Bana bir şey olmaz!!!!!

Bu lafı dünyada en çok Türkler kullanıyorlar herhalde. Bunun gibi daha birçok saçma inanışlarla ve deyimlerle birlikte…

Toplumumuzu bu derece vurdumduymaz olmaya iten sebepler nelerdir? Psikolog olmadığım için çok iyi bilemiyorum ancak kayıtsızlık o kadar üst seviyede ki son zamanlarda çukurlara düşerek ölen yavrularımızın aileleri bile suçu başkasına atmak taraftarı oldular.

Yanlış anlamayın, benim de yüreğim bu minicik yavrular için kanadı ve ISKI başkanının işinden olmasının bile yetmediğine ve daha büyük mevkilerde olanların da istifa etmeleri gerektiğine inanıyorum.

Fakat elinizi vicdanınıza koyup söyler misiniz? Üç yaşında olan kızınızı dışarıya yalnız başına gönderir misiniz? Haydi gönderdiniz diyelim, nerede oynadığına bakmaz mısınız? Çocuklar yandaki evin inşaatında oynuyorlarmış. Aileler buna nasıl izin veriyorlar? Türkiye’de tedbir konusunda ne kadar geri olunduğu bilinmiyor mu ki çocuklarının burada hangi durumda olduklarına bakmıyorlar?

Taş taş üstüne olan şehirlerimizde doğru düzgün oyun parkları da kalmadı. Zavallı çocuklarımız böyle tehlikeli yerlerde oyun oynayabiliyorlar ancak. Bu nedenle belediye başkanları da suçlu tabi ki…

Para ne zaman insan hayatından daha önemli olmaya başladı ülkemizde biliyor musunuz? 1980’lerin ‘köşe dönme, ne varsa yürütme ve işini bilme’ politikaları bizi bu duruma düşürdü. Ne kadar yazıkki hala kurtulamıyoruz.

Toplum olarak hastayız. Bunu kabul edemiyoruz bir türlü. Gözlerimizin içindeki para işaretleri, gerçekten değerli olan şeyleri görmemizi engelliyor. Kafamızda bir dolu safsata; dini her türlü tembelliğe, geri kafalılığa alet olarak kullanıp, ileriye gitmek isteyenleri cehennem ile korkutup, sadece işimize geldiğinde hatırlanan bir demokrasi ortamında yaşıyoruz.

Trafik kazalarında neredeyse dünya birincisi olacağız. Ölümlere en büyük neden, arabadaki yolcuların emniyet kemeri takmamaları… Şimdi bundan daha saçma bir durum olabilir mi?

Alkollü iken direksiyon başına geçenleri ne yapmalı? Küçük çocuklarının hayatını hiçe sayarak, arabada önde ya da arkada kucaklarına oturtanlara ne demeli?

Sağlıklı beslenme kavramı televizyonlar ve gazetelerde bangır bangır anlatılırken sürekli yağlı, karbonhidratlı, kızartmalı yiyeceklerle beslenip “Atın ölümü arpadan olsun, Can boğazdan gelir” gibi binbir saçmalık ile kendilerini savunanlara ‘Eğitim’ daha nasıl verelim?

Sigaranın sağlığa zararlarını artık ufacık çocuklar bile biliyor ve bu illeti kullanan birçok kişi ünlü ya da halktan birer birer akciğer kanserinden hayatını kaybediyorken, yani sonuçlarını gözümüzle görüyorken hala sigara kullanımında dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda gelmemiz sadece eğitimsizle açıklanabilir mi?

Eğitim şart ama insanların beynini yıkayamayız ki eğitimle, akıl ve muhakeme de olacak bir insanda. Adamsendeciliğin, ihmalkarlığın önüne, eğiterek geçemezsiniz. Bunları bir de psikoloğa göndermek gerekir.