Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Banka hortumlanmasına geri mi dönülüyor? Bu güne kadar ne kadar hortumlandı?

Banka hortumlanmasına geri mi dönülüyor? Bu güne kadar ne kadar hortumlandı?
 

Ekonomide 2001’de yaşanın büyük krizin birkaç nedeninden biri olan banka sahiplerinin kendi bankalarını hortumlamasının, bu yolla içlerinin boşaltılmasının önünün sessiz sedasız yeniden açıldığı ortaya çıktı. Böylece AKP Hükümeti’nin bankalardaki halkın paralarına göz koyduğu ve iktidara yakın patronlara hortumlatmaya karar verdiği ortaya çıkmış oldu.

Bildiğiniz gibi, 2001 krizinde uygulamaya konulan Derviş yasalarıyla getirilen ve banka patronu ile yöneticilerinin kendi şirketlerine sınırsız kredi açmalarını önleyen yasada gedik açıldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Ağustos ayında verdiği bir görüş ile 2001 krizinden bu yana tavizsiz uyguladığı bir önlemde ilk defa geri adım attığı ve banka patronlarının kendi şirketlerine kredi kullandırabilmesinin önünü açtığı ortaya çıktı. Bu konuda basında çeşitli haberler yer aldı.

Söz konusu karar ile üst düzey banka yetkililerinin yüzde 25’ten daha fazla hisseye sahip oldukları firmalara borç vermesini yorumlayan BDDK, ortaklığın “dolaylı” olması durumunda bu sınırın aşılmasında bir sorun olmadığını belirtiyor. 

Uzmanlara göre; BDDK’nın yaptığı yorum, bütün banka patronları ve yöneticilerinin dolaylı pay sahibi oldukları şirketlere kredi kullandırmalarına imkân sağlayabilir.

Bankacılık Kanunu’nun 50’inci maddesi, banka yöneticilerine, yüzde 25’den fazla ortak oldukları şirketlere kredi verilmesini“her ne şekilde olursa olsun” ifadesiyle yasaklıyor. 

Son 10 yılda bankacılık, ortalama yüzde 5 büyüyen 786 milyar dolarlık Türkiye ekonomisinin en sağlam sektörlerinden biri haline geldi.

Bankaların, tüketicilerden aldığı çeşitli masraf kalemlerinin bu büyümede büyük katkı yaptığı bir gerçek!

Gelelim yeniden hayata geçirilen bu uygulamanın ülkemize verdiği zarara:

2001 öncesinde, bankaların kendi grup şirketlerine ve yöneticilerine kredi kullandırması sıkça uygulanan bir yöntemdi.

BDDK’nın banka sahibi patronlara kredi kullanmaya vize vermesi akla Türkiye’yi 2001 krizine götüren süreci getirdi. O dönem, banka patronları kendi şirketlerine kredi vererek, bankaların içini boşaltmış, bu yüzden Türkiye’yi milyarlarca TL zarara sokmuştu.

TMSF’nin 2009 verilerine göre 28 Şubat sürecinde 26 banka battı ve bunların yol açtığı zarar 60 milyar doları aştı.

Devleti zarara uğratanlar arasında kimler vardı?

Kendi şirketlerine ve yakınlarına kolaylık sağlayıp kredi açarak, devleti ve milleti zarara uğratanlar arasında Mehmet Emin Karamehmet’in Cavit Çağlar’a sattığı ve Çağlar’ın yakınlarına kredi sağlayan Interbank, Dinç Bilgin-Zafer Mutlu’nun ortağı olduğu Etibank, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Murat Demirel’in batırdığı Egebank, Ali Balkaner'in sahibi olduğu Yurt Bankası gibi bankalar bulunuyordu. Bu bankaların sadece kendi patronlarının şirketlerine değil, diğer bankalarla birbirlerinin patronlarına karşılıklı (back to back) kredi açarak da halkın parasını ceplerine indirdiği belirlenmişti.

Devleti böylesine zarara uğratan bir uygulamanın yeniden hayata geçirilmesindeki amaç ne diye bir soru akla gelebilir. Basına yansıdığı kadarıyla bu uygulamanın altında, İslami Bankanın olduğu basında yazıldı çizildi.

Bu tür bankaların nasıl çalıştığı bilindiğinden, buralara para kaptıranların uğrayacağı zararı şimdiden tahmin etmek çok zor!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..