Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '07

 
Kategori
Blog
 

Bana bi yorum makinesi lazım!

Bana bi yorum makinesi lazım!
 

“İcatlar tembellerin işidir” denir ya, bütün kalbimle inanırım bu söze. Tabii icat gerçekleştirmek için sadece tembellik yetmez, biraz da yetenek, zeka ve asgari ölçülerde de olsa gayret gerekir. Bense - hayli iyimser bir yaklaşımla!- varolduğunu varsaydığım yeteneklerimi ve zekâmı bile kullanmaya üşeniyorum. Gayret desen hakgetire... Bahar havası olduğu tartışılır havaların da etkisiyle üşengeçliğim tavan yapmış durumda. Durumum çok vahim; o kadar ki başlıkta “bir” diye yazılması gereken sıfatın “r”sini koymaya bile üşendim de “bi” yazdım.

Efendim, “şimdi nerden çıktı bu yorum makinesi ve ihtiyacı?” derseniz, açıkliim (işte yine aynı şey, “açıklayayım” yazılmalıydı aslında!): Şimdi Milliyet Blog’daki yazıları okuyoruz. Okuyoruz ama okuyup geçmek olmuyor. Bir de okuduğunuzu, yazarın duygu ve düşüncelerini paylaştığınızı belli etmek için yazıya bir yorum yapmanız gerekiyor. Yorum almak gerçekten çok güzel bir şey. Sayfamızı açıp da “yorumlarım” sekmesinde parantez içinde yeni yorumlara işaret eden büyükçe bir rakam görmek, ay sonunda hayli kabarık bir maaş zarfını almakla eşdeğer biz gariban blogcular için. Sanırım bu işin en anlamlı karşılığı da şimdilik bu... O yüzden yazılarınıza yorum almak ve yorum yazmak çok önemli. Bunun önemini bilen biri olarak herkes gibi ben de her okuduğum yazıya yorum göndermek istiyorum aslında. Ama işte burada tembelliğimin kurbanı oluyorum çoğu zaman. Ve bunun tabii sonucu olarak sitem dolu mesajlar alıyorum arkadaşlarımdan. Ama bir bilseler hangi sıkışıklıkta blog okuduğumu, o blogları okuduktan sonra da “nasıl bir yorum yazayım ben buna şimdi?” diye Beşiktaş karası Beşiktaş karası düşündüğümü...

Herkesi bilmem ama ben iyi yazılmış, başı sonu belli, anlatım tekniğine ve imla kurallarına asgari ölçülerde uyan bir yazı karşısında diyecek fazla bir şey bulamıyorum. “Eline sağlık güzel olmuş” diye bir yorum göndermek de istemiyorum (aman siz benim dediğime bakmayın, “eline sağlık güzel olmuş” diye de yorum gönderebilirsiniz bana; hatta tasarruf için sesli harf kullanmasanız da olur, anlarım ben. “Ln sğlk gzl lmş” da fena bir yorum gibi görünmüyor sanki! :) İlavaten, yazarın iç monolog biçiminde kaleme aldığı yazılara da yorum yazmaya çekiniyorum. “Yazı güzel ama ben araya girip çıkıntılık yapmayayım şimdi” diye düşünüyorum. Bazı yazılarda öylesine örtülü bir anlatım var ki doğru anlamak ve yorum yazmak için işi gücü bırakıp bir şifre anahtarı peşinde koşman gerekiyor. Tamam anlayamadığın yazıya da yorum yazabilirsin ama karşılığında yazarın “ben diyorum mangal tahtası, o anlamış bayram haftası” diye iç geçirmesine neden olabilirsin.

Aslında ben en rahat yorumları muhalif fikirde olduğum yazılar için yazıyorum. Ama bunun da bazı sakıncaları var. Bi kere kişiyi tanımıyorsun, yorumunu olgunlukla karşılayabilecek mi, yazmak için kafa patlatıp o kadar uğraştığın yorumu yayınlayacak mı bilemiyorsun. Ayrıca, ya senin düşünemediğin noktadan yakalayıp okkalı bir cevap oturtursa? Ya yorumun cevabın ağırlığı altında pestil olup o sayfada senin adına bir utanç vesikası olarak kalırsa? “Abi/abla gözünü seveyim ben ettim sen etme, n’olursun sil o yorumumu ordan!” diye yalvaracak mısın?

Yani velhasıl, bu yorum işi ciddi, yorucu ve epey zaman gerektiren bir iş. O yüzden bana acilen bir yorum yazma makinesi lazım. Şöyle yazıyı okuduktan sonra bir düğmesine basıp otomatikman yorum yazacak bir makine. Aslında “makine” lafı yanlış olur, program demek daha doğru belki. Bir programcının kendini bu işe vermesini rica ediyorum buradan. Benim gibi tembellere büyük bir iyilik etmiş olur. Okutacaksın blogu programa, yazıya en uygun yorumu bulup sana önerecek. Bulduğu zaman ekranda şöyle bir ibare belirecek: “abi bence bu yazıya şöyle bir yorum iyi gider!”... Program yazıdaki duyguları kavrayacak yetenekte olmalı. Yazı romantik mi, mizah yazısı mı, didaktik mi, siyasi mi tanıyabilmeli. Fikir benden, uygulamak programcı dostlardan. Tembel olmasam çoktan icat etmiştim ancak durum malum. Yine de bu işi kimsenin üstlenmeyeceğinden emin olursam mecburen ben girişirim ama bu halimle yirmi yılda zor bitiririm gibi geliyor.

Bakın, tam da yazıyı bitirmek üzereyken aklıma geldi şimdi, sevgili Pirmete bi ara “otomatik blog başlığı dönergeci” gibi bir şey icat etmişti. Yazının başından beri, “bu fikir bana pek de yabancı gelmiyor” diye geçiyordu aklımdan; demek ki buymuş nedeni. Ama onunki sadece başlık bulma dönergeciydi, benim düşündüğüm daha gelişmiş bir program. Bir kere yorum yazabilen “Yorummakinesi 1.0” icat edildi mi arkasından mesaj da atabilen “Yorummakinesi 2.0”, onun da arkasından duygusal gel-gitlere göre dört başı mamur blog dahi yazabilen “Yorummakinesi 3.0”da gelir zaten...

Sevgili arkadaşlar, yorumları ti’ye aldığımı falan düşünmeyin sakın. Sırf üstümdeki tembelliği birazcık atabilmek, bir de şaka yollu da olsa niçin fazla yorum yazamadığımı belirtmek için girdim bu konuya. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da zamanımın elverdiğince çok okuyup çok yorum yazmaya çalışacağım. Biliyorum, insan yüreğinden çıkma tek kelimelik basit bir yorum bile en gelişmiş yorum makinesinin yazacağı en mükemmel yorumdan iyidir...

Foto: http://tinkerart.typepad.com/photos/uncategorized/invention.jpg
 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..