Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '07

 
Kategori
Sağlık
 

Bana kalbinden geçeni söyle -, sana kim olduğunu söyleyeyim

Bağışıklık sistemimizin nasıl her geçen gün durmadan binlerce saldırıya karşı dayanmak ve kendini savunmak zorunda olduğunu bir düşünün.Doğal tedavi ve bitkisel ilaçlar uzmanı Richard Shultze bir kitabında diyor ki;” Eğer et yiyen bakterilerin , lejyoner hastalığının ve öldürücü grip virüslerinin kötü olduğunu düşünüyorsanız , tıbbi ve bilimsel araştırmalar , açıkça kanıtlamıştır ki; bağışıklık sistemine saldıran en kötü düşmanlar MİKROPLAR değil.

Aklınızdan geçenler ve ağzınızdan çıkanlardır.Dahası vücudumuzun direncini arttırmaya yarayan en sağlıklı besinlerden mineral, vitamin, enzim, meyve suları, hatta şifalı bitkilerden bile sağlıklı olanı SEVGİ’dir.”

Beyniniz 7/24/365 gece gündüz hiç durmadan çalışır , asla kapanmaz, tatile çıkmaz. Beyin metabolizmasının, hemen her fonksiyonunu ve kimyasal dengesini kontrol eden, vücunuzu yöneten bilgisayar desteğidir.Sinir sisteminizden ve kan dengelerinizden tutun , cinsel fonksiyonlarınıza ve bilmediğiniz binlerce diğer fonksiyona kadar , beyin ; dümeni tutan kaptandır. Günün her saniyesinde sizi ve bütün vücudunuzu yaratır, yürütür, kontrol eder, destekler ve korur.

Bilim adamları bir şey düşündüğünüzde , beyninizin pencere diye ifade ettikleri bir şeyi açan kimyasallar yarattığını artık biliyor. Düşünceniz sona erdiğinde ise pencere kapanıyor.

İşte rüyalarınızın , insanı görüp, aşkı hissettiğnizde ve bütün vücudunuzu o harika ürperti kapladığında, bu beyninizin yarattığı kimyasaldır. Cinsellik arzu ettiğinizde , bu da beynin başka bir kimyasalıdır trafikte yolunuz tıkandığında içinizden bu sersemi lazer tüfeğiyle yok edebilme isteğine kapılmanız, bu nefret kan dolaşımınızdaki veya midenizde kaynayan bu asit yine bir başka beyin kimyasalıdır.

Bilim adamları bu beyin kimyasallarına NÖROPEPTİT diyorlar. Bilim uzun yıllardır bu konu üzerinde bir çok araştırma yaptı. Bizim bildiğimiz herhangi bir şey düşünmeye başladığınızda , beyniniz sizi değiştiren kimyasallar üretmeye başlıyor ve hissettikleriniz bu nöropeptit denilen beyin kimyasallarının yaratması ve özümlemesi sonucu oluyor.

İşte iş burada tuhaflaşıyor... Tıp geçen on yıl içinde çoğu kesimin gözünden kaçan büyük, hayır çok büyük bir buluş yaptı. Bağışıklık hücrelerinizin , tıpki bütün hücrelerdeki gibi yüzeylerinde belirli maddeleri özümlemek için , belirli yükleme rıhtımları olduğunu zaten biliyorlardı..Fakat , bağışıklık hücreleriniz yüzeyinde , sizi bakterilere, virüslere, mantarlara, kansere –tüm hastalıklara-karşı korumak ve bunlarla savaşmak üzere tasarlanmış bu hücrelerin yüzeyinde Nöropeptitler için belirli bir yükleme rıhtımı ve belirli bir özümleme alanı olduğunu keşfettiler.

Sizin ne düşündüğünüzle bağışıklık sisteminizin işi ne ? Onları niye ilgilendiriyor?

Bugünlerde ortalıkta onca mikrop dolaşıp dururken , kanser oranı roket hızıyla fırlamışken, yeteri kadar uğraşacak şeyleri yok mu da , sizin özel işlerinize karışıyor ve kendinizle yaptığınız o özel konuşmalara kulak kabartıyorlar.Sıkı durun ...

İş burada daha da tuhaflaşıyor.Bağışıklık sisteminizin duygusal diyaloglarınızı kesinlikle dinlediğini, artık biliyoruz.Fakat vücudunuzdaki hiç bir hücre , organ veya sistem , eğer aldığı bilgiye tepki vermeye hazırlanmamışsa bir başka sistemi dinlemez.

Bağışıklık sisteminiz , duygusal diyaloglarınızı dinliyor vr bunlara tepki veriyor.İşte tıp biliminin şu anda bize söylediği şey tamamen bu. Bağışıklık hücrelerinizin üzerinde nöropeptitler yani her düşünce ile beyninizin yarattığı kimyasallar için özel bir reseptör bulunuyor ve bağışıklık hücrelerinizin mikroplara ve hastalıklara verdiği yanıt arttırıcı- azaltıcı hatta durdurucu olması bu kimyasallar tarafından belirleniyor.

Bağışıklık hücrelerinizin yanıtı , düşünceleriniz tarafından belirleniyor.

Yaptığınız herşeyin fiziksel bir sonucu var ve öyle görünüyor ki , artık her düşündüğünüz şeyinde bir sonucu var. OLUMLU DÜŞÜNÜN.

Mutlu günler.

Sezin Kanmetin Kuruşcu

 
Toplam blog
: 21
: 1643
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

İzmir 1975 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi buca eğitim fak. biyoloji öğretmenliği mezunuyum...