Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

Bana bir masal anlat baba

Bana bir masal anlat baba
 

Bir varmış, bir yokmuş diye başlayan masallar anlatılırdı küçükken çocuklara.
Masallar, hikayeler...
 
Çocukların, çocukluk anılarının en güzelidir.
 
Aslında o masal dünyası gerçek dünyada yaşanan olaylar, karakterler ve gerçekte nasıl biri olunmasına ilişkin ipuçları verir.
 
Bilmem şimdi küçüklere masallar anlatan büyükler çok mu? 
Ya da çocuklar gerçekten küçük mü şimdi? 
 
Sokakta oyun oynayamayıp, bilgisayar ekranına hapis olanlar, 
Sabahın 6 sında uyanıp, neredeyse akşam mesaiden döner gibi okuldan kreşten bitkin gelip de sızanlar,
Ne olduğu belirsiz, yap boz tahtasına dönmüş bir eğitim sistemi içinde yetenekleri öğütülen çocuklar! 
Bir de aç, açık, acı ve yokluk içinde hayatı roman olanlar var.
 
Merdiven altlarında kaçak, bedavaya çalıştırılan işçi çocuklar,
Okula gidemeyen, dilendirilen çocuklar,
Oyuncak bebeği ile oynayamadan anne olan çocuklar,
Tecavüz edilen, öldürülen, dövülen, korunamayan çocuklar, 
Hayat zaten fırtınalı bir denizken küçücük yaşlarında sığınacak limanları olmayan çocuklar nereden  bilsinler masalları? 
 
O masalların içindeki devleri, cüceleri...
 
Şimdi bir masal anlatmalı onlara, 
Anlatmalı ki, gerçek hayatta karşılaştıklarında tanısınlar. 
Dev mi olacaklar, cüce mi? Ayırsınlar.
Devlik, cücelik boyla pos değil, akıl, bilgi, vicdan işi... Anlasınlar! 
 
Çok uzun boyu olmayan ama kocaman yüreği ile mavi gözlü bir devi tanısınlar mesela..
Hiç çocuğu olmadığı halde, ülkesindeki bütün çocuklara babalık yapan, onlar için sağlıklı, mutlu, özgür ve barış içinde bir gelecek hayali olan.
 
Çocuklarının başkalarından geri kalmamaları için en çağdaş eğitimi almalarını isteyen.
Onlara inanan, seven, güvenen, 
İyi kalpli, çalışkan, onurlu, akıllı, güçlü ve güvenilir bir dev...
 
Bir de cüceler var ki onların cücelikleri aynı devinki gibi boyla posla değil. 
Pamuk prensesin 7 cüceleri gibi sevimli de değil, boyları uzun cüceler onlar...
Zülfü ağabeylerinin yazdığı gibi; 
Bazen şirket, bazen ülke yöneten, kimseleri beğenmeyen cüceler,
Boyları fidan, akılları mercimek, cehaletleri diz boyu olan cüceler.
Uzun uzun elleri, kararmiş  yürekleri ve çok laf yapan dilleri ile onlar da bu masaldalar.
 
Çocuklar en masum ve en korunası varlıklardır.
 
Neşeli, renkli hayalleri olan ama maalesef kaderleri yetişkinlerin vicdanına teslim olan çocuklar!
 
Suçu olmadığı halde hep en ağır bedeli ödemek zorunda kalan çocuklar...
 
Uçurtmalarını uçuracakları göklerden tepelerine bomba yağan çocuklar.
 
Anasından, babasından, evlerinden, kendi canlarından olan çocuklar.
 
Anne- baba ihmali, okul ihmali, devlet ihmali, adaletin ihmali, İNSANLIĞIN ihmali ile ziyan olan, çocuk bedeninde acılı bir yürek taşıyan çocuklar...
 
Egemenlik ulusun, ulusların geleceği de çocuklardı değil mi? 
 
Nereden nereye?
 
 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..