Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '17

 
Kategori
Kitap
 

Bana bir masal anlat baba içinde ‘ağaçlar’ olsun

Bana bir masal anlat baba içinde ‘ağaçlar’ olsun
 

İspanyolca yazan en iyi yazarlar arasında gösterilen Alejandro Zambra'nın ikinci romanı Ağaçların Özel Hayatı bir gecede anlatılan masallar üzerinden anımsayışlara, korkulara, hayallere değen bir bekleyişin romanı.

Çocukken bize anlatılan masallara hangimiz inanmadık? Hele ki bu masallar ebeveynler tarafından anlatılıyorsa? Uyku ile uyanıklık arasında kendini bir annenin ya da babanın güvenilirliğine teslim ederek  bir masalın gizemine kaptırma duygusu çocukluk dünyasının en akılda kalan özelliklerinden. Fakat söz konusu bir çocuğu uyutmak ya da avutmak olunca bu masala yalan da karışır bazen korkular da.

İşte Alejandro Zambra bu masal anlatıcılığını iyi kalpli bir üvey babaya veriyor. Baba olmanın sorumluluğuyla üstlenilen misyonları babasından ayrılmış bir çocuğa baba boşluğu hissettirmemeye çalışan bir ‘üvey’ babaya üstelik.

Ağaçlara Fısıldayan Adam

Julián, Santiago’da edebiyat dersleri veren bir adam. İtalyanca bilmemesine rağmen İtalyan şiiri dersi verebilecek yetenekleri olan Julián zaman zaman Walter Benjamin, Borges ya da Nicanor Parra’nın herhangi bir cümlesini kuşanarak sıkıntılarından kurtulacak incelikte bir zarifliğe sahip. Veronica ile evlenmesi ona Daniela’nın babalığını üstlenme rolünü kazandırmış. Daniela onun kızı değil ama Daniela'nın kendi kızı olmadığını düşünmek de Julián'ın zoruna gidiyor. Bu durum onu 8 yaşındaki Daniela'ya her türlü babalık hallerini yaşatma şansını da veriyor. Her ne kadar Daniela "Ben artık masal için büyüğüm, tek başıma uyuyabilirim" dese de.

Ağaçların Özel Hayatı Veronica’nın bir akşam resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. Julian’ın küçük Daniela’yı uyutmak için anlattığı doğaçlama hikayeler gittikçe hayallere, geçmişe,  korkulara, kaygılara ve şüphelere dönüşüyor. Ağaçların temsil ettiği duygularla şekil kazanan naif hikayeler bekleyiş uzadıkça istemsizce kendi hayatlarının duygu durumlarına benzemeye başlıyor. Anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, Daniela’nın geleceğiyle dolu özel hayatlar Veronica’nın yokluğuyla şekilleniyor.Baba figürü özelinde yaratılan boşluk yatağında uykuya hazırlanan Daniela'ya anlatılan hikayeler üzerinden okuru anne figürü üzerine düşüncelere itiyor. Uykuyla uyanıklık arası kendini bırakmaya müsait o tatlı anın hafifliği anlatılan her hikayeyle birlikte biraz daha ağırlaşıyor.

Alejandro Zambra'nın "Ağaçların Özel Hayatı" için seçtiği dil sizinle konuşan ve okura da bütünüyle bir masal anlatıyormuş hissi veriyor. Kitap boyunca Julián'ın hikayelerine kulak verip dinlerken masallar müziğini bazen ağaçların diline bırakıyor.  Kavak, baobap ve diğerlerinin birbirleri arasında fısıldayışlarına tanık oluyoruz. Parkın yalnızlığına sığınmış ağaçların diyalogları bir öyküden bir öyküye geçişi sağlıyor.

Kitabın bir diğer ilgi çekici yanı ise Julián karakteriyle yazar Alejandro Zambra arasında benzerlikler bulunması. Kendisi de Santiago'da edebiyat dersleri veren Zambra kitaptaki baş karakteri Julián'a da aynı rolü biçmiş. Bunun yanı sıra Julián'ın bonzai yetiştiren bir adamın hikayesini yazmak istemesi, Zambra'nın ilk romanı Bonzai'ye  bir gönderme olarak görülüyor. Bonzai romanı 2006 yılında Zambra'ya çeşitli ödüller kazandırmış, Christian Jimenez tarafından sinemaya uyarlanmıştı. Kitapta göze çarpan unsurlardan biri de politik acıları ve mücadelesiyle tanıdığımız Santiago şehrinin gündelik hayatından da doneler içermesi. Şarkılara, filmlere konu olan bu gizemli kent Zambra'nın diliyle kendine özel bir yer buluyor.

Latin Edebiyatında yeni ses

Ağaçların Özel Hayatı daha önceleri Bonzai ve Eve Dönmenin Yolları kitaplarıyla tanıdığımız Şilili yazar Alejandro Zambra'nın ikinci romanı. Zambra, İspanyolca yazan en iyi yazarlar arasında gösteriliyor. Latin edebiyatının en genç kalemlerinden Zambra 2010 yılında dünyaca ünlü edebiyat dergisi Granta tarafından İspanyolcanın en iyi yirmi iki yazarından birisi seçildi. 1975 doğumlu olan Zambra genç yaşına rağmen Latin Amerika'da büyülü gerçekçiliğin dışına çıkan yeni kuşağın en önemli yazarlarından görülüyor.

Marquez, Borges, Fuantes, Cortazar gibi usta kalemlerle aşina olduğumuz Latin Amerika edebiyatı yıllar yılı yoksulluk, savaş, suç gibi unsurları fantastik ve büyülü diliyle sunarak dünyanın bu 'belalı' bölgesine dikkatleri çekmeyi başardı.  Siyasal geçmişi ve toplumsal mücadeleleri Şili'yi  bu yönüyle özel bir yer kılıyor. Allende'nin devrilip Pinochet rejiminin yarattığı 'toplumsal yenilgi' ve bunun üzerine hem reelde hem de kültür sanat hayatında hesaplaşma duygusunun Şili'de edebiyattan sinemaya bir çok unsura sirayet ettiği söylenebilir.  Geçmişin birikimi sahiplenilip geleceğe bakarken '75 doğumlu Zambra'nın kendi jenerasyonundan ilhamla oluşturduğu  karakterlerinde de bu umutsuzluk-hesaplaşma duygularından hareket ettiği görülüyor. Zambra'nın edebiyatı tabiri caizse dünyanın kıyısında köşesinde kalmış  bu ülkeyi yeniden düşünmemizi sağlıyor ve göz önüne çıkarıyor.

Ağaçların Özel Hayatı bir beklemenin romanı. Kuşkuları, insana dair korkuları ve endişelerimizi bir geceye sığdıran kısa bir metin. Julián ve Veronica'nın evine bizi davet ediyor ve Daniela'nın mavi odasından anlatılan masallara sürüklüyor. Anne-baba olmayı, "Cumartesi öğleden sonra fen ödevlerini yaparak ya da Tim Burton filmleri izleyerek geçiren aile"lerin röntgenini çekmemize olanak sağlıyor. Geçmişin keşkeleri ile geleceğin belirsizliği üzerine hikâyeler zincirini takip ederken 'beklemek ahlaksız kılar' mottosunu akla getiriyor. Bu kısacık roman beklemenin sabırsızlığı büyürken Julián'ın Daniela'ya olan önerisi gibi okurunu çağırıyor;

"Bir 'ağaçların özel hayatı' masalı daha uyduralım ister misin?"

 
Toplam blog
: 2
: 70
Kayıt tarihi
: 13.06.16
 
 

"Biraz aklın varsa delir/Kent sensiz de çalkalanır" ..