Bana "Arap" dediler...

Arabistan da bu güzel dünyamızın güzide topraklarından, biliyorum... Hatta eminim Araplar da Arap olmaktan gurur duyuyorlardır. Yalnız bana da hak verin, Türk olup da Arap sanılınca insanın ağırına gidiyor. Hani tipimiz benzese neyse diyeceğim, e oda yok abi... Esmer desen esmer değilim, kalın dudaklarım yok, özellikle de başım açık ve üstünde kuru kafalar olan bluzlar giyiyorum yeri geldiğinde... Sonra kalkıp Allah'ın İtalya'nı sana Arap diyor... İş mi şimdi bu?

Bu yaz 20 günlük bir İngiltere seyahatim oldu. Yok öyle iş görüşmesi falan değil. Yaz okulu (İngilizce'yi geliştirmek için, ha ne öğrendim o derin bir konu) için gittim. Yanımda çok değerli 3 arkadaşım da vardı. Biri kendini rakçı, diğeri kendini playboy, ötekisi de kendini anne kuzusu zannediyordu. Artık nasıl bir dörtlü olduğumuzu düşünmek size kalmış. Neyse efendim biz bitirim dörtlü olarak İngiltere yollarına koyulduk. Amacımız İngilizce'yi ileri seviye de öğrenip, gelince ana-babalarımıza çeşitli niteliklerde cümleler kurmak... 20 günde ne İngilizcesi derseniz, onu ben de bilmiyorum.

Tamam benim bir sorunum yoktu. Övünmek gibi olmasın İngilizcem iyidir. Yalnız bizim rakçıyla, playboy biraz sorun yaşadı. Arkadaşlar anaokulundan beri özel okulda İngilizce eğitimi görmelerine rağmen nedense İngilizce'yi ilkokul 3 seviyesinde konuşuyorlar. Dolayısıyla hepsinin işlerine benim koşmam gerekti. Asıl meseleden biraz koptum sanırım, hemen dönüyorum...

Bana "Arap" dediler mevzusu sınıfta cereyan etti. Aslında tenefüste... Çok değerli bir İtalyan arkadaş, Türkiye hakkında çok derin bilgilere sahipti. Artık nereden kaptı bilmiyorum ama bizim Arap ülkesi olduğumuz izlenimine kapılmış. E bizi görünce de haliyle şaşırdı çocukcağız. Bütün kızlara sulanan bir playboy, geleneksel tikilerden bir kız, iki rakçı görünce karşısında "sizin başınız neden kapalı değil?" gibi bir soru sorma gereği duydu haklı olarak... Soruyu dört kişiden sadece ben anladığım için, diğerlerinden acayip tepkiler gelmedi. Ancak soruyu açıklayınca ateşe basmış gibi sıçradılar. Rakçı’ya göre bu kendini bilmez, densiz, İtalyan nasıl oluyordu da bizi bir Arap ülkesi zannediyordu. İtalyan, Arap ülkesi dememiş ki diyeceksiniz, balla sözünüzü keserekten, sorusundan sonra "Arap ülkelerinde benim bildiğim başlarını kaparlar" gibi güzide bir cümle daha kurduğunu belirtmek isterim.

Neyse tabii dalmadık çocuğa bu sorusundan dolayı... Ben dilim döndüğünce açıklamaya çalıştım durumu. Yalnız değinmemiz gereken kırmızı kalemle çizilmiş bir nokta daha var. Bu olay cereyan ederken ne seçim olmuştu ne de Çankaya meselesi. Yani henüz Sezer Cumhurbaşkanımızdı... Sadece Tayyip vb. kişiler görülüyordu "Arap" benzeri... Buna rağmen "Arap" sanıldık.

Şimdi merak ediyorum, acaba gelecek sene İngiltere'de biz ne sanılacağız? Eee sonuçta artık türban prenseslerinden bir kişi daha katıldı o laik (!) ailemize... Çıkmayacak o türban kafadan ben de biliyorum siz de...
Şöyle bir önerim var, daha önce sunuldu mu bilmiyorum... Acaba o saçların gözükmemesi için (16 senedir bütün Türkiye saçlarımı görüyor, 45 senedir de anneminkileri...) bir peruk falan mı kullanılsa hani ne bileyim, devlet dairelerinde kapalılar peruk takıyorlar başörtüsünü çıkarmak zorunda oldukları için. Belki daha laik bir hava çizilebilir, biz laiğiz dedikten sonra... İnandırıcılık açısından söylüyorum yani, bizim gibi safları (!) daha rahat kandırabilmeleri için... Ya da kendilerini kandırmaları için…