Bana bu kadarı ağır geliyor

Her sabah uzun uzun öterek beni uyandırıyor. Hemen aşağıya inip yemini veriyorum. Ondan sonra muhabbet başlıyor. Islık çalar gibi girişiyor bana, ben ne demek istediğini anlayıncaya kadar pır deyip uçup gidiyor.

 

Bu sabah da “Bana bu kadarı ağır geliyor” dedi. 

 

“Ne demek istedin anlayamadım.” Dedim. 

 

Yüzüme anlamlı anlamlı bakıp “Son yıllarda yaşadıklarını hiç düşündün mü? Ben düşündükçe gündüz bile kâbuslar görüyorum. Sen hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ediyorsun anlayamıyorum.”

 

“Ne oluyor ki de tasası sana düştü.”

 

“Bir şey olduğu yok. Her yer ateş hattı olmuş. İnsanlar korku içinde. Subaylar, bilim adamları, gazeteciler, milletin vekilleri, öğrenciler, işçiler alayı yıllardır nedensiz hapislerde duyan yok, gören yok, bilen yok. En yakın komşularınızla sıfır sorun derken savaşın eşiğine gelmişsiniz. İşsizlik had safhada, gençler bunalımda, intiharlar almış başını gidiyor. Yıllardır terörle boğuşulurken bu gün teröristlere selam duruluyor. Silahlı silahsız ülkeyi terk etsinler derken arka tarafta neler oluyor farkında değilsiniz. Hele hele 75 milyon içinde 63 akıllı adam çıkarabilen başka bir devlet var mı yeryüzünde ve hatta uzayda merak ediyorum. Hoş televizyonlarda “Yetenek Sizsiniz”  yarışmaları yapıp da en yeteneklinin bir köpeğin seçildiği acaba başka bir yer var mı? O yarışmaya ben katılsaydım garanti ben de birinci olurdum. Eğitim dersen içler acısı, kindar ve dindar gençler yetiştirmekle meşgulsünüz. Bir 60 ay hikayesi çıkarmışlar, ilkokula başlama yaşıymış. 4+4+4 eğitimin kod adıymış. Hangi birini anlatayım. Bedelini ödeseniz bile anlamıyorsunuz. Bir korku imparatorluğu kurulmuş, korkudan sesinizi bile çıkaramıyorsunuz. Ben işte bunu anlamıyorum.” Dedi pır diye uçtu gitti.

 

Ben arkasından bakakaldım. Yarın gelince ağzının payını vereceğim. Kuş beyni diyorduk ama kimin beyninin kuş beyni olduğunu acımadan yüzüme vurdu.

 

Sabaha kadar uyuyamam artık, minik serçenin sözlerinden sonra. Ama biliyorum o yine beni tavlayacak. Komşunun bahçesindeki dutların en güzelini koparıp ben kalkmadan kapımın önüne koyacak. Ben her zaman olduğu gibi ona da sessiz kalacağım.