Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '16

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Bandırma Yazıları : Fransa'yı biz besliyoruz...

Bandırma Yazıları : Fransa'yı biz besliyoruz...
 

sadeceyokyok.com


Habere bak…
 
“Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapan Fransa'ya, Bandırma'dan yapılan salyangoz, kurbağa ve gümüş balığı ihracatında yüzde 35'lik artış oldu…” (milliyet.com)
 
Avrupa Futbol Şampiyonası'nın (EURO 2016) ev sahibi Fransa'ya, Bandırma'dan gerçekleştirilen işlenmiş salyangoz, kurbağa ve gümüş balığı ihracatı yüzde 35 artmış… Gördünüz mü ticareti…
 
Oh yavrum oh..!
 
Gördünüz mü, Avrupa’yı kim besliyor… Salyangoz, kurbağa vs… Ye babam ye…Adamlar bayılıyorlar. Ne yapalım… Bizde bu maddeler çok. Satıyoruz. 
 
Bir gün, Bandırma’nın karşı sahili olan Karşıyaka’da kayıkta kürek çekerken, baktım adamın biri denizde çok miktarda bulunan Deniz Analarını topluyor… Karşıdan  karşıya sordum:
 
“Amca.. Ne yapacaksın bu deniz analarını..?”
 
 Karşılık olarak:
 
“Japonya’ya satıyoruz bunları evlat. Onlar bu cins deniz analarına bayılıyorlarmış. Biz de İstanbul üzerinden gönderiyoruz…!” dedi.
 
Hayret etmiştim… Daha sonra şahit olduğum bazı olaylar, hayatta hiç bir şeye hayret etmemek gerektiğini öğretti. 
 
Edirne’de iken bir keresinde arkadaşlar beni İpsala’ya davet ettiler. İpsala Yunanistan’a geçilen, Edirne’nin komşu kapısı bir ilçe.. Meriç hemen yanı başında …
 
İpsala’ya vardık .. Yemek vaktiydi. Arkadaşımız bizi Yunanistan’a giden ana caddenin biraz ilersinde tanınmış bir lokantaya götürdü. 
 
Arkadaşımız:
 
“Buranın kebaplar, köfteleri çok ünlüdür… Ama ondan önce size bıldırcın ikram edilecektir. Eğer hoşunuza giderse, istediğiniz kadar ısmarlayabilirsiniz..” dedi.
 
Ve biraz sonra söylediği gibi küçük küçük butlar halinde “bıldırcın” etleri geldi. Gayet güzel terbiye edilmiş. Yanında salata, yeşillik. Çok hoşumuza gitti. Gelsin bıldırcınlar, gitsin bıldırcınlar…” derken. Arkadaşımız…
 
“Ama beyler, unutmayın bu yedikleriniz  “Su Bıldırcınları..!” deyince bazıları sıçradı… yani ne demek? 
 
“Evet, evet bütün bu tatlı tatlı yedikleriniz Su Bıldırcınları .. Doğrusu bunlar : Kurbağa butları… Şimdi anladınız mı? Anlamadınızsa bir daha söyleyeyim.. Bunlar kurbağa…” Demesin mi?
 
Der demez, millet bir sıçramasın mı? Ne desinler… Gayet güzel, tatlı tatlı yemişler… Biraz daha getir, deyince… Ekstra getirmişler. Köftelerden önce zaten bıldırcınlarla karınlar doymuş..
 
“Ne demek yani, Kurbağa eti…Siz bize kurbağa mı yedirdiniz..?  Ama bıldırcından farkı yoktu ki.. Ben de şaşkındım… Gayet güzel yemiştik.. Yerken hiç kimsenin şikayeti yoktu. 
 
Neyse sonra kebaplar, köfteler filan geldi de, kurbağaları, yani su bıldırcınlarını sineye çektik..
 
Ondan sonra bilgi verildi ki, bu ilçenin yıllık  bilmem ne kadar milyon liralık kurbağa ihracatı varmış… Fransa’ya ve diğer ülkelere… her hafta kamyon kamyon Enez’li, İpsala’lı kurbağalar Meriç’den çıkıp Fransa’ya gezmeye giderlermiş .. Tabii Fransızlar da bunları bayıla bayıla yerlermiş…
 
Tabii, yerli halk da alışmış… onlar da yiyorlarmış… İpsala’ya giderseniz sorun, ısmarlayın, su bıldırcınını… Lokanta sahipleri güleceklerdir…
 
Şimdi Bandırma çok önemli bir Balıkçılık merkezidir. Burada tutulan balıklar Türkiye’nin ve İstanbul’un bütün ana lokantalarına gönderilir. Her çeşit balık tutulur. Ve tutulan balıklar gayet lezzetlidir Akdeniz balıkları gibi değildirler.
 
Ve gayet bol miktarda karides çıkar. Sokaklarda kilosu 5 Tl.sından satılır. Tavsiye ederim Karides Soslu Makarna’yı bir yerlerden öğrenip yapın. Parmaklarınızı yersiniz. 
 
İşte bandırma böyle bir yer. Gelin bekleriz. Balık yeriz, balık tutarız … Taze taze Midye dolması yeriz… 
 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..