Bandırma Yazıları : Yeni moda evlenme teklifi !

Biliyorum, “yeni moda evlenme teklifi” deyince aklınıza herhalde öncelikle Sayın Esra Erol, Zuhal Topal, Seda Sayan’ın programları geliyor.

 

Bu programları millet hem nefes almadan seyrediyor; hem de dellenip günde belki elli kere RTÜK’ü arayıp bu programları şikayet ediyorlar. Ama yine de seyrediyorlar…

 

Bu Evlenme Programları (ve diğerleri..) evlenme programı olmaktan çıkıp, rol kesme programları olduğundan beri, millet evlenmeyi filan unuttu, daha çok artist olmayı tercih etti. Bu yüzden, bütün bu programlarda, kavga dövüşten başka bir şey göremiyoruz. Galiba millet de bütün bu tartışmaları gözleri açılmış bir vaziyette seyredip, derin zevk alıyorlar. Bu programların büyük “reytingleri” yüzünden yöneticileri de bu kavgaları, tartışmaları herhalde memnuniyetle karşılıyorlar ve sineye basıyorlar. Ne kadar kavga, o kadar reyting… Daha ne olsun…Bütün öteki değerler, herhalde bu sırada halının altına süpürülüyor…

 

Artık, nasıl olsa dünyada aracılık yapan bohçacı kadınlar kalmadı…

Artık dünürcü gezme adetleri de kalmadı.

Gençler anneye babaya da bu konuda pek işi bırakmak istemiyorlar.

 

Haydi gençler tanışıyorlar.. Bir nişan, bir düğün oldu da bitti Maşallah…

 

Peki yeni yollar neler… İşte diskotekler, gazinolar filan diyeceksiniz de, belki o bile geride kaldı..

 

Şimdi ne var:

 

İnternetteki, “Aracı” programları var. Kız erkek başvuruyor; konuşuyorlar, yazışıyorlar, anlaşıyorlar… (Rus kızları evlenip ABD’ye nasıl gidiyorlar dersiniz…!)

Gazeteye ilan vermek var.

Başka: çeşitli moddaki Evlenme Programları ki, galiba onun da suyu çıktı… Baksanıza:

 

“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçen yıla göre 12 artışla rekor sayıda şikayet edilen evlilik programlarına yaptırım uyguladı. Yurttaşlardan gelen yakınmaları değerlendiren RTÜK, Kanal D, Fox, Star, ATV, Show TV ve Flash TV'deki evlilik programlarına para cezası verdi. Bu kapsamda, geçen yıl evlilik programlarıyla ilgili 7 bin 297 şikayet gelirken, bu yıl yaklaşık 12 kat rekor artışla 87 bini geçti...” Haydaaa…

 

Şimdi gelelim Bandırma’ya…?

 

Bandırma’da kentin her semtine giden otobüsler, dolmuşlar aşağıda genel duraklara gelir beklerler. Ve oradan yeniden yolcularını alarak Bandırma’nın her tarafına dağılırlar.

 

Geçen gün otobüse binmek için geldim, kartımı bastım ve geçtim yerime oturdum. Karşıma bakıyorum. Orada taa eskiden kalma , antik bir duvar vardır. Kocaman bir duvar. Duvarı beyaza boyamışlar ama kimse o duvarı yıkmaya cesaret edememiş…

 

Oturduğum yerden baktım baktım şaşırdım. Şu yazı. kocaman harflerle yazılmış  İki km. öteden görmek mümkün. Ne yazıyor?

 

“Seninle evlenmek istiyorum EBRU…??”

 

İşte açık açık bir evlenme önerisi. Bundan daha büyük ve ciddi bir öneri olabilir mi? Gelen okuyor geçen okuyor… Yazı kocaman kırmızı harflerle yazılmış. 

 

Üzerinden galiba bir hafta daha geçti… Bu kez kırmızı yazının altında, siyah kocaman harflerle bir diğer yazı belirdi : “HAYIR!”

 

Tamam iletişim kurulmuş oldu. Öyle gazeteye filan para vermek yok… Araya aracı, tefeci filan sokmak yok. Anaya babaya rica etmek yok. Kocaman ilan ve yanıtı….

 

Nasıl oldukça modern değil mi? Yoksa biraz avam mı kaçıyor? Yoksa Banal mı? Bilmiyorum karar veremedim.

 

Şimdi şöyle böyle bir buçuk aydır, o iki yazı orada duruyor. Onların altında başka öneri görmedim… Millet, otobüse oturdu mu, otobüs kalkıncaya kadar, o iki yazıyı seyrediyorlar..

 

“Seninle evlenmek istiyorum EBRU”  ve yanıtı “HAYIR!”

 

Şimdi bunu niye yazdım. Bandırma’lı askere giden gençler ellerinde fırçalarla sokaklarının duvarlarına ilan vermeye alışmışlardır :”22’ye 44 – Hadi Hakkari’ye” diye yazılar yazarlar ve birkaç gün sonra, sabırlı ev sahipleri o yazıyı silerler. Askere giden o gençleri hoş görürler, yakınmazlar.

 

Ama kentin merkezinde, koca bir duvarın üzerinde koca bir yazı :

 

“Seninle evlenmek istiyorum EBRU”  altında yanıtı: “HAYIR!”

 

Aylardır bu öneri ve karşılığı duvarda yazılı duruyor ama kimse rahatsız olmuyor. Yeni bir buluş olduğu için mi; yoksa millet bakıp da görmedikleri için mi… İşe bakın…

 

Gerçek bu. Bazen bakıp da görmüyoruz. O yazı aylardır orada, kimseyi rahatsız etmiyor. Hatta belki zevkle seyrediyorlar. Ve bu iki zıpırın yaptığından herhalde hoşlanıyorlar. Gülüp geçiyorlar.

 

Valla ben de karışmam… Herhalde Belediye de bu işe karışmayacaktır. İstanbul’dan gelip, Deniz Otobüsü’nden inenlerin de ilk gördükleri şey o yazı:

 

“Seninle evlenmek istiyorum EBRU”  

 “HAYIR!”

 

Dünya alem duysun be, Ebru’nun cevabını… İşte o kadar.