- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 353
Bana Göre, İdeal Eğitim Sistemi...1

Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Fisun Hanım, bu anlamlı yazınızla birlikte (Hz Ali,Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.) Düşünün artık çok şey öğretilince ne kadar saygı gösterilmesi gerekiyor. esenlikler dilerken bu arada bayramınızı da kutlarım.
Şahin ÖZŞAHİN 20.08.2018 19:40- Cevap :
- Bizi eğiten,hayata hazırlayan öğretmenlerimize,sizin vesilenizle teşekkür etmiş olalım değerli şairim.Hayatımızda büyük emekleri var her birinin.Ben de sizin bayramınızı kutlarım.Yorumunuz için çok teşekkür ederim.Saygı ve selam ile,sağlıcakla kalın değerli şairim. 21.08.2018 1:38
Hadi, madem siz bölümler halinde yayınladınız bende ona göre yorumlayayım. Öncelikle “ideal” sistemi aramaya başlamadan önce eğitimin “amaç” ı nedir sorusuna cevap vermek gerekir. Biz neden çocukları eğitiyoruz? Şöyle olsunlar veya böyle olsunlar diye mi? Yoksa çocuklar içinde yaşayacakları “doğal” ve “sosyal” dünyanın gerçeklerini bilsinler diye mi? Yerin darlığından örnekler veremeyeceğim ama kesin olan şudur ki bizde amaç benim çocukluğumdan beri “dinini, vatanını, milletini, seven örf, adet, geleneklerine bağlı, varlığını Türk varlığına armağan etmekle görevli Atatürkçü” bir gençlik yetiştirmektir. Hal böyle olduğu içinde bizim gençlerimiz 15 milyar yıldır evrim geçiren, sürekli değişen ve de gelişen bir evrende yaşadıklarının farkında değillerdir. Bizim gençlerimiz ağırlıklı olarak dini kurallara, edebiyata, ideolojiye, hamasete dayalı bir eğitim alırlar. Devamı var>>>>>>>>>>>>>
Matilla 20.08.2018 14:29- Cevap :
- Merhaba.Eğitimin amacı,hayatta başarılı olabilmektir.Ne oldukları değil,oldukları şeyin en iyisi olmaya çaba harcamaları önemlidir.Bunu yazımda ayrıntılı olarak belirtmiştim zaten.Ben,şu anki eğitim sisteminin sıkıntılarını biliyorum.Bu yazıları yazma sebebim,bana göre ideal olanı anlatmak.Sizin yorumunuzda yazdığınız,bu günkü eğitim sistemindeki öğretilerle ilgili tek bir satır bile yok yazımda.Ben bilime dayalı bir eğitimi savunuyorum.Bunun yanı sıra,yetenekli öğrencilerin de fark edilebileceği bir eğitim sistemine inanıyorum.Bilimin yanı sıra,sporda,müzikte,sanatta da başarılı gençler yetiştirip,dünya ölçeğinde gurur duyabileceğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz olsun istiyorum.Dünyaca ünlü bir İdil Biret'imiz,Suna Kan'ımız,Fazıl Say'ımız var,neden daha çok olmasın?Ya da iyi sporcularımız,heykeltıraşlarımız ya da yazarlarımız?Sizin edebiyatı sevmediğinizi biliyorum ama dünya sizin gözünüzle bakmıyor edebiyata.Ben de öyle.Ben kitaplardan çok şey öğrendim.Bunu asla yadsıyamam...1-devam 21.08.2018 2:40
Devam >>>>>Binlerce yıllık tarih veya lale devri, divan edebiyatı, Halide Edip Adıvar, Ömer Seyfettinin hikayelerini okurlar ama makaleden vaz geçtim basit bir dilekçe yazamazlar. Çünkü tüm eğitim, öğretim hayatları boyunca başı sonu belli, somut gerekçeli düz yazı eğitimi almazlar. Aldıkları eğitim doğrultusunda hemen hemen bütün gençlerimiz romancılığa, şairliğe heveslidir. Ama PISA sınavları göstermektedir ki o gençlerimiz sorulan soruyu doğru anlayamadıkları için basit dört işlemden başka bir şey içermeyen yanlış cevaplar verirler. O çocuklar elbette ki matematik işlemlerini pek ala yapabilirler ama okuduklarını anlamadıkları için o basit matematik soruna yanlış cevap verirler. Gençlerimiz matematik olimpiyatlarında şampiyon oluyor ama PISA sınavlarında dünya sonuncusu oluyorlarsa oturup sadece yazı değil öncelikle ve “özellikle” düşünce dilimizi da sorgulamamız gerekir. Devamı var>>>>>
Matilla 20.08.2018 14:28- Cevap :
- Çocukların başarısız olmalarının nedeni,kitap okumaları değil,aksine hiç okumamalarıdır. Gerektiği kadar kitap okumayan çocuk,dilini nasıl öğrenebilir?Ama okuma olayının niteliği önemli burada.Size ödev diye verilen bir şeyi,baştan savma yapma eğilimde olursunuz genelde.Bu çocuklar da öyle.Zorla eline bir kitap tutuşturmak yerine,kendi seçeceği,ilgi duyabileceği kitapları okumalarına destek vermek gerekir.Çocuğu,okuduğu kitabı anlatması yönünde teşvik etmek gerekir.Yani anlayarak okuması gerekir.Dil yeteneğinin gelişmesi,kullanılan kelime sayısının artması,çocuğun kendini daha rahat ifade edebilmesini sağlar.PISA sınavlarında üst sıralarda yer alan ülkelerin,yıllık kitap basım sayılarına bir bakın lütfen.İnternette bulabilirsiniz hepsini.Bir de alt sıralarda olanlara bakın.Aradaki büyük uçurumu görebilirsiniz.Bu sınavlarda üst sıralarda olan ülkelerin büyük edebiyatçıları var ve hepsi bu yazarları okuyorlar.Biz ise,ne kendi yazarlarımızı,ne de yabancı yazarları okuyoruz.2-devam 21.08.2018 3:33
Devam>>>>> Siz örneğin eğitim ve öğretim aynı şey değildir diyorsunuz ama arada ne fark olduğunu söylemiyorsunuz. Peki, çocuklarımızı öğretecek miyiz yoksa eğitecek miyiz sorusu cevapsız kalmıyor mu? Bence çocuklarımız kavramsal düşünce konusunda çok yetersiz bilgilerle donatılıyor ve bu eğitim sürecinde alt anlam,üst anlam, mecazi anlam, teşbih, sembol, simge, metafor gibi edebiyat araçları öğretiliyor. Gençlerimiz kader nedir, kısmet nedir, nasip nedir öğreniyor ama hak nedir, hukuk nedir, sorumluluk nedir, görev nedir bilmiyor. Hal böyle olduğu için de işimiz maşallah, inşallah gibi en ufak bir işlevi olmayan “araç” lara kalıyor. Tıp eğitiminde de gerekliden çok gereksiz bilgiler verildiği konusunda haklı olabilirsiniz. Bu sizin bilgi alanınız. Ama kesin olan şu ki eğitim sektörünün uzmanları da gerekli ile gereksiz arasındaki farkı tam olarak bilmiyor demektir. Konu aslında çok uzun ve karmaşık ama bugün ve burası için yetsin. Saygı, sevgi ve selamlarımla
Matilla 20.08.2018 14:27- Cevap :
- Sorarsanız,herkes boş vakitlerinde kitap okur.Büyük bir palavra.Entellektülel görünmek için atılan bir yalan.Moda olduğu için aldıkları kütüphanelerine,metreyle ansiklopedi alan,mobilyalarına uygun renkli ciltli kitaplar koyan bir ülkenin çocuklarıyız biz.Bu ülkenin insanları dilekçe yazamıyorlar çünkü dili kullanamıyorlar.Kelimelerin anlamlarını bilmiyorlar.Hele şimdiki nesil,sesli harfleri bile fazlalık görüp,sessiz harflerle yazışıyorlar ya,içler acısı.Eğitim ve öğretim arasındaki farkı,bütün yazımda anlattım zaten.Ama paragraf olarak vereyim.Öğretim,1. paragrafta,eğitim de 7.paragrafta açıklanmış durumda.Çocuklarımıza öğreteceğiz,ama gerektiği kadar.Eğiteceğiz,yapabildiğimizin en üst limitinde...Zira eğitim,öğretimin üstündedir.Şimdi siz,metaforları,mecazları,simgeleri vb.sadece edebiyatta kullanılıyor gözüyle bakıyorsunuz olaya.Bu kavramlar,soyut düşünebilme yeteneğini geliştiren metodlardır.Çocuklar,beş yaşına kadar,düz mantık kullanırlar.3-devam 21.08.2018 3:15