Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '14

 
Kategori
Blog
 

Bana "hödüklüğün" resmini çizebilir misin, Abidin?

Bana "hödüklüğün" resmini çizebilir misin, Abidin?
 

Yersiz bir talep tabii… Tuvale yansıyan renklerin işi değildir bu!


“Mutluluğun” belki ama “hödüklüğün” resmi olmaz!


Hiçbir ressam bu işe soyunmaz.


Olsa olsa karikatürü olur! Çoğu zaman da yansır satırlara…


Blog yazarısınız…Farzımuhal içinizden geldi ve şöyle bir başlığa niyetlendiniz:


“Telefonlar akıllandıkça insanlar salaklaşıyor mu?”


Nasıl?


Böyle bir başlığın altını doldurmaya ne dersiniz?


Var mı böyle bir birikiminiz?


Ama konuyu ıskalamayalım ve başa dönelim tabii!


Bir şekilde bol “arpaya” kavuşmuş “sunucu, popçu ve de topçu… Program yapımcısı veya dizi oyuncusu” taifesini ele alırsak “ressam” olmamıza gerek yok!


Bir kapının önünde en son modelinden 2 Mercedes, 3 Porsche ve 1 Ferrari yatıyorsa…


“Hödüklüğün” destanını bile yazabilirsiniz!


Elinizi bu kadar korkak alıştırmanız hayırlara vesile olmasa gerek!


Sizlere söylüyorum, sevgili blogdaşlarım!


Elinizde metre veya mezura…


“Benimki mi yoksa dağdaki çobanınki mi?” tartışmalarından bıkmadınız mı artık?


Siyasetin Allah bin türlü belasını versin! Zaten siyaset yazmasını da beceremiyorsunuz ve yazdıklarınızın çoğu editörlerden geri dönüyor! Yazınız reddedilince de "sakıncalı piyade" havalarınız yok mu; en çok ona ifrit oluyorum işte!


Ve siz  hâlâ uslanmadınız!

“Ben bir kere (oy) vereyim ama iki kere vermiş gibi olayım” kurnazlığından da vazgeçmiş değilsiniz!


Var mı öyle yağma?


Oysa kendini bilen, sorumluluk sahibi bir blog üyesi olarak çevrenizi inceleseniz…


Yazacak o kadar çok konu var ki!


Hele şu akıllı telefonlar…


Kafeteryada otururken veya yürürken… Metroda veya metrobusta… Teneffüste veya yemek molasında… Uykudan önce, uyurken ve de kalkar kalkmaz…


Öğretmen ders anlatırken, ana veya baba nasihat ederken ve yolda yürürken!


Belki inanmayacaksınız ama…


Tuvalette mıçarken…


Parmaklar hep o aklını(yüz bin kere) bilmem ne yaptığım telefonun üzerinde!


Blog yazarlarının umurunda bile değil ama “geri zekâlı” bir nesil koştura koştura geliyor!


Türkiye böyle ama inanın Avrupa’da da böyle!


Özellikle de genç nesil!


O telefonlar yüzünden “mastürbasyon” denen olgudan haberleri bile yok!


“Evladım bırak o zımbırtıyı da başka şeyinle oyna” da diyemiyor insan!


Ne kadar hazin, değil mi?


Oysa bizim zamanımızda fırsatını buldukça şaapardık biz zira o zamanlar (akıllı veya akılsız)r telefonlar  yoktu!


Bir şey değil insan nesli de kuruyacak!

Parmakla, parmakla nereye kadar?


Varsa yoksa akıllı telefon! Hâlbuki kullanılmayan “organlar” işlevini yitirir yahu!


Ama gel de bunu blog üyelerine anlat!


Adım adım yaklaşan tehlikenin farkında bile değiller!


Varsa yoksa dedikodu! Gizli mesajlarda ve de telefonlarda Culduz’u çekiştirmenin ne faydası olur bilmem ki!

Allah'tan ben varım da fikir şeyi yapabiliyoruz!


Hani diyorum bir blog toplantısı düzenlesek…


“Bayninden ziyade parmaklarını kullanan yeni neslin açmaz ve çıkmazlarını” irdelesek…


Fena  mı olur?

Mesela yani!                                                                                                                                                                    

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..