Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '20

 
Kategori
Deneme
 

Bandıra Bandıra Öpmek ve COVİD

Erik ve kiraz zamanıydı. Hiç olmadık yerde, satılması imkansız ezik erikleri ve olmamış minicik kirazları satmaya çalışan mavi gözlü nineden kiraz ve erik almıştım da nine bana tezgahı komple vermeye kalkışmıştı. "Para verme, al hepsini" diyordu. Ben "hayır" o "al" derken o karışıklıkta boşluğuma gelmiş nine elimi tutup öpmüştü. Sarsılıp, sendeleyip, diz çöküp ben onun elini öpmüş yüzünü okşamıştım incecik...
Şimdi imkansız...
Isyerimden ayrıldıktan yıllar sonra tesadüfen eski işyerimin önünden geçerken, kapı önündeki satıcının koşup gelip sarılmasını unutamam. Yaşça benden büyüktü.
"Babamsın" demişti bana. Utanmıştım, ama gözlerim dolmuştu.
Şimdi düşüncesizlik...
Bir gün konakta kaldırımda yürürken bir belediye otobüsü durdu yanımda. Dikkatimi çekti ben de durdum. Otobüsün şoförü indi. Kel kafalı, göbekli, genç biri. Üstüme üstüme geliyor. Kolları açık "Ahmet Abi neredesin? Çok özledim" deyip sarılıp beni gafil avlayıp elimi öpmüştü. "Abi diyor ben Ergun tanımadın mı?" O durumda tanımamak çok ayıp diye geçiyor aklımdan. "Tanıdım" diyorum. "Nasılsın?" "Bana yaptığın iyiliği unutamam" diyor. Ayaküstü alelacele daha bir sürü sey söylüyor. Sonra koşarak otobüse binip korna çalıyor. Gülümseyip el sallıyorum. Kimdi hala hatırlamıyorum.
Şimdi mümkün değil..
Bir gün otel de bir amerikalı bana montunu satmak istedi. Konuşunca anladım ki amerikaya dönüyormuş 25 dolara ihtiyacı varmış. Ben 25 doları verdim montu da almadım. Arkadaşlarımın hepsi bana güldü. "Salak" dediler bana. "O dolandırıcı gitti para." Yüzüm kızardı. Biraz saf hissettim kendimi ama gönlüm rahattı. "Yapılması gerekeni yaptın Ahmet" dedim kendi kendime. O amerikalı genç çocuk 3 yıl sonra turkiyeye gelip beni bulup hediyelere boğdu. Türk gibi beni görunce kucakladı, sarıldı.
Şimdi delilik...
Komşumuzun torunu var. Kedi göbeği kadar göbeği, boğum boğum kolları, poğaça ayakları, lop lop yanakları. Sarılıp sevip öpemiyoruz artık.
Canımız geliyor uzaklardan, kalbimiz önümüze düşüyor da koşup sarılamıyoruz. Kalbini onun ayaklarının altına bırakıyorsun da bir kuru "Hosgeldin" o kadar.
Duygu lunaparkları...
Şimdi gayet normal...
Bu Covid de gitmez. Eylül Ekim 2021 boşuna beklemeyin.
Zaten sevgisizdi dünya. Şimdi bin beter. Şimdi sevgi de kaybolup gider.
Zaten parmak ucuyla tokalaşmalar, tosar gibi kafa tokuşturmalar, çeneyi bile değirmeden el öpmeler. Herşey resmi, herşey medeni, herşey yapmacık gönülsüz yani...
Oysa ben yeni öğrenmiştim bandıra bandıra öpmeyi. Yeni öğrenmiştim sarılıp sevmeyi.
Korkuyorum.
Bir sürü insanca şey de kaybolup gider mi şimdi?
 
Toplam blog
: 271
: 606
Kayıt tarihi
: 16.05.08
 
 

Güzel sanatlar fakültesi Müzik bölümüne gitmeme rağmen, fakülte sonunda yıllardır yaptığım turizm..