- Kategori
- Eğitim
- Okunma Sayısı
- 709
Bana beni çok sevdiğini söyle anne/baba

ÇOCUK SEVGİYLE BÜYÜR
En temel ihtiyacımız sevgidir. Her canlının sevgiye ihtiyacı vardır ama çocukların bu ihtiyacı biraz daha fazladır. İçlerinden sıkça "Anneciğim / babacığım beni çok sevdiğini söyle." diye geçirirler.
Anne ve babaların sevgi ve cesaretlendirmelerini düzenli olarak ifade etmeleri, çocuğun ruhsal gelişiminde ve davranışlarında olumlu yönde büyük değişiklikler oluşturur. İstemediğimiz olumsuz bir davranışı değiştirmenin en kolay yolu sevgiden geçer. Sevilen çocuk sevgiyi öğrenir. Ailesine sevgi ve güvenle bağlanır. Geleceğe sağlam basan, öz güveni yüksek bir birey olarak yetişir. Sevgisiz büyüyen çocuklarda davranış bozuklukları sıkça görülür. Buna bağlı olarak da okul başarıları düşer.
Çocuklarımıza sevgimizi özgürce ve içtenlikle hissettirdiğimizde, hayatları daha bir anlam kazanır. Yaptıkları tüm işlerde başarılı olurlar, kendilerini çok iyi ifade edebilirler. Sevgi olgusu yetişkinler için de aynıdır. Bir yetişkini değiştirmek istiyorsak beynine değil, öncelikle yüreğine hitab etmeliyiz. Yürek inandığı zaman, beyin otomatik olarak yüreğe sevgi ve mutluluk sinyallerini gönderir.
Çocuklarımızla ortak yaşamlarımız, paylaşımlarımız olmalıdır. Birlikte gitmekten haz aldığımız bir yerimiz olmalı, aynı takımı tutmalı, aynı filmi izlemli, filmin bir yerinde birbirimize göz kırpmalı, aynı kitabı okumalı hatta aynı oyunu oynamalıız. Bu oyunu çocuk saflığıyla, çocukça ve sabırla oynamalıyız. Ortak bir şarkımız olmalı, şarkının onu hatırlattığını söylemliyiz. Yazdığımız sevgi mektupçuklarını başucuna, ceplerine, çantasına hatta defterlerinin arasına bırakmalıyız. Hayat Bilgisi dersinde defterinin arasında mektubu gören çocuğun, o gün o dersin işlenişinde göstereceği üstün performansı anlatacak sözcük bulamıyorum. Görmeniz gerek..
Gösterdiğimiz bu minik sevgi paylaşımları "SENİ SEVİYORUM YAVRUM!" der. Sevgiye doyan çocuklar ruhsal açıdan sağlıklı, mutlu ve başarılı olurlar. Çocuklarımızla olan ilişkilerimizi derinleştirir. Bizi kapıda bekleyen çocuğumuzun "YAŞASIN ANNEM/BABAM GELDİ!" sevinç çığlıklarıyla boynumuza atılması için hangimiz bir ömür çalışıp çabalamayız ki? Sevelim, sevgimizi özgür ve özgün olarak hissettirelim Neşe çığlıklarına en çocuksu yanımızla, aynı neşeyle cevap verelim. Zira "SENİ SEVİYORUM!" çığlığını bekliyor yavrumuz, bitanemiz kocaman kocaman açtığı kollarıyla...
Birsen İNAL
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Benim kuşağımdan olup da "Seni seviyorum!" diyerek anne ve babasının sarıldığı çocuk olmuş mudur bilemem... Bizler çocuğa gösterilen sevginin onu şımartacağı mantığıyla büyütüldük. Ama ben elbette sizin gibi düşünüyorum ve oğlumu verebileceğim tüm sevgimle büyüttüm... Teşekkürler bu sıcacık blog için. Sevgilerimle.
Melek Koç 08.04.2011 20:26- Cevap :
- Merhaba Melek Hanımcığım, öncelikle sayfama hoş geldiniz, şeref verdiniz. Doğrudur size yüzde yüz katılıyorum bizler sevgiyi bire bir tatmadan , başımız bile okşanmadan büyüdük. İşte bu eksikliğin acısını ömür boyu yaşamamızdandır bu yazıda vurgulamak istediğim. Büyüklerimizin kaç göç geleneğiyle çocuklarıyla kuramadıkları sevgi köprüsünü bizler ve yeni kuşak anne ve babalarımızın sağlam kurması en büyük isteğimdir. Selam ve sevgiler çokça size DİYARBAKIR'DAN 14.04.2011 19:49
Birsen Hocam,yazdıklarınızı bütün kalbimle destekliyorum.bir ebeveynin çocuğuna göstereceği sevgi çocukta yıkılamaz bir öz güven yaratır.onun içindir ki çocuklara her zaman sevgi göstermeliyiz...
Tekin ADIGÜZEL 06.04.2011 0:32- Cevap :
- Merhaba Tekin Hocam, sayfam hoş geldiniz, hoşluklar getirdiniz. Sevginin açamaycağı hiç bir kapı yoktur. Sevgiyle yetişen çocukların ne kadar sevecen, öz güvenlerinin yüksek olduğunu öğrencilerimiz arasında çok kolay ayırtedebiliyoruz. Onların mutluluğu bizim de mutluluğumuzdur... Selam ve sevgiyle kal genç meslektaşım 14.04.2011 19:44