Bana göre de mayo günah!

Bugün Milliyet Gazetesinin manşetini görmüşsünüzdür. Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Yılmaz Esmer ve ekibinin yaptığı araştırmaya yer verilmişti. Sorular gayet açıklayıcı, yalın ve birçok merak edilen konuya açıklık getirebilecek sorulardı. Biri hariç:

Bir kadının plajda, havuzda mayoyla dolaşması günah mı?

Haberden mi yoksa araştırmanın kendisinden mi kaynaklandığını bilmediğim iki temel yanlış vardı bana göre; biri biçimsel diğeri düşünsel…

Biçimsel yanlış şuydu; Haber’in başlığı ne? Yeni ‘merkezde’ MAYO GÜNAH… Bunu diyebilmemiz için eski ‘merkez’i bilmemiz gerekiyor. Ama haberin hiçbir noktasında bundan önce yapılmış bir araştırmada sorulan “size göre mayo günah mı?” sorusu ve cevabı yoktu… “Yeni merkezde mayo günah” cümlesi bize eskiden bu soruya evet diyenlerin oranının daha düşük olduğunu düşündürür ama kim bilir belki de eskiden “evet” diyenlerin oranı daha yüksekti…

Düşünsel yanlış ise şu; Mayo’nun günah olup olmadığını düşünmek dini bir meseledir, siyasi bir ankette yer alması pek de anlamlı değildir. Daha da anlamsızı bu soruya verilen cevaptan siyasi bir sonuç çıkarmaktır. Evet, bana da sorsalardı “evet” derdim, ama bu plajda mayo giymeyeceğim anlamına gelmez. Tıpkı namazın farz olduğunu bildiğim halde kılmadığım gibi, tıpkı içkinin haram olduğunu bildiğim halde içtiğim gibi…

Bu konuda temel yanlışımız şu ki; insanların dini inançlarına müdahale hakkını kendimizde buluyoruz. Bırakın herkes istediği gibi yaşasın. Mayo giyen giysin, giymeyen giymesin, günah olduğunu düşünen düşünsün, düşünmeyen düşünmesin, günah ve din diye bir şey olmadığını da düşünen düşünsün. Yapmamız gereken bu tür farklı fikir ve eylemlerden bir sonuca varmadan bir arada yaşayabilmek. Bir arada yaşamı savunmak…

Nesimi’nin de dediği gibi;

Kâh giderim medreseye,
Ders okurum hak için.
Kâh giderim meyhaneye.
Günah benim kime ne?

(Derya Sazak'ın blog ile ilgili ombudsman görüşü için; http://www.milliyet.com.tr/2007/08/28/ombudsman/okur02.html )