayı amaçlamış bireyler olarak, Bambu ağacının büyümesindeki bilgeliği idrak etmeliyiz. Hayatlarımızda önemli gördüğümüz işler için, sabırla, zaman ve çaba harcamalıyız. Hemen sonuç alamasak dahi, toprağı hazırlama, tohumu ekme, gübreleyip, besleme, sulama ve ayrık otlarını temizlemenin önemini bilmeliyiz. Ancak bu takdirde hasat zamanında çabalarımızın meyvesini alacağımızdan emin olabiliriz. (Hasat yasası bir başka yazıda anlatılmıştır)
Bence karakterimiz kopyalanamayacak tek üstünlüğümüz olmalıdır. Çünkü her şey taklit edilebilir veya satın alınabilir, bilgi, teknoloji, araç, gereç,..vb. Ancak, sevgi ve saygı ile iletişim kurma, etkili bir işbirliği yapma, önemli hedeflere beraberce yönelme gibi özellikler, ne aktarılabilir ne de satın alınabilir.
Doğru ilkeler seçip onlara uyumlu davranarak, sabır, tevazu, cesaret göstererek ve etki alanımızın içinde çalışarak kendimizi dönüştürebiliriz. Zaten esas işimiz de bir "Simyacı" yani dönüştürücü olmak, önce kendimizi dönüştürmek ve böylece başkalarının ve Dünyanın dönüşümüne katkıda bulunmaktır.