Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Bankaların en iyi müşterisi borcunu ödeyemeyenlerdir

Bankaların en iyi müşterisi borcunu ödeyemeyenlerdir
 

Çünkü borcunu ödeyen, belli mi olur, bir gün pılını pırtısını toplayıp çekip gidebilir. Ama borcunu ödeyemeyen öyle mi, erkekse gitsin!

Borcunu ödeyemeyen borcunu ödeyemedikçe bankanın işine gelen bir durum oluşur. Bankalar” Müşterilerimiz inşallah bizden aldıkları krediyi geri ödeyemezler” diye dua ederler. İnsanların bankalardan kredi almaları için bir teşvike falan ihtiyaç yoktur. Aslında reklâm yapmanız bile gerekmez. Şu anda bu konuda reklâm yapılıyor olması müşteri sıkıntısından değil bankalar arası rekabettendir. Bu tatlı paraya koşan çok sayıda banka vardır.

Bankalar aslında eskinin ağlık düzenin bugün geldiği noktadır. O günlerde köyün ağası köylüye faizle tohum veriyor, gübre veriyor, para veriyor ödeyemeyince de tarlasını elinden alıyor. Şimdi ise banka borçlularının ellerinden alacak tarlaları olmadığı için kazançları otomatiğe bağlanmış şekilde bankalar için çalışıyorlar. Bankamatikten çekiyorlar, aybaşında da maaşlarını alıp geri yatırıyorlar. Ama bir farkla. 1000 lira çektilerse 1200 lira olarak. Bunu seneye vurduğunuzda yıllık kazançlarının 2500 lirası banka faizine gidiyor.

Tabii ki bu borcunu ödeyebilenlerin durumu. Bir de ödeyemeyenler var. Ve bankalar asıl bunlardan kazanıyor. Çünkü borcunu ödeyemeyenler ödeyebilmek için tekrar bankadan kredi çekmek dolaysıyla yüklü bir faiz ödemek zorundalar. 5000 lira kredinin faizi kesinlikle 1000 liranın altında olmuyor. Ve borçlu içeri girdikçe borcunu yeniden yapılandırıyor. Her yeniden yapılandırışta ise tekrar faiz.

Borcunu ödeyemeyen kişiler para çekip yatırmak zorundalar. Her 20 lira çekmede 6 lira kesiliyor. Sigortaydı, kart parasıydı, işletim gideriydi, nakit çekme parasıydı deyim yerindeyse bankalar borcunu ödeyemeyenlerin kı… ndan donunu alıyor.

Bir de bu işin külfeti var. Asgari ödemeyi üç gün geçirsen on kere evine telefon ediyorlar. Üç kuruş borç için bir sürü kâğıt yolluyor, seni âleme rezil ediyorlar. Hani ihtiyaç içinde olduğunu anladılar ya- Zaten borcun olduğu, ödeyemeyeceğin halde sana yeniden para veriyorlar. Böylece seni kendilerine daha çok muhtaç duruma düşürüyorlar. Para verirken ve para çekerken çok kolay ama bir de öderken burnundan fitil fitil getiriyorlar.

Asgari ödeme nerdeyse borcun yarısı. Bu kadar param olsa zaten bankadan borç almazdım. Geciktirsen kartın nakit çekime kapanıyor. Açılması için borcun tamamını ödeyeceksin. Bu da devletin saçmalığı. Bence yetkililerin bankalarla aralarında gizli bir anlaşma var sanki. “Ödemeyi kolaylaştıran düzenlemeler yapın, sizi görürüz” gibi. Ne demek asgari ödeme borcun % 40’ı! Sen vatandaş için mi yoksa bankalar için mi çalışıyorsun? O kadar param olsa zaten borç almam. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..