Bankaların gazabı

Bankaların reklamları ne kadar sevimli değil mi? Bilinçaltımıza sevimli mesajlar gönderiyorlar, bu reklamlar aracılığıyla. İkiz kardeşlerin maceraları, ıssız adada iki ünlü, müşteri dostu kampanyalar…

Bunların hepsi aldatmaca. Bankaların tek amacı var, o da daha fazla kar elde etmek.

İhtiyacınız olmadığı halde size kredi kartı satmak istiyorlar. Kart aidatı alıyorlar. Kredi kartınızı iptal etmek istediğinizde size zorluk çıkarıyorlar. Kartınızı iptal ediyorsunuz, seneler sonra size yeni kart yolluyorlar.

Kredi çekeceğiniz zaman türlü türlü masraflar çıkarıyorlar. Çektiğiniz krediyi vadesinden önce ödemek isterseniz, erken ödeme tazminatı ödüyorsunuz.  Borcunuz var, vaktinden önce ödemek istiyorsunuz, bu iyi bir şey, ama bunun için size ceza kesiliyor.

Vadesiz mevduat hesabınız var. Bu sefer hesap işletim ücreti ödüyorsunuz. Yıllık belli bir bedeli var.

Her işlem için masraf çıkarıyorlar. İtiraz edemiyorsunuz. Çünkü o krediyi alırken ya da o hesabı açarken 70-80 sayfalık sözleşmeyi okumadan imzalıyorsunuz. İmza attığınız anda yapacak bir şey kalmıyor.

Kurumlar vergisi rekortmenleri listesinin ilk 10 sırası, neredeyse tamamı bankalardan oluşur. En çok bankalar kar eder. Kurumlar vergisi listesinde çok kar edenler, çok vergi öderler ve bu listenin üst sıralarında yer alırlar. Kurumlar vergisi rekortmenleri listesi ilk 10 sırasında, üretim yapan kuruluş bulunmaması dikkat çekicidir. Hizmet sektörü kuruluşları ön plandadır.

Yazımızı Mark Twain’in sözüyle sonlandıralım:

“Bankacılar, size hava pırıl pırılken zorla şemsiyesini veren ama iki damla yağmur düştüğünde de şemsiyeyi zorla elinizden alan insanlardır.”