Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Bana sevgini göster, ihtiyacım var buna…

Bana sevgini göster, ihtiyacım var buna…
 

Hiç düşündünüz mü bilmem; sevginizi nasıl gösterdiğinizi, kaşınızdaki kişinin gözlerinde nasıl pırıltılar yarattığınızı. Kalbinizin sınırlarını zorlayan, tüm ruhunuza hatta bedeninize egemen olan bu güzel duyguyu hissettirebilmek de en az içinizde hissettiğiniz kadar çoşkulu olmalı. Sizden taşıp sevdiğinize akmalı. Sevginizi itina ile paketlemeli, en güzel süslerle süsleyip öylesine albeni ile sunmalısınız. Çünkü sevilen her insan böylesi bir özeni hak eder.  

Duygularınız içinizde birer çağlayan misali çoşup taşarken, dudaklarınızdan çıkacak sevgi sözcükleri sevdiğinizin yüreğinde en derinlere inebilmeli, onu pembe bulutlarda gezdirip, mavi derinliklerde yüzdürmeli, hatta kor ateşte eritebilmeli. O güzelim yoğun duygularınızı paketlerken kaplayacağınız kağıt yerine gözlerinizdeki ışıltıları, paketin üzerindeki rengarenk süsler yerine yüzünüzdeki en tatlı tebessümü ekleyin.  

Duygularımız sadece içimizde, kendi kendimize yaşamamız için değildir. Sevgimizi yeterince gösteremedikten, içimizdeki yoğun güzelliği paylaşamadıktan sonra ne anlamı kalır ki…  

Bazen hiçbir sebep yokken vereceğiniz küçücük bir hediye, bir demet kır çiçeği , kısacık bir mesaj, anlamlı bir yazı duygularınıza öyle güzel yarenlik eder ki. Doğum günleri, sevgililer günü, tanışma günleri gibi sıradanlaşmış ve beklenti içine girilmiş günlerde değil; içinizden geldiği herhangi bir anda verin en güzel hediyenizi. Ona özel olduğunu hissettirin , her saniye düşünülmeye değer olduğunu. Şöyle bir düşünün şimdi; kaç kez başardınız bunu ya da kaç kişi size bu güzelliği yaşatabildi? Sayısı ne kadar da az değil mi? O halde hemen başlamak için ne bekliyorsunuz; hala geç değil hiçbir şey için inanın bana. “Keşke” lerinizin sayısı azalacak bu ufacık hamlelerle, ha gayret.  

Süprizler yapın durduk yerde, sebepsiz şaşırtın, şımartın elinizden geldiğince. İnanın ki sevilen her insan şımartılmayı hak eder. Yeter ki sessiz kalmayın, içinizde yaşamayın en derin duygularınızı. Paylaşın, sözcüklere bindirip sevginizi gönderin sevdiğinize. Bir kere değil, iki kere değil her zaman yapın bunu. Korkmayın, gün gelirde karşılığını bulamazsanız bile en azından “keşke” leriniz olmayacak hayatınızda bunlara dair. Yıllar geçip de eskilere özlem duyduğunuzda, utangaçlığınıza, sıkılganlığınıza kızgınlık duymayacaksınız. Denedim elimden geleni yaptım diyeceksiniz cesurca.  

Kıymetiniz mi bilinmedi… olsun. Gün gelecek sizinde kıymetinizi anlayacak niceleri çıkacaktır karşınıza. Siz yeter ki pes etmeyin. Sevgiyi her daim yaşatın gönlünüzde. Çünkü insan sevdikçe büyür, sevdikçe olgunlaşır, sevdikçe ve paylaştıkça hayatın zorluklarına daha kolay katlanır. Sevgi kalbinizde açan en nadide çiçektir, sakın onu soldurmayın, yaşatın ömrünüz boyunca. Aktarın sevdiklerinize, içinizdeki güzelliği paylaşın onlarla. Elinize geçen fırsatları iyi değerlendirerek ve asla ertelemeden, yarına bırakmadan. Yarın aynı şansı yakalayıp yakalayamayacağınızın garantisi yok çünkü. Zaman su misali akıp geçiyor parmaklarınızın arasından, tutmaya çalışmak nafile. Önemli olan elinizin altındayken fark edebilmek ya da başka bir deyişle yaşarken yaşıyorum ve mutluyum diyebilmek.  

Bunun için sevgiyi ve sevginizi göstermenin önemi öylesine büyük ki… Çünkü hepimiz ancak çok sevdiğimizde, sevgimizi sınırsız paylaştığımızda hayatın güzelliklerini, detaylardaki gizemi fark edebiliyoruz. Haksız mıyım?  

Hepiniz sevgiyle kalın.  

Belgin ERYAVUZ  

30.08.2004  

 
Toplam blog
: 437
: 561
Kayıt tarihi
: 09.04.11
 
 

Makine mühendisiyim, bir kız annesiyim. Okumayı, yazı yazmayı, yazarak paylaşımlarda bulunmayı, insa..